Bu çağrıya uyarsak önce yolda kalırız, sonra da aç…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bursa’da yaptığı konuşmada öne çıkan iki bölüm vardı. Biri asgari ücretlilere ilişkin sözlerdi... Erdoğan’ın, tepki çeken 22 bin liralık asgari ücret rakamının artırılmayacağını belirterek, “Çatlasanız da patlasanız da biz atacağımız adımları hesaplayarak atarız” demesi, özellikle iktidara yakın gazeteler tarafından pek de öne çıkartılmamış.
Aslında manşetlik sözler bunlardı ama söz konusu gazetelerdeki arkadaşları da anlıyoruz.
O koltuklarda biz de otursak bu sözleri manşete çekemezdik.
Ancak bazı gazeteler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öne çıkan diğer sözlerini manşete çekmiş ama bu sözler de bize göre kendi içerisinde tutarsızlıklar barındırıyor.
Şöyle ki; Erdoğan’ın “Fahiş fiyat uygulayanları boykot edin” sözleri, gündelik hayatımızda uygulanamayacak durumda.
Mesela 28 Mayıs 2023 Pazar gününden önce 17-18 liralar seviyesinde olan akaryakıt fiyatları seçimlerden kısa süre sonra 40 liraların üzerine fırlamıştı… Epeyi bir fahiş fiyat söz konusuydu.
Bugünlerde ise 45 liraları zorluyor.
Elektrik ve doğal gaz gibi hem üreticinin hem de meskenlerin temel ihtiyaçlarına yapılan peş peşe zamlar da pekâlâ fahiş sayılabilecek türden.
Mesela bugünlerde 2025 yılında ödeyeceğimiz cezalara yapılan artış da tam bir fahiş fiyat örneği... Oradaki artış da yüzde 50’ler seviyesine dayandı.
Ha bir de sizin icat ettiğiniz “paralı poşet” uygulaması var.
O poşete dahi yüzde 100 zam yapıldı.
Gelelim gıda fiyatlarına...
Fahiş olarak adlandırılan bir gıda fiyatını protesto edip almayınca onun daha ucuz muadilini bulabilmemiz gerekir.
Maalesef bu da pek mümkün değil.
Mesela kamu kuruluşu olan ÇAYKUR’un ürettiği çayın kilogram fiyatı yaklaşık 250 lira.
Buradan ilan ediyorum.
ÇAYKUR’un fahiş çay fiyatını protesto ediyorum.
Bu durumda bana kim daha ucuz çay temin edecek?
Ya da ekmek…
İstanbul’da 10 liradan daha ucuz ekmek satan fırın yok mesela.
Bu durumda da İstanbul’daki bütün fırınları protesto etmemiz gerekecek.
Yani protestoya başlarsak kontakları kapatıp önce yaya kalırız, sonra da aç.
Diyeceğimiz o ki; bu işi de bize yükleme be Reis, sen hallet…