Beyzade Haber
2021-04-19 12:07:41

KADI MUHTARDAN EDEPLİ BİR HATIRA

Osman Hazır

hazirosman@gmail.com 19 Nisan 2021, 12:07

Merhum annem “Kadılar” olarak bilinen bir sülaleden. Dedemlerin soy isimleri de zaten “Kadıoğlu”. Annemin babası olan bu dedem 16 yıl köyünde muhtarlık yaptığı için “Kadı muhtar, Muhtar dayı, Kadıoğlu vb. “şekilde bilinir tanınırdı.

İşte bu dedemi annem ve babam yazın sıcağından korumak için 80’li yaşlarının sonu 90’lı yaşlarının başlarında Abanoz yaylasına yanlarına götürürlerdi. 1 ay,1,5 ay birlikte kalırlardı. Bir yaz ben de yıllık iznimin 5-10 gününü de geçirmek üzere ramazanın sonunda annemlerin yayladaki evine gittim.

Dedem yaşlı ve hastalıkları bulunduğu için oruç tutamıyordu. Yemeğini anneciğim hazırlar kendisine götürürdü. Ancak o ev içinde dahi olsa bizim bulunduğumuz yerde yemek istemezdi. Yemeğe çağırdığımızda;”ah Allah’ım nasıl edeyim. Nasıl yiyeyim bunu ben” derdi. Sonrasında da odanın kapısını kapattırır. Kimse görmeden utana sıkıla yemeye çalışırdı.

Hastalık, ve yaşlılık oruç tutmamak için İslam’ın meşru saydığı mazeretler arasındadır. Bu nedenle dedemin oruç tutamaması gayet normaldi. Ancak o bir ömürde elde ettiği edep ve saygıyı çocukları ve torununa karşı da göstermekteydi. En önemlisi de ev içinde dahi olsa yiyip içmenin Ramazana saygısızlık olduğunu düşünmekteydi. Halbuki mazereti Allah tarafından meşru görülenler arasında olmasına rağmen.

Nereden aklıma geldi?

Şuradan; meşru hiç bir mazereti olmadan gerek inançla alakalı sorunları nedeniyle gerekse sadece tembellikten dolayı oruç tutmayan çok fazla insanımız olduğu biliniyor. Bununla alakalı üzerimize düşen sorumluluklar olduğunu kabul ediyorum. Ancak asıl sorunumuz; açıktan oruç yeme pervasızlığının bu kadar yaygınlaşmasıdır. Allah’a ve kullarına karşı saygı ve edebi kitaplar ve bilgi üzerinden olmasa bile en azından dedelerimiz üzerinden bu güne taşımayı beceremedik.

Sorun açlık ya da canımızın çekmesi değil

Elbette birileri biz oruçken karşımızda yiyip içse o yediği için canımız çekecek ve biz de orucumuzu bozacağız diye bir çekincemiz yok. Sigara içmeyen ve içilmesinden nefret edercesine rahatsız olan birisi olarak ramazan günü açıktan sigara içenler için de aynı şeylerin geçerli olduğunu düşünüyorum.

Sanırım asıl sorun şu;

Biz insanımıza ramazan günü özellikle de mazeretsiz oruç tutmamanın çok büyük bir günah olduğunu öğretmede eksik kalmışız. Ancak daha beteri, oruç tutulan bir memlekette açıktan yiyip içmenin Allah’a kafa tutmak olarak görülebilecek derecede büyük bir saygısızlık olduğunu da öğretememişiz. Hayıflanıyorum doğru. Zira hastasına, yolcusuna yeme içme imkanı sağlar, tutmayanına da edeplice yeme ortamı hazırlar diye şehirlerde sembolik açık lokanta olurdu. Onların da camları gazete ya da perde ile kapatılırdı. Oruç tutmayan da tutmasa bile edep ve saygıyı gösterirdi.

Kimse hayat tarzına müdahale demesin. Yüz yıllarca gayri müslim komşuların dahi Ramazana ve Müslümanlara saygı gösterdiği bir coğrafya da bu kadar duyarsızlığın, saygısızlığın anlaşılabilir bir durum olmadığını açıkça söylemek zorundayız. Bu durumu zamanın değişmesi ile normal görmek ve anlaşılabilir kabul etmek mümkün değildir. Zira zamanın değişmesi, saygı ve edep gibi değerlerimizi alıp götürürse biz diye bir şey kalmayacaktır.

Son söz niyetine;

Hani neredeyse “oruca ve oruç tutana saygı” kampanyası düzenleyecek hale gelmekten utandığımı ve üzüldüğümü söylemek isterim.

Dedelerden ninelerden öğreneceğimiz çok şeyler varken onları tiktok tıklarına malzeme eder olduk vay halimize.

Edebli bir ömrümüz olsun duasıyla...

Osman HAZIR

19 Nisan 2021

MERSİN

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.