18.08.2021, 10:52 62

AFGANİSTAN’A DAİR HATIRLADIKLARIM YA DA TALİBAN’A DAİR UMDUKLARIM!

Burhaneddin Rabbani, Gulbeddin Hikmetyar, Ahmet Şah Mesud ve Abdu Rasul Sayyaf gibi isimleri cisimleri, savaşları koca koca liderlerin yürüttükleri adına da “Afgan Cihadı” dediğimiz büyük bir mücadeleyi hatırlarım.

Hatta gençliğinin baharında Afgan cihadına katılmak için yollara düşüp şehid olan ülkemin gençlerine gıpta ettiğimi hatırlarım.

Anadolu’yu boydan boya kuşatan Toros dağlarını ancak türkülere konu ederken, Hindikuş dağlarına cihat ve şehadet marşları yazan şair ve bestecilerimizi hatırlarım.

Ayakları şerha şerha çatlamış pabuç bulamayan adamların en iyi teçhizatlı Rus ordusunun karşısında kale gibi duruşunu hatırlarım.

Ömrünü Afgan yetimlerine adamış Merhum Bahattin Yıldız ağabey’i hatırlarım.

Hicret Günleri ve Dullar Kampı” kitaplarından ibretlik hikayelerine şahitlik etmeye çalıştığım Meral Maruf’u, onun sesini bizlere kadar taşımaya didinen Cahit Zarifoğlu merhumun gayretlerini hatırlarım.

Şehid Abdullah Azzam’ın; Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri kitabından okuduğum rahmani yardımların izini hatırlarım.

Mezarları mecburen açılmak zorunda kalmış şehidlerin aylar sonra çürümemiş bedenlerinden akan kanların hikayelerini hatırlarım.

Ülkesini Ruslara peşkeş çekmiş Necibullah isimli bir hainin ihanetinin sebep olduğu kıyımlara dair okuduklarımı hatırlarım.

Abone olduğum dergi ve gazetelerde ilk önce “Afgan Cihadı” haber ve değerlendirmelerini okuduğumu hatırlarım.

Gazeteci kimliği ile Afganistan’a gitmiş bazı ağabeylerin torbalarındaki fotoğrafları tektek çıkarıp göstererek, heyecanla anlattıkları belki bir kısmı abartılı Afganistan anılarını hatırlarım.

Cihadın nefisleri törpülediği inancıyla canlarını bile feda edebilecek zirveye ulaşmış kimselerin kuracakları asrı saadet benzeri bir devletin oluşacağını hayal ettiğimiz ütopik hülyaları hatırlarım.

Ahmet Şah Mesud’un tanklarla Kabil’e girip zaferini ilan ettiğinde hülyalarımızın gerçek olmasına ramak kaldı diye düşündüğümüzü hatırlarım.

İşte tam bu zamanlarda Burhaneddin Rabbani, Gulbeddin Hikmetyar, Ahmet Şah Mesud ve Abdu Rasul Sayyaf gibi isimlerin yıllarca sürdürdükleri cihadın ardından birbirleri ile iktidar savaşına giriştiklerini hatırlarım.

Şimdilerde adı geçiş hükumetinde uzlaştırmacılar arasında geçen Hikmetyar’ın, başbakanı olduğu başkenti roketlere boğduğunu hatırlarım

Yıllarca hem Ruslara karşı savaşıp arada bir de birbirlerine silah çektikleri söylendiğinde; yok yahu olur mu öyle şey diyerek konduramadığımız ölümcül rekabetin gerçek olduğunu görmenin gerçekliğini hatırlarım.

Her şeye rağmen belki de Afganistan için büyük bir fırsat olacak Ahmet Şah Mesut’un 11 Eylülden 2 gün önce öldürülmesini, yine ondan tam on yıl sonra bir Eylül ayında Burhaneddin Rabbani’nin öldürülmesini hatırlarım.

Ruslara karşı kazanılan zaferin heba edilmesinden sonra, adeta bir nöbet değişimi olurcasına Amerika’nın Afganistan işgalini izleyişimizi hatırlarım.

Sonrasında da kirli bir Afgan cihadı portresi üzerinden yürütülen; Taliban, burka, kadın, el Kaide, terör, uyuşturucu, gerici, yıkılan heykeller, recm vb. İçerikten yoksun manşetlerle giden dünya gündemlerini hatırlarım.

Hatırlamalar bitmedi mi;

Aslında düşündükçe hatırladığım şeyler daha fazla. Ancak meramımı anlatmak için bu kadarının yeterli olduğunu düşünüyorum.

Son kerte Taliban;

1996 yılındaki kanlı iktidarından sonra ortaya koyduğu nefes aldırmayan, yorum ve uygulamaları ile karnesinin kötü olduğu ortadadır.

O nedenle; bugün için ortaya konan fotoğrafı tereddüt ile karşılayıp, hamasi ve duygusal haykırışlar yapmayışımı lütfen kimse yadırgamasın. Zira yaşım 50’ye dayandı. Tecrübemiz birikmiş olsun biraz değil mi?

Hem zaten sütten ağzımız yandı. Bu önümüzdekinin ise yoğurt olma ihtimali var olsa da üflemek iyidir. Kaynar kazandan yeni çıkmış ağdaya dönüşüp ağzımızı hem yakıp hem yapıştırmasına karşı dikkatli olmak lazım.

Elbette elimizdeki malzeme bu. O topraklarda olan bu. O nedenle kim yapar ya da yapabilir mi birileri Taliban’ı sekinet ve aklı selim tavsiye etse yine de ümidi beslemek adına olur mu;?

Yani mesele Taliban temsilcisinin bayan sunucu ile televizyonda ropörtaj yapmasından daha öte...

O nedenle benden bu kadar....

Ahir ve akibetimiz hayrolsun. Rabbim ümmetin emek ve ümitlerini biz acizlerin elinde heba ettirtmesin. Amin

Vesselam...

Osman HAZIR

18.08.2021

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 21 Kasım 2024
İmsak 05:53
Güneş 07:16
Öğle 12:30
İkindi 15:10
Akşam 17:33
Yatsı 18:51
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı