Trump’ın “Grönland” ilgisini açıklıyoruz! Meğer altında bakın ne yatıyormuş çok şaşıracaksınız…
Trump’ın “Grönland” ilgisini açıklıyoruz! Meğer altında bakın ne yatıyormuş çok şaşıracaksınız…
ABD Başkanı Trump, Grönland adasını "satın almak" istediğini duyurduğunda, bu durum dünya siyasetinde büyük bir yankı uyandırmıştı. Trump'ın 2 milyon 166 bin kilometrekarelik yüzölçümü ile dünyanın en büyük adası olan Grönland'ı satın alma isteği, birçok soruyu beraberinde getirdi. Grönland'ın Trump'ın aklını neden bu kadar meşgul ettiğini anlamak için çeşitli nedenler üzerinde durmak gerekiyor. İşte haberin detayları..
2 milyon 166 bin kilometrekare yüzölçümü ile dünyanın en büyük adası olan Grönland, Trump’ın aklını neden ve niçin geldi.
Adanın yüzde sekseni kalınlığı 3 kilometreye varan buzullarla kaplı. Ancak giderek derinleştirilen iklim krizi ve küresel ısınmanın artması nedeniyle adadaki buzullar hızla eriyor. Bilim insanları buzulların en geç 30-40 yıl içinde yok olacağını öngörüyor.
Küresel ısınmanın yayıldığı ve sıcaklıkların güneyden kuzeye doğru hızla arttığı bir yüzyılda, ada bu yönüyle büyük bir su kaynağı, ama Trump’ın adaya ilgisi bundan değil?
Rusya ile Çin, Kuzey Kutbu’nun üstündeki bölgelerde stratejik varlıklarını güçlendirmek amacıyla on yılı aşkın bir süredir yakın iş birliği içindeler. Bu iş birliği, askeri tatbikatlardan ortak operasyonlara kadar geniş bir alanı kapsıyor.
İki ülke, bölgedeki zengin doğal kaynaklara ve stratejik geçiş yollarına erişim sağlayarak harekât kabiliyetlerini genişletmeyi hedefliyorlar.
Bu durum ABD’nin dikkatinden kaçmıyor tabi.
Bu bölge, hem daha kısa deniz ticaret yolları sunması hem zengin maden ve hidrokarbon enerji kaynaklarına sahip olması nedeniyle küresel güçlerin iştahını kabartıyor.
Özellikle ABD ve Çin, nadir elementler, hidrokarbon rezervleri ve doğal kaynaklar açısından oldukça zengin olan Grönland üzerinde daha fazla tahakküm kurmak istiyor.
Araştırmalara göre, Grönland’ın petrol rezervleri Suudi Arabistan’ın rezervlerinin yarısına yakın. Bölge, doğal gaz kaynakları bakımından da büyük bir potansiyele sahip.
Büyük güçlerin Grönland’a olan ilgisinin başlıca nedeni doğal kaynaklar, fakat adanın stratejik önemini de es geçmemek lazım.
2013 yılında Grönland, uranyum madenciliği yasağını kaldırarak “doğal kaynaklardan ekonomik olarak faydalanma” yolunda önemli bir adım attı. Bu hamle, Çin başta olmak üzere uluslararası sermayenin ilgisini daha da artırdı. Çin, Grönland'daki maden projelerine yatırım yaparak bölgedeki varlığını güçlendirmeye çalıştı.
ABD ile Avrupa Birliği bundan hayli rahatsız oldu. Çin'in bölgede artan etkisini sınırlamak için bazı girişimlerde bulundular.
Trump’ın Ada’yı satın almak istemesinin başında sebebi başta Ada’nın yer altı kaynakları, ve hemen ardında stratejik önemi geliyor.