Beyzade Haber

Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy uyardı: Hangi kanserin hem sıklığı hem de erken yaşta görülme oranı arttı!

AİLE

Günümüzde özellikle kadınlarda sıklıkla meme kanseri görülmekte. Hem sıklığı hem de erken yaşta görülme oranı artan meme kanserine ilişkin Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy’dan önemli açıklamalar geldi. Kansere karşı erken tanı ve tedavi süreçlerini açıklayan Ersoy, kanserle mücadele izlenmesi gereken yolu da söyledi.  

Kadınlarda en çok görülen kanser türlerinin başında meme kanseri geliyor. Hastalığın önlenmesinde ve tedavinin daha kolay olmasında erken tanı hayati öneme sahip. 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında açıklamalarda bulunan Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, hastalığın son yıllarda hem sıklığı hem de erken yaşta görülme oranının arttığına dikkat çekti. Emine Ersoy, meme kanserinde erken tanı konduğunda gelişmiş tedavi seçenekleriyle yüz güldürücü sonuçlar alındığını söyleyerek “Her zaman ve her kanser türü için söylediğimiz gibi erken tanı hayat kurtarıcıdır” dedi.

Erken tanı yöntemlerinden bahseden Ersoy, “Erken tanı kendi kendine ve klinik meme muayenelerini, taramaları aksatmayarak mümkündür. Özellikle yirmi yaşından sonra her ay adet döneminin bitiminden birkaç gün sonra kendi kendimizi muayeneye ayıracağımız üç dakikaya ilaveten, doktor kontrolleri sonrasında yılda yine üç dakikamızı ayıracağımız mamografi, tarama ve teşhiste en önemli yardımcılardır. Genellikle kanser yapar korkusuyla sakınılan mamografi tetkiki, dijital mamografi yöntemi ile daha düşük radyasyon dozu (örneğin günde 1 paket sigara içen bir kimseden 40 kat daha düşük doz) kullanılarak tanının çok erken evrelerde konulabilmesini sağlamaktadır. Erken tanının önemini kavrayarak her ay yapacağınız kendi kendinize muayenelerinizde meme veya koltuk altında kitle, memede ödem, meme cildinde ve meme başında kızarıklık, içeri çökme, kabuklaşma, yaralar, meme başından kanlı veya şeffaf akıntı, memelerde asimetri ve meme boyutunda değişiklik gibi durumlarda mutlaka doktorunuza başvurunuz” diye konuştu.

Meme kanseri tanısı almanız durumunda Ersoy, şu önerilerde bulundu: “Hekimlerinizin önerdiği, hastalığınıza ve size uygun tedavi yöntemleri, sevdiklerinizin desteği, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve psikolojik yardım sizin bu zorlu süreci atlatmanızda en önemli destekçileriniz olacaktır.”

Önemli diğer bir konunun, “Dünümüzde maalesef uygunsuz kullanımlarla tedavide gerilemelere ve hatta uygun tıbbi tedavilerin başlamasında gecikmeye neden olan ve bu nedenle hastalığın evresini ilerleten uygulamalar” olduğunun altını çizen Ersoy, şu uyarılarda bulundu: “Sülük, hacamat, bitkisel kürler tabii ki bazı durumlarda fayda gösterebilen yöntemler olabilir ancak, kanserin asıl tedavisinde yerleri bulunmamaktadır. Kanser tanısı aldıktan sonra bu uygulamalardan medet umarak, maalesef son evreye kadar hastalığın ilerlemesinden sonra başvuran birçok hastamız, gelişmiş güncel tıbbi tedavilerden faydalanma şanslarını da kaybetmiş olmaktadırlar.”

Her hastada tümör özelliklerinin farklı olabileceğini belirten Prof. Dr. Ersoy, kişisel ve ailesel özelliklerin de bu durumda belirleyici olduğunu vurguladı. Ersoy, “Bu da demektir ki sizin ve hastalığınızın özellikleri diğer meme kanserli hastalarınkinden farklıdır ve sizin için oluşturulan tedavi ve takip protokolünü diğerleriyle karşılaştırarak eksik veya fazla tedavi alıyor hissine kapılmanız gereksiz endişe nedenidir. Bu farklılıklar dikkate alınarak kişiye özel tarama, tanı ve tedavi programlarının multidisipliner yaklaşımla oluşturulması önemli olup, Genel Cerrahi, Radyoloji, Patoloji, Tıbbi Onkoloji, Radyasyon Onkolojisi, Genetik, Nükleer Tıp, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi, Psikiyatri Uzmanları ve Psikologlar, Kadın-Doğum uzmanları bu multidisipliner ekipte yer almaktadır ve bu ekibin başarısı erken tanı sayesinde kat kat artmaktadır” şeklinde konuştu.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.