Beyzade Haber

Gazzeli baba ve poşetteki kız çocuğu

DÜNYA

İsrail'in Gazze'deki soykırımı aralıksız devam ederken Müslüman ülkelerin gündeminde Filistin çoktan çıkmaya başladı.

Artık onun için sıradanlaşmıştı Filistin’de yaşananlar. Evde sadece kocasının ona sakın boykot ürünleri alma; ‘aman ha onların temizlik malzemelerini kullanmıyorsun’ demesi dışında evin gündeminde Filistin yoktu. Ayşe Hanım, kendi evinin gündelik işleriyle uğraşan, temizlik, bulaşık, ütü derken gününü geçiren bir kadındı. Yine bu sıradan günlerden birinde eşi işe çocukları da okula gidince evde temizlik yapmaya koşuldu.
Temizlik yaparken genelde televizyonu açardı o gün de yine televizyonu açtı. Televizyonda Gazze’de yine bombalanan yerleri gösteren haberler vardı, tam değiştirecekken bir adamın elindeki poşette ‘benim burada kızım var’ demesine takılı kalmıştı. Gazzeli babanın kızım dediği şey bir poşetin içindeki canından kızının bedeninden bulabildikleriydi. Belki kucağına alsa belki bir saat sonra yorulup indireceği kızı şimdi ona bir poşette verilmişti. Gazzeli baba ona sıkı sıkıya sarılıp ağlıyordu; ağzından duyulan ‘hasbünallahü ve nimel vekil’ sözlerini duyuyordu, o sırada gözleri alttaki reklam bandına takıldı. Evet, evet bu onun kokusuna dayanamadığı, markette çok indirim yapıldığı için kocasından gizli aldığı, hatta kocası görmesin diye hemen deterjan kutusuna döküp poşetini attığı deterjan markasıydı. Şimdi Ayşe Hanım düşünmeye başladı, ‘Ben gerçekten bu kızı öldürenlere destek mi oldum acaba?’ diye kendine sordu.
Sonra, ‘Olur mu ya yerli markalar zam yaptığı için bende ucuz olan bunu almak zorunda kalıyorum’ dedi. Kendi kendine muhakeme etmeye başladı Ayşe Hanım, ‘Peki, neden indirim yapıyorlar, rekabet için değil mi?’ diye sordu kendi kendine. ‘Ben almasam sanki onlar yine satmayacak mı?’ diye düşündü. Kendini savunmaya çalışsa da vicdanı ‘Ya senin aldığın temizlik maddesinin parası sebep olduysa o kızın parçalanmış cesedine’ diye düşündü. Bu düşünce Ayşe Hanım’ın yüreğine oturdu.
Akşama doğru evdekiler geldi, yemekler yenildi. Ayşe Hanım’daki dalgınlık ve hüzün hali evdekilerin dikkatini çekti. Kocası ‘Bir şeyin mi var?’ diye sordu kendisine. Ayşe Hanım, ‘Ben biraz halsizim yatacağım’ diye cevap verdi. Yatmasına yattı ama içinde fırtınalar kopuyordu. ‘Ya gerçekten o kızın ölüm sebeplerinden biriysem’ diye düşünüp duruyordu. Ne kadar aklından çıkartmaya çalışışsa da Gazzeli babanın feryadı ve poşetteki kız çocuğu aklından çıkmıyordu. Ney yaptıysa uyuyamadı. Bir an kendi kızının geçenlerde düştüğünde kadar endişeye kapıldığı geldi aklına. Bunun gibi birçok düşünce, Gazzeli baba ve poşetteki kızı gece boyu aklından çıkmadı. Sabaha karşı koltukta uyuya kalmıştı.
Sabah küçük kızı ‘anne diyerek uyandırdı’ onu. Kızını görünce hemen sarıldı boynuna ağlamaya başladı. Kızını birkaç defa daha kucaklayıp öptü. Annesinin bu olağan olmayan tavrı karşısında küçük kız hem şaşırmış hem de hoşuna gitmişti. Sonra ev ahalisi de uyandı kahvaltı yapıldı ve yine Ayşe Hanım, çocukları okula eşini de işe gönderince evde tek başına kaldı. Sonra eline bir poşet alıp ‘Allah’ım beni affet’ diyerek tüm boykot ürünlerini poşete doldurdu. Atacağı boykot ürünlerini başka birisi de bulup kullanmamalıydı. Koşa koşa mahallede bulunan çöp kutusuna giderek tüm boykot ürünlerini attı.
Ekrem Can
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.