Beyzade Haber

“Yeni nesil siyasetin öncüsü olarak yola çıkacağız”

SİYASET

TBMM BÜROSU / Saadet-Gelecek Meclis Grup Toplantısı gerçekleştirildi. Saadet Partisi Genel Başkan Vekili ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, gündemin öne çıkan konu başlıkları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Saadet-Gelecek Meclis Grup Toplantısı’nda konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Mahmut Arıkan, kayyumların iktidarın elinde sopa haline geldiğini vurguladı. Arıkan, Bahçeli’nin, Erdoğan’ın yeniden aday olması çağrısı için de şu ifadeleri kullandı: “Bakınız yine aynı oyun Anayasa meselesinde de oynanıyor. Bir kişinin iktidarı için 85 milyonun geleceği ile oynuyorsunuz.”
 24 Kasım Pazar günü gerçekleştirilecek Saadet Partisi 9. Olağan Büyük Kongre ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Arıkan, “Amacımız; kutuplaşmanın ve ayrışmanın yerine toplumsal kucaklaşmayı, farklılıkların ahenkle bir araya geldiği, insanlarının gelecek kaygısı yaşamadığı, Yaşanabilir Bir Türkiye’yi inşa etmektir. Amacımız, Yeni Bir Dünya için; Türkiye’yi, Yeniden Büyük Türkiye yapmaktır. Saadet Partisi olarak, ‘Yeni Nesil Siyasetin Öncüsü’ olma misyonuyla yeniden yola çıkmaya hazırlanıyoruz.”
Gündemin öne çıkan konu başlığı belediyelere yapılan kayyum atamaları ile ilgili konuşan Arıkan, kayyum uygulamasının iktidarın elinde bir sopa haline geldiğini vurguladı. AK Parti’nin başka, MHP’nin başka bir politika yürüttüğünü söyleyen Arıkan, “Üç defa seçilen Ahmet Türk, üç defa görevden alındı. YSK ‘seçime girebilir’ diyor. İktidar ortağı cezaevindekileri Meclis’e davet ediyor. Bunlara karşılık iktidar ‘seçileni cezaevine göndeririz’ restiyle cevap veriyor” dedi.

Kayyum uygulamasının uluslararası arenada Türkiye’nin imajını zedelediğini, ülke içinde ise aidiyet duygusunu baltaladığını belirten Arıkan, şunları kaydetti: “Hiç kimsenin ülkeye bu görüntüyü dayatmaya hakkı yok. Bu yanlıştan vazgeçin. Seçilen suç işlemişse, yeni belediye başkanını belediye meclisi seçsin. Hiçbir şehrimiz ithal belediye başkanları tarafından yönetilmek zorunda kalmasın. Bu oyunun kazananı olmaz. Bu politikalar en nihayetinde BOP’a ve Siyonizm’e hizmet eder. 
Bu işler birlikte atan kalpleri, bin yıldır kardeşçe yaşayan milletleri birbirine kırdırır.
Finalde de Esenyurt kaybeder, Mardin kaybeder, Batman kaybeder, Halfeti kaybeder;
Ama Washington kazanır, Tel Aviv kazanır!”

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin anayasa değişikliği çağrısına da değinen Arıkan, “Bakınız yine aynı oyun Anayasa meselesinde de oynanıyor. Bir Allah’ın kulu Anayasa değişikliği ile ilgili aksi görüş belirtmedi. ‘‘Anayasal düzenlemeyi yapmak gereklidir’ dedikten sonra, ‘Erdoğan’ın tekrar seçilmesi lazım” derseniz: Bir ağzınızdaki baklayı, iki cini şişeden çıkarmış olursunuz. Hiç şüpheniz olmasın! Bu aziz millet sizi, şişeye tıktığınız cinden tanır. Derler ya ‘kuzuyu yemeye karar veren kurt için, suyu bulandırmak basittir’ işte yaptığınız budur. Suyu bulandırıyorsunuz. Bir kişinin iktidarı için 85 milyonun geleceği ile oynuyorsunuz” eleştirisinde bulundu.

Toplumun büyük kesimleri tarafından tepki toplayan İsrail’le ticaretin devam ettirilmesi hakkında da konuşan Arıkan, bu konuda iktidarın “ticaret yok” söylemlerinin toplum nezdinde inandırıcılığının kalmadığını vurguladı. Devam ettirilen ticarete kılıf bulunmaya çalışıldığını ifade eden Arıkan, şu sözlerle tepki gösterdi: “İsrail’e silah taşıyan Kathrin gemisine İstanbul’umuzda ev sahipliği yapıyor. Kısacası iktidar yalan söylüyor! Yalanı söylemekten de çekinmiyor! Hâlbuki bizim limanlarımızdan gemiler, dünyanın dört bir yanına umut olmak için giderdi. Bizim gemilerimiz, asla ve asla vahşete, zulme ve zalime destek olmak için gitmemiştir.”

İsrail’e mühimmat taşıyan Kathrin gemisine çıkarma yapan AGD’li gençleri de selamlayan Arıkan, “Gemilerde açtığınız Filistin bayrağı, Cafer-i Tayyar’ın kesilen kollarına rağmen elinden düşürmediği, Ulubatlı Hasan’ın Bizans burçlarına diktiği sancaktır.
Siz gemileri yakan Tarık bin Ziyad’lar oldunuz! Sizlere yürekten teşekkür ediyorum.
Bu milletin hassasiyetlerini, cesaretini bir kez daha gösterdiniz.
İspanya, Slovenya, Karadağ, Malta, Angola ve Namibya limanlarına girmesine izin verilmeyen, Gazze’ye ölüm yağdıran silahları taşıyan gemiyi limanlarımızdan uzaklaştırmakla tarih yazdınız. Şüpheniz olmasın gençler, biz kazanacağız! Provokasyona düşmeden, şiddete bulaşmadan, polislerimizle karşı karşıya gelmeden kazanacağız. Çünkü biz haklıyız ve Allah bizimledir” mesajını verdi.

Türkiye’nin tek bir gündemi ve gerçekliği olduğu, onun da ekonomik kriz olduğunu belirten Arıkan, “Kayyumlar, adaylar, açılımlar; tüm bunlar pazartesi günü ilan edilen enflasyon rakamları, açıklanan yeniden değerleme oranı, açlık sınırı, yoksulluk sınırı konuşulmasın diye yapılıyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyoruz ama anlamamamız için cin olmadan adam çarpmaya çalışıyorlar! İflas etmiş durumdayız çünkü adil bölüşüm yok, adalet yok, emeğin karşılığı yok, üretime saygı yok, toprağa hürmet yok, yoksulun hakkını gözeten bir politika yok! Faiz lobilerini beslemekle ancak bu kadar oluyor!” diye konuştu.

Ekonomide olduğu gibi tarımda da krizler yaşandığını vurgulayan Arıkan, “Mevcut tarım politikaları ile devam edecek olursak, zaten açlık sınırının altında yaşayan vatandaşlarımız artık gerçekten yiyecek bir şey bulamayacak. Çünkü Türkiye artık hem fakir hem üretmeyen bir ülke haline geldi. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesi görüşülüyor. Bu iktidar, 2006 yılında bir yasa çıkarmıştı. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın en az yüzde 1’inin tarıma desteğe ayrılması kanunlaşmıştı. Bugün komisyon odalarında yapılan görüşmelerde tarıma destek, altını çizerek söylüyorum sadece yüzde 0,22 olarak teklif edilecek. İtibardan olmayan tasarruf, tarımdan yapılıyor! Bunu kabullenemeyiz” diyerek tepkisini gösterdi.

Sadece ekonomi ve siyasette değil birçok alanda sonun yaşandığına dikkat çeken Arıkan, iş bırakan aile hekimleri ve diğer kamu çalışanlarının sorunlar ile boğuştuğunu söyleyerek, “Bugün Anayasa’dan, enflasyon rakamlarından, aile hekimlerinden, taşeron işçilerden, adalet teşkilatındaki sorunlardan bahsediyoruz. İktidar hepsi için, sadece yapıyormuş gibi yapıyor.
Devleti değil algıyı yönetmeye talipler” dedi.

Bu düzenin değişmesi gerektiğini ve bu değişimin de yeni nesil siyaset ile yapılacağına dikkat çeken Arıkan, “Yeni Nesil Siyaseti” şu sözlerle tanımladı: “Yeni nesil siyasetle, seçmeni değil, insanı önceleyeceğiz. Seçmeni istatistiksel veriden ibaret gören anlayışa artık yeter diyeceğiz! Oy avcılığına seçmen mühendisliğine geçit vermeyeceğiz! Kutuplaşmayla değil, kucaklaşmayla kazanacak! Yeni nesil siyaset, insanımızı siyasi ihtirasların oyuncağı olmaktan kurtaracak! Odağına yalnızca aileyi, yakın çevreyi ve belirli iş insanlarını almayacak! Yarın başıma bir iş gelir mi Türkiye’sinden kurtulacağız! İstismar tüccarlığına değil, ahlak ve maneviyata odaklanacak! Yeni nesil siyaset, biz bu seçmeni nasılsa kandırır, oyunu alırız anlayışına karşı insanımızı uyanık tutacak! Seçim döneminde çantada keklik görülen insanımızı esaretten kurtaracak!”

Saadet Partisi’nin 24 Kasım Pazar günü gerçekleştireceği 9. Olağan Büyük Kongre ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Arıkan, “Türkiye siyasi tarihine bakıldığında imarın, inşanın, kucaklaşmanın ve refahın tesisi her zaman Millî Görüş’le olmuştur. Bizler de Millî Görüş hareketinin ikinci 50 yılında bunu yine başarmayı, geçmişin bilgeliği ile geleceğin dinamizmini birleştirmeyi, Türkiye’yi hak ettiği refaha, huzura ve toplumsal birliğe ulaştırmak istiyoruz. Amacımız; kutuplaşmanın ve ayrışmanın yerine toplumsal kucaklaşmayı, farklılıkların ahenkle bir araya geldiği, insanlarının gelecek kaygısı yaşamadığı, Yaşanabilir Bir Türkiye’yi inşa etmektir. Amacımız, Yeni Bir Dünya için; Türkiye’yi, Yeniden Büyük Türkiye yapmaktır. Saadet Partisi olarak, ‘Yeni Nesil Siyasetin Öncüsü’ olma misyonuyla yeniden yola çıkmaya hazırlanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Grup konuşmasına ABD seçimlerine yönelik değerlendirmeleriyle başlayan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ''Ankara’daki arkadaşlara sesleniyorum. Gazze, Filistin ve Orta Doğu’da olabilecek felaket senaryolarını çalışmaya şimdiden başlayın. Bugünden itibaren başlayın. Trump ile Erdoğan’ın ilişkisi çok iyiydi diye düşünmeyin. Nasıl iyiyse. ‘Aptal olma’ diye mektup yazdı ama... Son dört yıl içinde Biden, Erdoğan’ı Vaşington’da hiç ağırlamadı. Trump ile tekrar bir ilişki kurabiliriz diye zinhar düşünmeyin”' dedi.

Belediyelere yapılan kayyum atamaları hakkında da konuşan Davutoğlu, “Türkiye’nin milli çözümler etrafında omuz omuza vermesi lazım. Kimsenin bizim içimizi kurcalayacak, fitneyi uyandıracak, Türk’ü Kürt’e, Kürt’ü Türk’e, Alevi’yi Sünni’ye, Sünni’yi Alevi’ye kışkırtacak ortama izin vermemek lazım. Şanlıurfa’da barış elçisi olan Ahmet Türk’ü üçüncü kez görevden alarak kayyum atamanın manası nedir? Neye dayanarak yapıyorsunuz? Doğurabileceği sonuçları görmüyor musunuz? Sayın Cumhurbaşkanı’na bir kez daha sesleniyorum. Çıkınız ve kafa karışıklığını kaldıracak net bir açıklama yapın. Sayın Bahçeli ile anlaşarak bir devlet aklı ortaya koyduysanız, bu kayyumlar niye atandı ve bu devlet aklını sabote eden kim ona bakın” şeklinde konuştu.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.