“Saadet Bayrağını en ileriye taşıyacağız”

Saadet Partisi’nin Denizli 8. Olağan İl Kongresi’nde büyük bir coşku hakimdi. Saadet Partisi Genel Başkan Vekili ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan’ın katıldığı divan toplantısında Millî Görüşçüler, bir kez daha heyecan tazeledi. Divan toplantısına Arıkan’ın yanı sıra Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Ömer Faruk Çağrıcı ve Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün de katılım sağladı. İl divanında Mehmet Fatih Aktaş, görevini yeni il başkanı Abdullah Özeren’e devretti.
Ülkemizdeki bütün sorunların kaynağı olarak iktidar partisini işaret eden Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Mahmut Arıkan, “Bugün bu sorunların tamamının kaynağı iktidar partisinin icraatlarıdır. AK Parti’nin hem kendi tabanında hem de genel toplumda ciddi bir güven kaybına yol açtığı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Yolsuzluk dedik, yoksulluk dedik, yasaklarla mücadelede zayıflık dedik, hepsi aldı başını gidiyor. Kendileri de bunu kabul ediyorlar ve birçok platform ve özel sohbetlerinde dillendiriyorlar. Son seçimdeki tablo da iktidara karşı güven kaybının en güzel işareti. Ekonomi düzelsin, halkımızın refah seviyesi yükselsin diye değil, yeniden insanların güvenini kazanalım ve yeniden konforlu koltuklarda bir dönem daha oturalım derdindeler. Açlık sınırı şu olmuş, yoksulluk sınırı bu olmuş, yolsuzluk endeksinde şuraya gelmişiz, bunları nasıl halledebiliriz gibi bir gündem yok. Toplumdaki sıkıntı ve dertlerle Meclis’teki AK Partili vekillerin gündeminin uzaktan yakından alakası yok” ifadelerini kullandı.
Ülkemizde ekonominin geçtikçe daha da kötüye gittiğini belirten Arıkan, “İngiltere’den yalvar yakar bir bakan getirdik. Günlerce, aylarca yalvardık. Gel şu ekonomimizi yönet dedik. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geldiği günden itibaren kullandığı üç tane kelime var. ‘Başardık, başarıyoruz, başaracağız’. Bu cümleler sadece yaşanılan felaketin üzerini örtmekten başka bir şey değil. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) rakamlarına bakarsak Türkiye bir cennet ve Türkiye’de yaşayan herkes cennette yaşıyor. İktidar partisi üyeleri bu kadar algı oyununun karşılığında aldıkları maaşlar ile cenneti yaşıyorlar, bundan bir şüphemiz yok. Ama onların belirlediği makamlara göre maaş alanlar için aynı şeyi söylemek asla mümkün değil” şeklinde konuştu.
Mahmut Arıkan, “Türkiye haritasını önünüze koyun. Gözünüzü kapatın, parmağınızı herhangi bir noktaya koyun, o noktadan muhakkak bir âh işitirsiniz. Türkiye’nin dört bir yanından feryat figan yükseliyor. Meclis telefonlarımız kilitlenmiş durumda. İnsanlarımız her yerde çare arıyorlar. Rize’de çay, Ordu’da fındık, Ankara’da soğan, İzmir’de domates, Adana’da, Urfa’da buğday ve daha nice şehirde envai çeşit ürünün fiyatı girdi maliyetlerinin altında kaldı. Tarım cenneti olan topraklarımızda tarihin hiçbir döneminde çiftçi bu kadar ezilmemiş, yok sayılmamıştır. Saraylarda yaşayanların toprağı işleyenlerden haberi yok. ‘Bu gidişat nereye’ sorusuna kendilerinin dahi bir cevabı yok artık” ifadelerini kullandı.
 “Bugün yaşadığımız tüm sıkıntıların tedavisi Saadet Partisi’nde, reçetesi partimizin amblemindedir” diyen Arıkan, “Rahmetli Erbakan Hoca’mız hep hususi olarak bu konu üzerinde dururdu. Bu beş yıldız, bizim yolumuzu aydınlatan, yönümüzü belirleyen ilkelerimizdir. Şunu çok açık bir şekilde ifade etmek istiyorum. İş yine bize, Millî Görüşçülere, Saadet Partililere düşüyor. Erbakan Hoca’mız ne demişti: ‘Ey yürekleri dağlar kadar büyük ve azimleri kayalar kadar sağlam Millî Görüşçüler, Saadet Partililer. Ne olursa olsun, gelecekten asla ümit kesilmeyecektir. Tarihe bakın, inancınıza sarılın, Millî Görüş’e sarılın’. Şimdi geçmişe bakıp, inancımıza sarılıp; Türkiye’deki bu umutsuzluk ve iş bilmemezlik ikliminden Türkiye’yi çıkartmak Saadet Partisi’nin görevidir. Biz Hoca’mızın açtığı bayrağın altında serinlemeyeceğiz. Bu davanın bayrağını en ileriye taşımak için var gücümüzle çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın Filistin meselesindeki tutarsız politikalarını eleştiren Arıkan, "Dış politikayı da ‘deneme yanılma’ yoluyla yürüten iktidar, attığı her hamlede ülkemize çok büyük zararlar veriyor, vermeye de devam ediyor. Düşünebiliyor musunuz? Tüm dünyaya örnek olan medeniyetimizi, yüzlerce yıldır bütün mazlumlara el uzatan devletimizi, dünyanın en zalim devletine destek verir duruma getirdiler. 7 Ekim’den itibaren başlayan soykırıma gereken tepkiyi vermeyi geçtim, aleni bir şekilde ticarete devam ettiler. Bizim bir vekil arkadaşımız; Meclis kürsüsünde bu ticareti, bu haksızlığı dilendirirken son nefesini verdi. ‘İsrail’le ticaret Filistin’e ihanettir’ diyen göğsü iman dolu gençleri şiddet kullanarak bu ülkede gözaltına aldılar. Aylardır devam eden soykırıma ağlayan, dua eden, elinde avucunda ne varsa Filistinli mazlumlara gönderen 85 milyon insanımızın aksine iktidar, İsrail’in çıkarlarına göre hareket etti. Ülkemizin limanlarından kalkıp Siyonist teröristlere giden her ticaret gemisi yüreğimizi dağladı, içimizi parçaladı” ifadelerini kullandı.