İyi başlamıştık oysa
Mütebessim bir edayla doğuyordu her sabah güneş
İstikbale dair ümitler yeşeriyordu içimizde
Mevsim kış olsa da, çiçekler ümitvar bir masumiyetle baharın geleceğini müjde ediyordu bize
Kardelen çiçekleri olmayacaktı sadece bize müteselli
Çimenler hafif hafif yeşilleniyordu bile
Rüzgar ılık esiyordu ve fırtına dinmişti biraz
Yağmur, o tatlı mırıltısıyla içimizi okşar gibi yağıyordu sanki
Bunaldı milletin afakı artık bir sabah ister diyen Akife “İşte o günler geldi” diyordu gönüllerimiz
Gökyüzünde bulutlar, içimize güzellikler katacak rahmeti hatırlatıyordu
Çocuklar ağlamıyordu
Hastane önleri kalabalık değildi
İlaç bulamadığı için acı çekenler nispeten azalmıştı
İçimizi titreten köprü altı çocukları köprü altında artık titremeyecek diye seviniyorduk
Tüm fikir ayrılıklarına, farklı ırklara, farklı dillere ve hatta inançlara rağmen sosyal bir mutabakat vardı insanlar arasında
Ne baş örtülü kızlar laikçi yobazlar tarafından okullardan atılıyor ne de başı açık olanlar itham edilip saldırıya uğruyordu dinci yobazlar tarafından
Beynelminel takdire muhatap oluyorduk
Numune-i imtisal bir vatan topragı oluyorduk
Bir bahar rüzgarı esiyordu ki fırtına koptu birden
Zift rengi bir kasavet kapladı her yeri
Duygular manipüle edildi bizdenmiş gibi görünenlerce
Sosyal medya holiganları türedi birden
Kana susamış canavarların elinde can verdi masumlar
Akdenize kanımız değdi
Çocuklarımız can verdi
Evrensel kardeşlikten bahsederken, her yer kan gölüne döndü
Irkçılık ve nefret tavan yaptı
Güneşin ilk doğduğu topraklarımızda yine her yer makber oldu
Fitne büyüdü
Yollara döküldü vandal yürekli yığınlar
Fitne büyüdü
Kardeş kardeşin üstüne silahını doğrulttu
Fitne büyüdü
Bir yiğit toprağa düşürüldü
Saatler sonra üşüyen bedenini bulanların içi üşüdü
Fitne büyüdü
Kardeş kardeşe silah sıktı
Meclisimiz bombalandı
Hain oyunlar ve entrikalar oynandı
Adalet askıya alındı
Kardeşlik ve vefa unutuldu
Adavet, benlikleri çepeçevre sarınca, rahmet duaları beddualara inkılap etti
Semada muhabbet kuşu değil adavet baykuşları uçuşur oldu
Kardeş kardeşi vurdu
Siyaset çirkefçe oynanıyor bugün
Mabetlerde yangın var
Kitleler afyonla uyutuluyor
Suni gündemlerle safdil insanlar meşgul ediliyor
Gündem saptırmadan başka bir şey değil bunlar
Kimse bu memlekette gazeteciler niçin ağırlaştılmış müebbet ile yargılanıyor sormasın diye
Faili mechuller nerde sormuyor kimse
Ekonomik olarak bu halde olmamızın sebebleri sorgulanmasın diye
Bu hal neyi nesi muhasebesini yapanlar içeri alınıyor
Mabeddlerde yangın var
Din adamları, Bel'am bin Baura gibi çalışıyor
Onun için mabedler çoğaldıkça hapishaneler de çoğalıyor
Yığınlar, dini konularda menkıbe dinlemeyi, siyasi mevzularda hamasi nutuklarla zihinsel tatmin yaşamayı tercih ediyor
Lakin iman varsa imkan var
Yine de umutluyuz biz
İstikbalimiz uçurumlarla çepecere sarılsa da umutluyuz biz
Gecelerimiz zift kokulu siyah karanlıklara dönse de umutluyuz
Yağmur sesinin sükun veren o huzur verici mırıltısının ardından, içimizi ürperten o dehşetli fırtınalara benliğimiz şahit olsa da
Zulüm karabasan gibi hayatımızın ortasına çökse de
Dünya, kana susamış insan kılıklı vampirlerin işgal ettiği namutenahi bir tımarhane olsa da
Nefret volkanları patladığı için umutlarımız magma yığınlarına çevrilse de
Sen zalimsin hakikatini bastırmak için despotizm bizi tehdit etse de
Boğazımıza kadar ahlaksızlık batağına batsak dahi biz
Dimdik ayağa kalkıp yeniden başlama vaktinin geldiğini bilmeliyiz
Zira biz gecenin ardındaki sabahtan ümitliyiz
Umut gecenin zifiri karanlığında güneşi hayal edebilme cesaretidir.
Göklerin kasavetli bulutlarla çevrili olması
Seni umutsuzluğa garketmesin
Ufkun mavi olsun,
Düşlerin beyaz,
Ve bir de duaların,
Yüreğinin en iç yerinde
Selam ve dua ile