BU İŞTE BİR TERSLİK VAR
Brezilya’nın aşırı sol partisi olarak nitelenen Brezilya İşçi Davası Partisi Erdoğan’ın kazanması nedeniyle bir twit atarak “Türkiye’de emperyalizm kaybetti. Erdoğan’ın kazanmasıyla emperyalizm, Ortadoğu’nun kontrolünü kaybediyor” diyorsa, bizdeki sol entelijans ise Erdoğan karşıtı muhalif cephede yer alıyorsa bir şeyler ters gidiyor demektir.
Erdoğan’ın kazanması üzerine Ülkenin emekçi ve yoksul kesimi sokaklara dökülüp sevinç gösterileri yaparken, lümpen kesimi ise “Bize bir şey olmaz siz kendinize yanın. Ben yarın pılımı pırtımı alıp yurtdışına çıkarım. Param var, pulum var” diye twitler atıyor, yaslar tutuyorsa bu işte bir terslik var demektir. Ya bizdeki sol yanlış yerde veya Ülkenin emekçi ve yoksulları yanlış bölgede demektir.
Şehirlerin banliyö kesimlerinde Erdoğan açık ara önde çıkıyor, zengin ve lümpen mahalleleri ciddi bir oranda muhalefeti destekliyorsa yine bir yanlışlık var demektir. Ya bizdeki sol yanlış gözlükle bakıyor ya da halkımız. Bu işte de bir terslik var demektir.
Avrupa’nın en fazla emekçi Türk işçisi barındıran Almanya, Hollanda, Fransa gibi ülkelerde Erdoğan yüzde 67 gibi bir oy oranına ulaşıyor, ABD gibi zengin iş adamlarımızın bulunduğu ülkelerde geride kalıyorsa yine bir terslik var demektir. Bizdeki emek dostu devrimcilerimizin bu konuyu izah etmeleri çok zor oluyor diye düşünüyor, anlamakta güçlük çekiyorum.
Erdoğan’ın kazanması üzerine Azerbaycan, Lübnan, Moritanya, Kosova, Filistin gibi bir çok ülkede ezilmiş ve yoksul insanlar meydanlara çıkıp sevinç gösterileri yapıyorsa bizim entelijansımız yas tutuyorsa yine bu işlerde bir terslik var demektir. Ya tüm dünyanın ezilmişleri Erdoğan’ı tanımıyorlar veya bizimkiler anlamıyorlar demektir. Terslik dünyada da devam ediyor.
Batının tüm emperyal liderleri ABD başkanından, Avrupa liderlerine kadar muhalefet liderimizin arkasında sıralanıyorlar, onlara destek açıklamaları yapıyorlar, Erdoğan’ın gitmesi gerektiğini söyleyip muhalefetin desteklenmesini istiyorlarsa, bizdeki antiemperyalist olarak kendini konuşlandıranlar da aynı hedef konusunda birleşiyorlarsa yine bu işte bir terslik var demektir.
Yine Batının tüm kalantor medya patronları ellerindeki medya gücünü kullanarak “Erdoğan Gitmeli” manşetleri atıyor, her gün Erdoğan aleyhine yazılar döşüyorlarsa ya bizi bizden daha fazla seviyorlar demektir. Veya başka gayeler güdüyorlar demektir. Yine terslik devam ediyor.
Bu terslikleri uzatmak mümkün. Zira Türkiye’deki olay hiçbir kalıba sığmıyor.
Erdoğan her seferinde kazanıyor, bizdeki sol kesim yaslar tutarken emekçi ve yoksul kesim bayram ediyor. Hem de yalnız bizim ülkemizde değil tüm sömürülen ve ezilen ülkelerde de aynısı oluyor.
Eğer bu bir Stockholm sendromu değilse, eğer celladına aşık bir halk olarak tahayyül ediliyorsa yine bir terslik var demektir. Biz ya Stockholm sendromunu yanlış yerde arıyoruz veya halk kimin cellat olduğunu bizim lümpen kesimden daha iyi tanıyor demektir.
Bizdeki sol ve sağ kavramları ciddi anlamda kayma göstermiş veya yer değiştirmiş demektir.
Bazı aydınlarımızla halkın arası iyice açılmış demektir. Halkı anlamakta bu insanlarımız güçlük çekiyor demektir.
Ben de değerli dostum Mustafa Köse gibi mi sorayım.
“Nasıl oluyor da böyle oluyor” mu diyeyim.
Yoksa çok sevdiğim insan, yazdığı edebi yazıları hayranlıkla okuduğum Mehmet Muhtar Salmanoğlu hocamdan bu konuları irdeleyen derinlikli, duygusal olmayan bir sosyolojik yazı mı bekleyeyim.
İmsak | 05:53 | ||
Güneş | 07:16 | ||
Öğle | 12:30 | ||
İkindi | 15:10 | ||
Akşam | 17:33 | ||
Yatsı | 18:51 |
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|