Sana veda etmiyoruz sana selam duruyoruz

“Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin, zira onlar diridirler fakat siz farkında değilsiniz.”
(Âl-i İmran Sûresi, 169. ayet)
Ona başka türlüsü de yakışmazdı… Doğduğu topraklara uygun şekilde… Ömrünü geçirdiği davasına uygun şekilde… “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz” ayeti mucibince ve yaşantısıyla da hak ettiği mertebeye yükseldi...
“Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm.
Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm”

Bir yılı aşkın bir süredir, İstanbul’un Beykoz, Ankara’nın Mamak ilçesi büyüklüğünde bir alanı dünyanın en gelişmiş silahlarıyla bombalamasına rağmen Sinvar’ı ele geçiremeyen İsrail, burnunun dibine kadar sızan komutan Sinvar’ın iradesine bir kez daha yenildi. Siyonistlerin iddia ettiği gibi Sinvar’ın yanında ne herhangi bir rehine bulundu ne de çok sayıda koruma. İsrail’in propaganda amaçlı yayınladığı drone görüntülerinde bile, Sinvar’ın ağır yaralı olmasına rağmen savaşmayı bırakmadığı görüldü.

Şehit Yahya Sinvar’ın üzerinden kâğıt mendil, tırnak makası, tespih, çakmak, dualar kitabı ve bant çıktı. Batı Şeria’daki camilerden, “Gazze’nin aziz evlatları! Vatanımızın büyük komutanlarından Yahya Sinvar şehit olmuştur” duyurusu yapıldı.

Şehit Sinvar, 2 yıl kadar önce yaptığı bir konuşmada, “Düşmanın bana verebileceği en büyük hediye, suikast düzenlemektir. 59 yaşındayım, Kovid, felç veya kalp krizi geçirerek ölmektense suikastla ölmeyi tercih ederim” diyerek, soykırımcı İsrail’e meydan okumuştu.

İHA ile kaydedilen görüntülerde, kolundan yaralanan Sinvar’ın bir koltukta oturduğu ve yüzünün bir kefiye ile örtülü olduğu görülüyor. Esir düşmemek için yüzünü kapattığı söylenen Yahya Sinvar’ın, söz konusu görüntülerde ağır yaralı olduğu ve son ana kadar çatışmaya devam ettiği de kameralara yansıyor.