Depremde yerle bir olan İbrahim Elif apartmanı... 368 metrekarelik alan proje dışı yapılmış
Depremde yerle bir olan İbrahim Elif apartmanı... 368 metrekarelik alan proje dışı yapılmış
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yerle bir olan ve 60 kişinin yaşamını yitirdiği İbrahim Elif apartmanının ilk duruşmasında, müteahhit Mithat Tümyürek, binasında kusur olmadığını, binanın daha sonra yapılan Kur-an kursu ve depremin şiddetinden yıkıldığını ileri sürdü.
İddianamesi ağustos ayında hazırlanan bina ile ilgili bilirkişi raporunda kolon kesme, binanın altındaki Kur-an kursu için dükkân birleştirme ve birçok yerde ruhsattan sonra proje dışı genişletme yapıldığına ilişkin tespitler yer aldı.
Duruşmada, hakkındaki suçlamaları reddeden Müteahhit Mithat Tümyürek, binada bir kusur olsaydı yapı denetim ve belediyeden projenin geri döneceğini söyledi. Binanın yıkılmasının sebebinin arsa sahibinin yaptığı Kur'an kursundaki genişletme ve depremin şiddeti olduğunu ileri süren Tümyürek, "Bu bina iki ayrı denetim firmasında geçti. İkisinde de sorun yoktu. 80 bina yaptım sadece iki binam yıkıldı. Benim işimde ne kadar titiz olduğum bilinir. Beraatimi istiyorum" dedi.
Ekinci’deki 88 kişinin yaşamını yitirdiği Elit Apartmanı'nın da müteahhidi olan Mithat Tümyürek, hâkimin, binadaki mühürlenen kaçak asma katın nasıl açıldığı sorusuna Tümyürek, "Belediyenin çorba evine bağış yaptık" yanıtını verdi.
Duruşmada hakimin İbrahim Elif apartmanının şantiye şefliğini kimin yaptığı sorusuna, "Resmiyette şantiye şefi Ferit Tarhan ama Antakya’da şantiye şefi sadece bir kere imza atar, bunun karşılığında tek seferlik olmak üzere ücret alır, başka da bir şeye karışmaz. İmza karşılığı ücret ödenir, herkes de bilir bunu" şeklinde cevap verdi.
Tutuklu sanık şantiye şefi Ferit Tarhan, bilirkişi raporunda yapı ruhsatından sonra çatı katında büyüme yapıldığını yazdığını vurguladı. Hatay İl Müftülüğü’ne bağlı Tomurcuk Kur-an Kursu için asma kat boşluklarının betonla kapatılması, zemin katla aynı yüksekliğe getirilmesinin ruhsat dışı yapıldığını söyleyen Tarhan, "Asma kat boşluk kapatma tehlikeli bir iştir ve uzmanlık gerekir. Asma kat ve zemini aynı seviyeye getirmek için yüzlerce delik açmak gerekir bu da taşıyıcıya zarar verir. Bu binada 368 metrekare, proje dışı yapıldı. Bina da bu kaçak imalattan gelen yük nedeniyle yıkıldı. Beraatimi istiyorum" şeklinde konuştu.
Şantiye şefi Ferit Tarhan ayrıca evraklarda kendisine ait olmayan sahte imzanın kullanıldığını, bunu tesadüfen öğrendiğinde ise noter yoluyla istifa ettiğini ileri sürdü.
Arsa sahibi ve aynı zamanda binada yakınını kaybeden müşteki Semir Doğru "Müteahhitle, 6 daire bana, 6 daire bacanağıma ve 2 tane de dükkan karşılığında anlaştık. Bacanağım kreş yaptı, ben de Suriyeli birine kiraladım, Kur-an kursu yaptı. Bu binaya müteahhitten sonra çivi çakılmadı. Biz bu binayı 5+1 yani 6 kat olacak diye biliyorduk, sonradan 10 kat oldu" diye konuştu.
Oğlu, gelini ve torununu kaybeden Halide Değer, binanın önce yan binaya, daha sonra ön binaya kaydığını, ardından da öne doğru yıkıldığını anlattı. Torunlarına baktığı için her zaman binaya geldiğini söyleyen Değer, "Kızım 'bu bina kuyu gibi temeli yok' diyordu. Bina sağlam değildi. Mahallede sadece iki bina yıkıldı, o iki bina da onundu" dedi.
Depremde 2 kızını ve eşini kaybeden Fatma Selçuk da depremin şiddetli olduğunu ama etrafta yıkılmayan binaların bulunduğunu söyledi. Selçuk, "Son katta oturuyordum, bebeğimle kolonda sıkıştım. Beni çıkaran Erzurum'dan gelen ekip demirlerin çok ince olduğunu söyledi. Ayrıca sadece iki binasının yıkıldığını söyledi ama ben daha fazla binasının yıkıldığını biliyorum" şeklinde konuştu.
Duruşmada sanıkların tutukluluğunun devamı kararı çıkarken, bir sonraki duruşma 10 Ocak'ta yapılacak.