Beyzade Haber

“Hadsizliği yapanların, yanına kâr kalmaması için bir talebimiz var”

GÜNDEM

Millî Gazete’ye özel açıklamalarda bulunan Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, din görevlilerinin problemlerine ilişkin düzenleme çağrısında bulunurken, din görevlilerine şiddet, vekil hocalara yönelik özlük hakları ile ilgili düzenleme gerekliğini vurguladı. Yıldız, talepleri her masada dile getirmeye devam edeceklerinin altını çizdi.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, Millî Gazete’ye özel açıklamalarda bulundu. Yıldız, din görevlileri problemlerinin çözülmesi için çağrıda bulunurken, din görevlilerine yönelik yürütülen fiziki ve sözlü saldırılara karşı adımlar atılması gerektiğinin altını çizerek, “Din görevlisi kardeşlerimize görev mahallinde, görev anında yapılan fiili şiddetin suç kapsamına alınması bu hadsizliği yapanların yanına kâr kalmaması için bir talebimiz var” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının çok geniş unvanlarda çalışanlarının olduğunu ifade eden Yıldız, talepleri her fırsatta dile getirdiklerinin altını çizerek, “Biz bu talepleri toplu sözleşme görüşmelerinde ve kamu idare toplantılarında olmak üzere dillendiriyoruz. Ayrıca yöneticiler ile görüşerek de çözmeye çalışıyoruz. Burada özellikle vaiz hocalarımızın talepleri var, genel idare hizmetlerinde çalışan arkadaşlarımızın talepleri var, 3600 Ek Gösterge konusunda baskılarımız sürüyor. Yine yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması ve genel idare hizmetlerine geçirilmesi ile ilgili taleplerimiz ile ilgili takibi de sürdürüyoruz” dedi.
Vekil ve murakıp olarak çalışan hocaların mağduriyetlerine yönelik atılan adımlara vurgu yapan Yıldız, son yapılan maaş zamlarında mağduriyetlerin yaşandığının altını çizerek, “Şuan da 9-10 bin lira bandında çok komik bir ücrete çalışır duruma getirildi. Birçok arkadaşımızda o anlamda görevlerinden istifa ediyorlar. Bunların özlük haklarının düzenlenmesi ile ilgili en azından asgari ücret kadarını almaları yönünde Cumhurbaşkanlığı Bütçe Başkanlığı ile görüşmeler yaptık. Konu Cumhurbaşkanımız ile görüşüldü ve yasa maddesi hazırlandı. Şuan da Meclis’ten geçmesini bekliyoruz. Özellikle vekil olarak çalışan kardeşlerimizin mağduriyetlerinin sonlanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diyanet mensubu kardeşlerimizin yaşam standartlarını arttırma noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Din görevlilerine yönelik şiddet vakalarının devam ettiğinin altını çizen Yıldız, bu konuda bir adım atılması gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin dört bir tarafında din görevlilerine bir darp olayı olmasın. Ne yazık ki bu haberleri her gün almaya başladık. Birtakım insanlar görevleri başındaki kardeşlerimizi darp ediyor hatta şehit ediyor. Bu anlamda din görevlisi kardeşlerimiz de mesai mefhumu gözetmeden ülkemizin en ücra köşelerinde dahi devletin tek resmi temsilcisi olarak çalışıyorlar. Bu konuda din görevlisi kardeşlerimize görev mahallinde, görev anında yapılan fiili şiddetin suç kapsamına alınması bu hadsizliği yapanların yanına kâr kalmaması için bir talebimiz var. İnşallah bu konuda bir düzenlemenin çıkması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Din görevlilerine saldıranların hedeflerinin din görevlilerinin hizmetlerini engellemek için çalıştıklarını ifade eden Yıldız, din görevlilerinin milletimizin kendi değerlerine göre gençleri yetiştirmek olduğunu belirterek, “Burada özellikle sapık ideolojilerin etkisinden, tesirinden koruyarak gençlerimizi bir fiil yetiştirmeye çalışıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımız da bu hedeflere hizmet ettiği için hedef pozisyonuna düşürülüyor. Burada Diyanet İşleri Başkanlığımız gibi güzide bir kurum bu anlamda yıpratılmaya çalışılıyor. Başkanlığımız TDV aracılığıyla Müslüman nüfusu oranı yüzde 2,3 olan Müslüman gençleri Türkiye’ye getirerek eğitiyorlar. Dolayısıyla bunu gören bir takım Siyonist yapılanmalar, misyonerlik yapılanmaları yıpratmaya çalışıyor. Tek bir amaçları bulunuyor bir takım şer odaklarının, din ile hesaplaşma planlarıdır” dedi.
Gazze’de 7 Ekim’den bu yana süren operasyonlara dikkat çeken Yıldız, Diyanet-Sen olarak HAMAS’ın yanında olduklarını ifade ederek, “Memur-Sen ailesi olarak 7 Ekim’den itibaren Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu, Aksa Tufanı’nı desteklediğimizi, sonuna kadar HAMAS’lı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu söyledik. Yine aynı yerde bulunuyoruz. Burada bizim STK olarak görevimiz dil ile düzeltme makamıdır. Nedir dil ile düzeltme, zulmü ilan etme, zalimi deşifre etme ve bu anlamda aziz milletimizin hassasiyetlerini canlı ve diri tutma gayretleridir. Buna yönelik bütün çalışmalarımızı yaptık. Gazze’deki kardeşlerimiz bizim için mücadele ediyorlar. Orada tabiri caizse Ankara’yı, Diyarbakır’ı, Urfa’yı korumak için mücadele veriyorlar. Biz böyle bakıyoruz. Kudüs’ün kaderi İstanbul’un kaderidir. Gazze’nin kaderi, Türkiye’nin kaderidir. İslam ülkelerinin liderleri bir araya gelerek İsrail’e karşı güç kullanmak zorundadır. Artık söz söylemenin, nutuk atmanın bir anlamı kalmadığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.