Bir dönemin sonu... Fetullah Gülen öldü

Türkiye’nin, iadesi için hukuki süreç yürüttüğü, ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen öldü. Fetullah Gülen’e yakın bir sosyal medya hesabından duyurulan haber sonrası bir açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gülen’in ölümünün istihbarat kaynaklarınca doğrulandığını söyledi. Gülen’in ölümü, örgüt içinde uzun süredir devam eden güç mücadelesini de gün yüzüne çıkardı. Fetullah Gülen’in nereye gömüleceği, namazı kimin kıldıracağı ve cenazeye kimlerin katılacağı tartışma konusu oldu.

Örgüt başına en yakın isimlerden olan Cevdet Türkyolu’nun, cenazenin kendi kontrolünde bir an önce defnedilmesini istediği, ancak heyetin yaşlılarının, Avrupa’dan geleceklerin beklenmesi taraftarı olduğu belirtildi. Cevdet Türkyolu’nun, bu yüzden göstermelik bir cenaze töreni düzenleyip cenazeyi kaçıracağı yönünde haberler de ortaya atıldı. Örgüt içinde, Gülen’in mezar yerinin bilinmemesini isteyenler de var.

15 Temmuz hain darbe girişiminin baş faili Fetullah Gülen, çok uzun yıllardır ikamet ettiği ve darbe girişimini yönettiği ABD’nin Pensilvanya eyaletinde öldü. Devlet içinde oluşturduğu “paralel devlet yapılanmasıyla” Türkiye’yi tam anlamıyla bir kaosa sürükleyen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, “dinlerarası diyalog” ve “ılımlı İslâm” projeleriyle uzun yıllar Türkiye merkezli büyük bir ifsat çalışması yürüttü.
28 Şubat sürecinde de Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı hükûmeti olarak hâlâ hafızalardaki yerini koruyan 54. Erbakan Hükûmeti için, “Erbakan beceremedi, bıraksın gitsin” açıklamalarını yapan, süreçte televizyon kanallarına çıkıp “İmam hatiplerin kapatılması gerektiğini ve 28 Şubatçı cuntanın haklı olduğunu” aleni bir şekilde söyleyen Gülen, 28 Şubat postmodern darbesine de tam destek vermişti. Sadece devlet kurum ve kuruluşlarında değil, aynı zamanda sivil hayatta da kendine etkin bir alan oluşturan Gülen, birçok siyasinin ve siyasi partinin ilgi, övgü hatta destek ve yardımlarını da almayı başarabilmişti. FETÖ elebaşı Gülen’in dinlerarası diyalog ve ılımlı İslâm projeleri ve yürüttüğü diğer yıkıcı faaliyetlerin karşısında ise hep Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Millî Görüş kadroları oldu.