Devlet Bahçeli'nin çıkışlarıyla başlayıp DEM Parti'nin terörist Öcalan'ın görüşlerini açıklamasıyla devam eden sürece Türkiye gazetesindeki köşesinde itiraz eden Cem Küçük, halkın onay vermediği böyle bir sürecin başarısız olmaya mahkum olduğunu vurguladı.
Öcalan açılımının şehit ailelerine sorulması gerektiğini ısrarla hatırlatan Cem Küçük, "Onlara siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, denildi mi? Topluma soruldu mu? Türk halkının onayını almayan hiçbir şey başarılı olamaz. Birinci Çözüm Süreci’nde toplumun onayı vardı. 'Bir de bu denensin' denildi. Ama şu an öyle bir hava yok. Topluma danışılmayan böyle kritik olaylar geri döner" uyarısı yaptı.
İşte Cem Küçük'ün "Teröristbaşının açıklamasının içi bomboş!.." başlıklı köşe yazısı:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 22 Ekim 2024'teki grup toplantısında terör örgütü PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'a yönelik ''Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin DEM Parti Grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini, örgütün lağvedildiği ilan etsin'' çağrısında bulundu.
Bahçeli daha sonra DEM Parti ile Öcalan’ın yüz yüze görüşmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz” dedi.
Aylar sonra Adalet Bakanlığı’na Öcalan görüşmesi için yazılı başvuruda bulunan DEM Parti’nin talebi kabul edildi ve DEM Partili Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan 28 Aralık’ta İmralı’ya giderek terörist Apo ile görüştü.
İmralı ziyaretinden saatler sonra DEM Parti, “Öcalan'ın yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi" diyerek Öcalan’ın ifadelerine yer verilen bir açıklama yayımladı:

"Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan teröristbaşının açıklamalarını getirmişler. Okuduk ama yeni bir şey yok. İçi bomboş! Ne demiş Öcalan bakalım:
“Orta Doğu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği görüşmede Öcalan, dayatılan karanlık gelecek senaryolarına karşı pozitif çözüm önerilerini sunmuştur.
Düşünceleri ve yaklaşımının genel çerçevesi aşağıdaki gibidir.
-Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihî bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de istikbali, geleceği belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.
-Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.
-Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hâl almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.
-Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.
-Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.
-Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.”
Bir kere burada silah bırakın dememiş. PKK kayıtsız şartsız silah bırakmalı. Dağdaki unsurları gelip teslim olmalı. Suriye’nin doğusundakiler için gerekeni Dışişleri Bakanı Hakan Fidan söyledi. Teslim olup silah bırakılırsa gereken olur.
Sonra Öcalan Meclis’i işaret etmiş. Meclis ne yapacak? PKK diye bir örgüt kalmaz, silah bırakır, tamam. Yıllardır emeğimizi, paramızı, insanımızı tüketti PKK. Şimdi Amerika ile bir olmuş sınırımızı tehdit ediyorlar.
Ayrıca şehit yakınlarımıza soruldu mu? Onlara siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, denildi mi? Topluma soruldu mu? Türk halkının onayını almayan hiçbir şey başarılı olamaz.
Birinci Çözüm Süreci’nde toplumun onayı vardı. “Bir de bu denensin” denildi. Ama şu an öyle bir hava yok. Topluma danışılmayan böyle kritik olaylar geri döner.
Zaten terör içeride bitmiş. Başarı elde edilmiş. Türk devleti YPG’ye son uyarıyı veriyor. Kalkıp PKK’ya nefes olacak yeni bir süreci kimse kabul etmez.
Teröristbaşı daha net konuşmalıydı. İçi bomboş açıklamalarla bu olmaz. Türk Kürt kardeşlisini bu ülkede kimse bozamaz. PKK başaramadı bunu.
Bence enerjimizi daha önemli konulara ayıralım. Denenip sonuç alınamamış meselelerle vakit kaybetmeye gerek yok."
“Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım. Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır”