Mekke’nin Fethi Konya’da coşkuyla kutlandı

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şubesi tarafından Mevlana Kültür Merkezin'de düzenlenen program öncesinde AGD'li gençler bir araya gelerek “, Katil İsrail İşbirlikçi hainler" sloganları attı. Mehteran Takımı gösterisini izleyicilere sundu. İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan program Türkiye 1.si Hafız Osman Bostancının Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Daha sonra AGD Genel Merkezi tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimi oldu. Ezgileri ile sanatçı Nakabre ve Ammar Acarlıoğlu konser verdi. 7 Aralık'ta yapılan Siyer-i Nebi bilgi yarışmasında dereceye giren öğrencilerin ödülleri takdim edildi. Konya İl Müftüsü Ali Öge tüm salona dua ettirerek hepbirlikte amin denildi. Programa Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi (YİK), Saadet Partisi İl başkanı Mehmet Demirel, AGD Genel Başkan yardımcısı Mehmet Ali Korkmaz, AGD bölge başkanı Ceylani Kılıç, Esnaf Ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Latif Işık, Cansuyu Konya temsilcisi İsmail Tozan, Karatay Belediyesi eski başkanı Mehmet Şen ve çok sayıda AGD’ye gönül vermiş genç katıldı.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şube Başkanı Durmuş Ali Kara, Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi etkinliğinde yaptığı konuşmada, birlik ve beraberlik içinde hareket etmenin önemine dikkat çekti. Kara, içki, kumar gibi kötü alışkanlıklara karşı mücadele çağrısında bulundu ve İslam değerlerine bağlı kalmanın gerekliliğini vurguladı.
Konuşmasında, böyle anlamlı bir etkinliği düzenlemenin gururunu yaşadıklarını ifade eden Başkan Kara, “Mazlumun hakkını zalimde bırakmayan, adaleti sağlayan Allah’a salat ve selam olsun. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın izinden yürüyen herkese selam olsun. AGD Genel Başkan Yardımcımız, siyasi partilerimizin temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ve tüm katılımcılar; bu gece burada İslam'ın değerlerini hatırlamak, birlik ve beraberliği pekiştirmek için toplandık. Hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Başkan Kara, Mekke’nin fethi ile İslam’ın evrensel bir boyuta ulaştığını belirterek, “Mekke’nin fethi, İslam’ın yalnızca Arap yarımadasıyla sınırlı kalmayıp tüm dünyayı kuşatmasının başlangıcı olmuştur. Bugün insanlığın sahte gündemlerden kurtulup İslam’ın hakikatine dönmesi gerekiyor. Ancak ne yazık ki fetih, cihat ve şehadet kavramlarını unutmaya başladık. Filistin’de yaşanan zulümlere sessiz kalan bir insanlık görüyoruz. Bu gece, bu sessizliği bozmak ve Kudüs’ün kurtuluşu için yeniden dirilmek adına bir araya geldik” diye konuştu.
İçki, kumar, madde bağımlılığı, sanal medya bağımlılığı ve aile yapısını tehdit eden unsurlara karşı mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Kara, “Bu gece, bu tür kötülüklere karşı bir duruş sergilemek için buradayız. İnsanlık olarak mahşer günü, yapmadığımız her iyilikten, söylemediğimiz her doğru sözden hesap vereceğiz. Müslüman olmak sorumluluk gerektirir. Hayat bize bağışlanmadı, emanet edildi. Bu emanetin hesabını vereceğimizi unutmamalıyız” dedi.
Konuşmasının sonunda tüm katılımcılara teşekkür eden Kara, “Bu gece vesilesiyle herkesi AGD teşkilatlarımızda hayra motor, şerre fren olmak için çalışmaya davet ediyorum. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Müslüman toplumu olarak kendimizi yeniden değerlendirmemiz gereken bir dönemde, öz eleştirinin önemine dikkat çeken İlahiyatçı Nuh Doğan, "Bizim bir suçumuz var; o da iman etmektir. Bu suçun hakkını vermek istiyoruz. Zalimler, bizim ideolojimize bakmıyorlar. Bu coğrafyanın insanıysanız, ister laik, ister liberal, ister Kemalist olun, onların zihinlerinde siz tehlikelisiniz" şeklinde konuştu.
Müslümanların, Müslüman annelerden süt emen, Müslüman kıymetlerle yetişen bireyler olduğuna vurgu yapan Doğan, "Zalimler için bu, potansiyel bir tehdit teşkil ediyor. Onlar mevcut imanımızın kalitesinden korkmuyorlar; Bizim kitabımızın ve rehberimiz Muhammed Aleyhisselam’ın davasının kalitesinden korkuyorlar" ifadelerini kullandı. Doğan, Müslümanların, inançlarına, partilerine, vakıflarına, derneklerine ya da mezheplerine bakılmaksızın hepsinin yeryüzünden silinmesi gereken hedefler olarak damgalandığını söyledi.
Körfez Savaşları esnasında Amerika Dışişleri Bakanı’nın "Bu İsmailoğulları ile aramızda başlamış bir savaştır" açıklamasını hatırlatan Doğan, "Peki, İsmailoğulları kimdi? Bunu biz bile bilmiyorduk. Ancak İsmailoğulları liderlik ve önderlik aldığında Kıble Mescid-i Haram yapıldığında, bu sorumluluğun bu ümmetin omuzlarına yüklendiğini anlamışlar. Biz suçluyuz; ya bu suçun hakkını veririz ve gerçekten imanımızın arkasında dururuz, ya da zalimler, işlemeye bile cesaret edemediğimiz bir suçun cezasıyla bizi cezalandırmaya kalkarlar" uyarısında bulundu. Ayrıca, 1979-1989 yılları arasında Sovyetler Birliği'nin Afganistan'da bir milyon Müslümanı öldürdüğünü belirterek, "Biz suçluyuz" ifadesini yineledi. Doğan, Müslümanların bu suçlamalara karşı durabilmesi için birlik içinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.