Vatandaş açıklanan enflasyona inanmıyor… Pazarda esnaf satamıyor, vatandaş alamıyor
Vatandaş açıklanan enflasyona inanmıyor… Pazarda esnaf satamıyor, vatandaş alamıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ekim ayı tüketici enflasyonunu açıkladı. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 48,58, aylık yüzde 2,88 arttı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Enflasyonu düşürmek, sadece hayat pahalılığı sorununu çözmeyecek, aynı zamanda vatandaşımızın refahını kalıcı olarak artıracaktır” dese de pazarın enflasyonu tüketicinin cebini yaktı. Pazara gelen üretici ürün alamazken, esnafın ürünleri tezgahta kaldı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Eylülde yıllık enflasyon bir önceki aya göre 2,6 puan düşüşle yüzde 49,4'e geriledi. Bu dönemi, önümüzdeki yılın ikinci yarısında başlayacak ve enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayarak tek haneye ulaşacağımız 'istikrar dönemi' takip edecek. Enflasyonu düşürmek, sadece hayat pahalılığı sorununu çözmeyecek, aynı zamanda vatandaşımızın refahını kalıcı olarak artıracaktır" ifadelerini kullansa da açıklanan enflasyon çarşı-pazar hesabına uymadı.
Pazara giden tüketiciler fiyatların yüksekliğinden şikayet ederken, pazar esnafı ise satışlarının düştüğünü söyledi. Hem esnaf hem de tüketiciler ise hissedilen enflasyonun açıklanandan çok daha yüksek olduğunu kaydetti.
Pazar esnafından Metin Kaplan, paranın değerinin kalmadığını ifade ederek şöyle konuştu:
Pazar esnafından Mehmet Kaya şu ifadeleri kullandı:
Açıklanan enflasyon verilerine ilişkin de konuşan Kaya, ''Her şey açık ve ortada bence başka söze gerek yok” dedi.
18-20 yıldır pazarcılık yapan ve ismini vermek istemeyen bir esnaf, şunları kaydetti:
25 senedir pazarcılık yapan Gökhan Özdemir de şunları söyledi:
Açıklanan enflasyon ile hissedilen arasında büyük fark olduğunu kaydeden Özdemir, ''Gittikçe kötü ye gidiyor işlerimiz. Enflasyon düşük olsa da işlerimize faydası yok. Öyle bir hale geldi ki düzelmez diye düşünüyorum artık. 25 yıldır bu işi yapıyorum, bu kadar kötüsünü görmedim'' dedi.
30 yıldır pazar esnaflığı yapan Bayram Akdoğan, gerçek enflasyon verilerinin açıklanandan çok farklı olduğunu kaydederek, “İşlerimiz bozuk. Mazot pahalı. Her şey pahalı. Brokoli 60 lira. Benim alışım 70 lira. 20 yıl önce çok güzeldi. Geriye gidince çok güzeldi. Şimdi çok bozuk. 30 sene önce tezgahta mal kalmıyordu. Şimdi satamıyoruz. Enflasyona inanmıyoruz. Enflasyon yüzde 100'' dedi.
84 yaşındaki Adil Karakaya, şu ifadeleri kullandı:
Buzdolabını dolduramadıklarını belirten Nilgün Manav, şunları kaydetti:
İsmini vermek istemeyen bir vatandaş, ise her geçen gün fiyatların arttığını belirterek, “Pahalı, her şey çok pahalı. Arabayı dolduramadım 700 lira gitti. Bir kilo elma, armut, erik, yarım kilo ıspanak. Geçen ay bunları 500 liraya alıyordum. 200 lira arttı. Her ay, her gün artıyor. Enflasyon yüzde 100. Belki daha yukarıda” ifadesini kullandı.
Açıklanan enflasyonun gerçekle örtüşmediğini belirten Semra Atmaca, ''Mecbur kalmasak gelmeyiz. Yemek zorundayız. Gerçek nerede var ki enflasyonda olsun. Hiç gerçek değil. Pazarı bitiriyorum daha hiçbir şey yok. Dört torba aldım sadece. 150 lira sadece yeşilliklere gitti. Meyve sebzesi daha yok'' dedi.
“En değersizi Türk parası Müşteri olursa bizim işlerimiz oluyor. Müşteri alışveriş yapmazsa bizim işimiz basıl olacak? Vatandaş ne yapsın her şey pahalı. Satışlarımız gittikçe düşüyor. Türk parasının değeri kalmadı ki! Altın-döviz her gün para kazanıyor. Türk parası sıfıra iniyor.”
“15 yıldır bu işi yapıyorum. Satışlar şu anda sıkıntılı. Ürünler yüksek olduğu için satışımız yok. Pahalı. Müşterinin alım gücü yok alamıyor. O yüzden sıkıntı. Domatesin kilosunu 60 liraya satıyoruz. Halden alışımız 52-53 lira. Şu an ürünler yüksek olduğu için karımız yok. Pazarcılar mağdur, ürünler gitmiyor. Alım gücü yok. Her sene satışlar düşüyor ama bu iki sene gerçekten sıkıntılı.”
“İnsanlarda alım gücü olmadığından dolayı satışlar düşük. Satışlarımız bir yıl içerisinde yüzde 60 düştü. Açıklanan enflasyon yalan. Kar oranımız yok. Bir tane domatesin ezilmesi bizim karımızı götürüyor.”
“Satışlar eskiye göre baya düştü. Piyasa durgun. Mecbur işimize devam ediyoruz. Eskiye göre baya düştü işler. Gelen para geldiği gibi gidiyor. Bazen gelen para yetmiyor. Aldığımız malın aynısını alamıyoruz. Eskiye göre şu an daha çok pazarlık yapılıyor. Müşterilerin alacak parası yok. ‘Meyve, sebzeyi zor alıyorum’ diyor. Kıyafeti mecbur olmadıkça kimse almıyor.”
“Çok pahalı. Ben Avrupa’dan emekliyim. Benim için fark etmiyor. Ama millet için çok pahalı. Fiyatlar eskiye göre 100 misli fazla. Çok pahalılık var. Ben alamayanlar için konuşuyorum. Çok pahalı. Çok çok çok çok… Ben almışım bir kıymeti yok. Millet alamıyor.”
“Fiyatlar beraber. Fakirlik full gidiyor. Halimiz ne olacak bilemiyorum. Dolabı dolduramıyoruz. Enflasyon bence çok kötü. Her şey o kadar kötü ki! Her hafta zam geliyor. Yarım kilo alıyorum ben. Bir kilo alamıyorum. Önceden bir kilo alıyordum. Turp, ıspanak, karnabahar, muz aldık. Bin lirayı geçti.”