EYT ERKEN YAŞTA EMEKLİLİK Mİ, ERKEN YAŞ TEHLİKESİ Mİ?
Hangisi doğru?
Sayın Cumhurbaşkanı “Beni bu yola teşvik etmeyin. Milletimin faydası neredeyse ona varım. Milletimin ve ülkemin zararına olan şeye asla yokum…” derken mi doğru yapıyordu?
Yoksa 2 milyon 250 bin genç insanın EYT’den emekli edecek imzayı atarken mi?
Şu anda bu ülke 13 milyon küsur emekliye maaş veriyor. Bu maaşlar da çalışan insanların verdikleri primlerden oluşuyor.
Normalde dünya standartlarında bu sistemin yürüyebilmesi için en az 4 çalışanın bir emekliye bakması gerekiyor.
Şu an Avrupa’da 5 çalışan bir emekliye bakıyor.
Emekli ordusuna katılan 2 milyon 250 bin kişiyle şimdi ülkemizde 1,5 çalışan bir emekliye bakmak zorunda… Buna SGK’nın gücü yetmediğinden topladığı primin yarısı kadarını da hazineden karşılıyor.
Deyim yerindeyse SGK kendi haline bırakılacak olsa iflas etmiş olacak veya emekli maaşlarını yarı yarıya indirmiş olacaktı. Ancak hazinenin yaptığı sübvanse ile ayakta duruyor ve yaşamaya çalışıyor.
Yani emekli maaşları tam bir karadelik olmaya devam ediyor.
Daha da hazin bir durum söyleyeyim. Son dört yılda 20 yaş altı nüfusumuz azalırken, 60 yaş üstü nüfusumuz artmış.
Bu da şu demektir gelecekte çalışan ve prim ödeyen nüfus daha da azalırken, emekli olup aylık hakkeden nüfus daha da artacak. Yani sistem dahada zora girecek demektir.
Bunun sürdürülebilir olması mümkün değildir. Gün gelir sistem duvara dayanır ve ülke zora girer. Bu halde tüm halkımızı emeklisiyle, çalışanıyla zora sokar. Tüm ülke olarak kaybederiz.
Ayrıca çıkan EYT kararında da bir takım adaletsizlikler mevcut.
Sigortalı bir işçi 5000 gün prim ödemiş olsa emekli olabilirken, Bağkur’lu bir esnafın 7000 işgünü prim ödemesi gerekiyor.
Niçin?
Birinin ödediği para diğerininkinden daha mı değerli oluyor. Aynı para ve aynı primi öderken niçin biri diğerinden daha önce emekli olma hakkı kazanıyor. Bunu anlamak mümkün değil.
Erken emeklilik sistemine onay verilmezken yapılan doğruydu.
Zira bu ülkenin bu kadar genç emekliyi kaldıracak yükü yoktur. Aslında sadece bu ülkenin değil dünyada hiçbir ülkenin yoktur.
Bu nedenledir ki diğer ülkelerde emeklilik yaşı yüksektir ve çalışma, üretme gücü kendisinde olanların çalışmaları ve üretmeleri teşvik edilmiştir.
Ne yazık ki aklı selim bir muhalefetimizde bulunmamakta, bunun yanlış olduğunu söyleyecek cesarette kimse çıkmamaktadır.
Aksine hepsi birden batışa neden olacak bu karara alkış tutulmakta, adeta birde “biz yaptık” teraneleriyle savunmaya geçmektedirler.
Çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği ipotek altına alınmaktadır. Bunun sürdürülebilir tarafı yoktur ve olmamalıdır.
Tek çare sistemin değiştirilmesi ve çalışmanın, daha fazla prim ve gün sayısının arttırılmasının teşvik edilmesidir.
Şöyle düşünelim.
Türkiye’de ortalama ömür 80 yaştır.
20 Yaşında çalışmaya başlayıp 50 yaşında emekli olan insan 30 yıl çalışıp, 30 yıl emekli maaşı aldığını farzedelim.
Bir diğer kişi yine 20 yaşında çalışmaya başlayıp 60 yaşında emekli olduğunu farzetsek, bu kişi de diğerinden 10 yıl fazla çalışıp 10 yıl daha az emekli maaşı alacağından bunun emeklilik maaşı diğerinin iki katı olmalıdır.
Böylece hem adalet sağlanmış, hem de daha uzun çalışma teşvik edilmiş olacaktır.
Söyleyeceğim o ki böyle bir sistemle gidersek ülkenin geleceği çok parlak değildir.
Bu kara delik ülkeyi yutmaya adaydır.
İmsak | 05:53 | ||
Güneş | 07:16 | ||
Öğle | 12:30 | ||
İkindi | 15:10 | ||
Akşam | 17:33 | ||
Yatsı | 18:51 |
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|