AK Parti kurmaylarından Millî Gazete’ye özel açıklama! Partinin A takımında farklı politikalar ile ilgilenen iki isim, erken seçimden yeni çözüm sürecine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden adaylığından kayyum atamalarına kadar birçok konu da dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığı ile ilgili başlayan tartışmalar hakkında konuşan AK Partili yetkililer, “Yeni anayasa tartışmalarına gölge düşürmesini istemiyoruz bu konunun. Anayasa yapmak çok boyutlu çok kapsamlı bir iş. Sadece bunun için bir çalışma başlatma niyetimiz yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar adaylığı konusu ile ilgili teşkilatlarımız hem fikir. Tekrar adaylığı istiyorlar. Toplumun bir kesiminde de bu var. Zaten konu ile ilgili kamuoyu yoklamaları yapılıyor. Verileri topluyoruz. Bu veriler stratejiyi etkiliyor. Ancak özel bir strateji için de değiliz. Parti olarak Sayın Cumhurbaşkanımızı yeniden aday olarak görmek istiyoruz. Anayasal engellerin kaldırılması için de çalışma yürütüyoruz. Ancak buna gerek kalmadan eğer Meclis erken seçim kararı alırsa Sayın Cumhurbaşkanımız yeniden aday olabilir” dedi.
2025 yılı için olası bir erken seçim ihtimali olmadığını belirten yetkililer, “Bu yıl seçim olacağını sanmıyorum. Hem ekonomi hem de iç ve dış güvenlik konusunda atılan adımların karşılığını görmemiz gerekir. 2026 yılında yeniden konuşabiliriz” diyerek 2026 yılını işaret etti.
AK Parti’nin 31 Mart sonrası gerileme yaşadığı yönündeki iddialara da cevap veren isimler, “Biliyorsunuz tarihte bir 31 Mart vakası vardır. Parti olarak biz de öyle bir vaka yaşadık. Etkileri devam etse de büyük oranda kendimize gelmiş durumdayız. Değişim talebine böyle hızlı bir şekilde ve direkt Sayın Cumhurbaşkanı tarafından olumlu yanıt gelmesi de bu olumlu havayı yakalamamıza yol verdi. Şu an birçok ankette ve bizim yaptırdığımız ankette de birinci parti konumuna yükseldik. Kararsız seçmen sayısı halen yüksek ancak ekonomide, iç ve dış alanda atılacak adımlar ve iyileşmeler ile bu kararsız kitleyi kendimize çekebilmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Terörsüz Türkiye’ hedefi ile başlatılan süreç ile ilgili de konuşan yetkililer, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin İmralı çağrısının kendilerini de şaşırttığını ifade etti. Bahçeli’nin büyük bir siyasi risk aldığını belirten yetkililer, “Terörsüz Türkiye konusunda bir süredir aslında bir ortaklık vardı. Cumhur İttifakı olarak bu sorunun bitmesi ve terörün artık gündemden çıkması konusunda ortak bir anlayış kurduk diyebiliriz. Bu konuda Sayın Bahçeli’nin temsil ettiği geleneğin yani MHP’nin de bu konuda evet demesi önemliydi. Bu konuda aslında ilk hamle 1 ekim de yapılmıştı. Sayın Bahçeli, DEM Parti’ye elini uzatmıştı. Gerçeği söylemek gerekirse genel merkezde konuştuğumuz arkadaşlar hem de ben kişisel olarak sürecin böyle devam edeceğini karşılıklı adımlar atılacağını bekliyordum. Ancak Sayın Bahçeli, hepimizi 22 Ekim günü ters köşe yaptı. Yine söylüyorum çok büyük bir siyasi risk aldı” şeklinde konuştu.
Sürece yönelik AK Parti’nin temkinli davranmasının nedenini de açıklayan yetkililer, “Çünkü biz iktidardayız ve sorumluluklarımız daha ağır. Süreç şu an için olumlu bir hava da gidiyor ancak olumsuz herhangi bir durum en çok bizi zor durumda bırakır. O nedenle temkinli davranmaya devam edeceğiz. Diğer partiler gibi rahat edemeyiz iktidar partisiyiz biz” değerlendirmesinde bulundu.
Bir taraftan sürece yönelik destek açıklamaları yapılırken diğer taraftan kayyum atamaları yapılmasının kamuoyunda oluşturduğu kafa karışıklığı hakkında da konuşan yetkililer, “Kayyum atamaları çok önceden planlanmıştı. Süreç başlamadan önce de dosyalar hazırlanıyordu. Belirli bir seviyeye gelen dosyalar için de harekete geçiliyor. Terörü bitirmeyi hedeflerken terörle irtibata yönelik hamle de bulunmak şaşılacak bir şey değil” dedi.
Yeni kayyum atamalarının olup olmayacağı yönündeki soruyu da cevaplayan yetkililer şunları söyledi: Olabilir. Dediğim gibi, soruşturmalar ve delil toplama süreci devam ediyor. Bunlar belirli bir kanaate varınca harekete geçiliyor. Ancak evet içi doldurulan dosyalar var. Savcılarımız müdahale edilmesi gerektiğini düşünürse yapılır.”
Kaynak: Ahmet Sesli