15.02.2020, 13:13 35

BÜYÜK KUDÜS MİTİNGİ'NİN ARDINDAN

Hafta sonu İstanbul Yenikapı’da Büyük Kudüs Mitingi gerçekleşti. Kudüs’le ilgili pek çok organizasyona katılmış birisi olarak ifade etmeliyiz ki yurtiçinde yapılanlar arasında şahit olduklarımız arasında belki de en anlamlısı buydu.


Miting tam bir Yenikapı ruhunu yansıttı. Mitingin içe ve dışa yönelik mesajları vardı. Mahalle baskısı olmadan, gelmeyenlerin terörist damgası yiyecek korkusunun olmadığı halde temsil gücü yüksek katılım gerçekleşti. Aslında bazı şeylerin vuku bile başlı başına değerlidir, yeterlidir.


Tereddütsüz şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Türkiye’nin birleştirici ve bütünleştirici gücü olarak Saadet Partisi dışında hiçbir siyasi güç, bu kadroyu bir araya getiremezdi. Sonuçta her görüşten insan Filistin davası için toplandı.


Mitingin içe yönelik mesajı şu; Yenikapı ruhu gerçek anlamda tecessüm etti. Bu milletin ortak değer etrafında gerektiğinde siyasi parti ayrımı gözetmeden ittifak oluşabileceğini gösterdi.


Tek yumruk gibi, yelpazenin en sağından en soluna kadar, ideolojik ayrım yapmadan, siyasi parti farkı gözetmeden “olması gereken” herkes oradaydı. Hep birlikte tek yürekten İstiklal marşı okudular.


Ana muhalefet lideri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Başbakan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı İshak Sağlam, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hepsi yan yana oturdu.


Bu açıdan bu miting temsil kabiliyeti son derece yüksek ve aynı zamanda özgül ağırlığı fevkalâde bir miting oldu.


Sabotaj girişimleri fayda etmedi. Sağdan soldan öttürülenlerin ötmesi ancak kendilerine kaldı. Küçük hesaplar peşinde olup bir yerlere şirin görünme gayretinin içinde olan yağcıların, “birilerine yaranacağım, bunları perişan edeceğim” düşüncelerinin hiçbir faydası olmadığı görüldü. Kim bilir ne korkularla bunu yapıyorlar onu da bilemiyoruz.


Bu mitingin dış dünyaya yönelik mesajına gelince; ABD Başkanı Trump’ın Yüzyılın Anlaşması dediği Filistin’i imha planına dünyada sessiz kalınmadığı görülmüş oldu.


Türkiye’den verilen bir sesle dünyadaki Müslümanlar ve ezilenler adına, baskıcı tahakkümcülere karşı ortak bir sesle “durun biz varız” denmiş oldu.


**


Filistin gündemden düşmüş, Suriye’den gelen acı haberler gibi gündemi başka konular meşgul etmeye başlamıştı. Buna rağmen bir anda binler, on binler toplandı ve Kudüs/Mescid-i Aksa diye haykırdı.


Üç maymunu oynayan televizyon kanalları mitingi yayınlamasa da Arap kanallarından pek çoğunda aynı anda canlı olarak verildi. Özellikle de eski başbakan ve ana muhalefet liderinin de burada olmasının ısrarla altı çizildi. Konuşmalar büyük ölçüde baştan sona canlı olarak verildi.


Konuşmacıların birçoğu Filistin davasına sahip çıkan ve bilinç aşılayan kimsenin Necmettin Erbakan olduğunu söyledi. Sahnede de Sultan Abdülhamit ile Erbakan posterlerinin yan yana olması ayrıca ilgi çekici idi. Adı geçen başkanlar bu iki posterin altında konuştu.


Sonuçta miting, herkese siyaseten de yaradı. Muhtemelen şunlar yaşandı;


Kemal Kılıçdaroğlu, devrimci gençlerle akıncıların Filistin mücadelesinden söz etti. Kemal Bey ilk defa bu kadar dindar kitleye açıldı.


Ahmet Davutoğlu, başbakanlığından sonra ilk defa miting alanına çıkmış oldu.


Demokrat Parti Genel Başkanı ilk defa bu kadar kalabalık bir kitleye hitap etti.


HÜDA-PAR sosyolojik yakınlığı bulunan Saadet camiasıyla ilk defa net temasa geçti.


İyi Parti, Genel Başkan Yardımcısı düzeyinde temsil edildi. Bunda muhtemelen mahalle baskısı etkili oldu. Yeni oluşum olarak Babacan ekibinin de selam çakacakları yerlerle ilgili ipucu görüldü. Korkmaya gerek yoktu. Siyaset cesaret ister. Cesur olanlar netice alır.


Temel Bey de ev sahibi olarak partiler üstü isim oluğunu ortaya koydu.


HAMAS İslami Direniş Hareketi Kudüs Sorumlusu Musa Akkari adeta mitingin beklenen neticeyi verdiğini aksettirerek, “Yüzyılın Anlaşması bugün itibarıyla düşmüştür, yok hükmündedir” dedi.


Mitingle ilgili yorumlarda dikkat çekici ifade olarak Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, “Farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek yaşamaya mecburuz. Birbirimizi anlamak için dinlemek zorundayız. Aynı geçmişin mirasçıları, aynı milletin evlatlarıyız. Ayrıştırmaya, ötekileştirmeye inat bir olacağız. Ya birlikte var olacağız, ya da hep birlikte silinip gideceğiz. Üçüncü bir yol yok!” dedi


Son sözü Temel Karamollaoğlu başkanımıza bırakalım: “Küresel kuşatmaya ancak küresel bir direnişle karşı koyabiliriz. İhtilaflarımızı, farklılıklarımızı kaşıyarak değil, ittifaklarımızı güçlendirerek, bu gidişi engelleyebiliriz. Bu yüzden zaman, süslü laflar söyleme zamanı değil icraat zamanıdır.”


Doç. Dr. Necmettin Çalışkan

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 23 Kasım 2024
İmsak 05:55
Güneş 07:19
Öğle 12:30
İkindi 15:09
Akşam 17:32
Yatsı 18:50
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı