İçerisinde Hamas, El-Fetih gibi güçlü gruplarında bulunduğu Filistinli direniş grupları, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye yönelik dile getirdiği işgal ve satın alma planlarını sert bir şekilde eleştirdi. Yapılan ortak açıklamada, bu planların Filistin halkını zorla yerinden etmeye yönelik bir savaş ilanı niteliği taşıdığı vurgulandı. Arap dünyasına ve uluslararası topluma, bu girişimlere karşı güçlü bir tepki verilmesi çağrısında bulunulurken, Filistin davasının her koşulda savunulacağı mesajı verildi.
"ABD-İSRAİL ORTAKLIĞININ GERÇEK YÜZÜ"
Filistin İslami ve Ulusal Güçler Koalisyonu'nu oluşturan çeşitli grupların bir araya geldiği Takip Komitesi, Trump'ın 9 Şubat'ta Gazze ile ilgili yaptığı açıklamaları sert bir şekilde eleştirdi. Komite, Trump'ın ifadelerinin, ABD ile Siyonizm'in ortaklaşa Filistin halkına karşı yürüttüğü gerçek yüzü gözler önüne serdiğini belirtti ve bu planların, Gazze halkının topraklarından sürülmesini hedefleyen yeni bir savaş olarak yorumlandığını ifade etti.
“ARAP ÜLKELERİ BİRLİKTELİĞİNİ GÖSTERMELİ”
Açıklamada, Trump'ın söylemlerinin, Filistin halkı için tehlikeli bir uyarı niteliği taşıdığı belirtildi. Komite, 27 Şubat’ta Mısır'ın ev sahipliğinde düzenlenecek olan Arap Zirvesi'nde bu tehditlere karşı güçlü ve etkili bir tepki verilmesi çağrısında bulunurken gelecek Amerikan yönetiminin bu tür adımlarına karşı Filistin'in uluslararası camia ve Arap ülkeleriyle birlikte sağlam bir duruş sergilemesinin önemine değinildi. Ayrıca, Filistinli mültecilerin veya halkın herhangi bir şekilde yerinden edilmesine yönelik projelerin engellenmesi gerektiği vurgulandı.
"GAZZE DİMDİK AYAKTA KALACAK"
Direniş gruplarınca, Arap ülkelerine, ABD’nin zorla göç ettirme planlarına karşı her türlü baskıyı reddetmeleri gerektiği hatırlatıldı. Bu tür bir desteğin, işgalin suçlarına ortak olmak anlamına geleceği ifade edilirken, "Filistin halkı hiçbir şekilde teslim olmayacak, Gazze dimdik ayakta kalacak ve Filistin halkının toprakları geri alınacaktır" denildi. Filistinlilerin, kendi topraklarında direnmeye devam etmeleri gerektiği ve Arap dünyasının, İsrail'in işlediği suçlara karşı hukuki ve siyasi düzeyde harekete geçmesi gerektiği belirtildi.