“Son 8 yılda 126 bin çocuk kaybolup bulunmuş, peki bulunamayanlar!”
“Son 8 yılda 126 bin çocuk kaybolup bulunmuş, peki bulunamayanlar!”
Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle parti genel merkezinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Ekinci, Türkiye’de yaşanan çocuk kayıplarına ilişkin açıklamalarda bulunurken, “Son verilere göre sadece 2023 yılında 15 bin 716 çocuk kaybolmuş ve bulunmuş. Son 8 yılda kaybolup bulunan çocuklarımızın toplam sayısı ise yaklaşık 126 bin. Peki, ya kaybolup bulunamayan çocuklarımız” dedi.
Her yıl yüzlerce çocuğun kaybolduğunu anımsatan Ekinci, TÜİK verilerine dikkat çekerek, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2008-2016 arasında 104 bin 531 çocuğumuz kaybolmuş. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi her ne kadar yalanlasa da bu verilere göre yılda ortalama 10 bin, günde ise 32 çocuğun kaybolduğu anlamına geliyor. Belki de bu sayı çok daha artmış durumda fakat bilemiyoruz. Çünkü resmi veriler yeterli değil. TÜİK, kaybolan çocuk verilerinin tamamını açıklamıyor. Tamamını diyorum çünkü kaybolup bulunan çocukların verilerini, gelen tepkiler üzerine geçtiğimiz Ekim ayında bizlerle paylaştı. Son verilere göre sadece 2023 yılında 15 bin 716 çocuk kaybolmuş ve bulunmuş. Son 8 yılda kaybolup bulunan çocuklarımızın toplam sayısı ise yaklaşık 126 bin. Peki, ya kaybolup bulunamayan çocuklarımız. O çocuklarımızın bir veri değeri bile yok mu sizin gözünüzde? Onların acılı aileleri gözü yaşlı bir bilinmezi beklerken siz yetkililer neyi bekliyorsunuz?” dedi.
Türkiye’de yaşanan istismar vakalarına da dikkat çeken Ekinci, “Türkiye’de istismar vakalarında çocukların yüzde 24,7’si fiziksel, yüzde 49,4’ü cinsel şiddete maruz kalıyor. Buradan çocuk cinayetleri ve cinsel istismarla sınırlı kalmak üzere idamın getirilmesi gerektiğini tekrar ediyoruz. İstatistiklere göre, 2023 yılında 25 bin 685 çocuk cinsel suç mağduru olarak kaydedilmiş, 2022 yılında ise bu sayı 31 bin 890 olarak kayıtlara geçmiştir. 2021 yılında ise cinsel suç mağduru olan çocuk sayısı 27 bin 739'du. Yani son üç yılda toplam 85 bin 314 çocuk cinsel suçlardan mağdur olduğu iddiasıyla güvenlik birimlerine getirilmiştir. Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye genelinde başsavcılıklar tarafından çocukların cinsel istismarına ilişkin açılan dosya sayısı 2015 ile 2023 yılları arasında yaklaşık iki katına çıkmıştır. 2023 yılında yürütülen 66 binden fazla soruşturmanın her birinde en az bir çocuk mağdur olarak yer almıştır. Tuz bitti kara göründü, daha kaç evladımızı kurban vereceğiz? Saray buradan çok uzak değil ama sesimiz ne zaman ulaşır hükümete?” diye sordu.
Okullaşma oranlarının her sene artmasına sevindiklerini ifade eden Ekinci, eğitimde fırsat eşitliği konusunda yaşanan sorunlara da dikkat çekerek, “Ortaöğretime başlama oranları yüzde 92 iken tamamlama oranı yüzde 77,9’dur. Ergenlik dönemindeki çocukların eğitimden kopması önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca 2022-2023 döneminde 437 bin 169 öğrencinin örgün eğitimi bırakması, eğitim sisteminin niteliği konusunda endişeler doğurmaktadır. Ortaöğretim düzeyinde okul terklerini önlemek amacıyla, okul psikologları ve rehberlik hizmetleri yaygınlaştırılmalı, öğrencilerin sınav kaygısı, ailevi sorunlar ve sosyal çevre baskılarıyla baş etmelerine destek sağlayacak psikososyal programlar ulusal müfredata entegre edilmelidir. Okulların fiziki altyapısı ve uzman personel kapasitesi artırılmalıdır. Ayrıca mesleki eğitim programları öğrencilerin yetenek ve ilgi alanlarına uygun şekilde çeşitlendirilerek, işgücü piyasası talepleriyle uyumlu hale getirilmelidir” dedi.
Yoksulluk probleminin toplumun her kesimini etkilediğini ifade eden Ekinci, çocukların ise bu durumdan daha çok etkilendiğinin altını çizerek, “Yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkileri oldukça kapsamlıdır. Yoksulluğun çocuklar üzerindeki bir diğer önemli etkisi, çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasıdır ve yetersiz beslenmedir. AB ülkeleri arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip olan Türkiye'de, bu oran yüzde 30'un üzerindeyken, 27 AB ülkesinin ortalaması yüzde 19 seviyesindedir. TEPAV tarafından yapılan çocuk yoksulluğu çalışmasına göre; 2023 yılı verilerine göre Türkiye'de 22,2 milyon çocuğun 7,6 milyonu göreli yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Çocuk yoksulluğu, yetişkin yoksulluğunun iki katına ulaşmış durumdadır. Çocuklarımız bu kadar yoksul ve yoksunken seçim dönemleri çizilen refah tabloları kimi kapsamaktadır? Neden o refah ve müreffeh Türkiye’nin kaynaklarını bizim çocuklarımız kullanamıyor?” ifadelerini kullandı.
Çocuk influencerlara da dikkat çeken Ekinci, ebeveynlerin bunu kullanarak çocukları üzerinden gelir elde ettiğini belirterek, “Kazanç potansiyeli yüksek olan bu ortam, çocukların istismar edilme riskini de beraberinde getirmektedir. Bu tehditlerin önüne geçmek için dijital dünyada çocukların haklarını koruyacak yasal düzenlemeler hızlı bir şekilde hayata geçirilmelidir. Şiddetin hâkim olduğu, güvenliğin sağlanamadığı ve yoksulluğun derinleştiği toplumumuzda maalesef ki en ağır bedeli çocuklarımız ödüyor” dedi.