Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması dün Ankara Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde başladı. Tetikçi Eray Özyağcı, ilk ifadesini değiştirip, kendisini Doğukan Çep’in azmettirdiğini söyledi. Doğukan Çep, Özyağcı’yı kendisinin azmettirdiğini kabul etti. Eski Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş ise cinayetle ilgisinin olmadığını ve kendisine komplo kurulduğunu ileri sürdü. Davaya katılım sağlamak isteyen MHP avukatlarının davaya katılım talepleri ise mahkeme heyetince reddedildi. Davanın ikinci duruşmasına bugün devam edilecek.

Yargılamaya siyasetin de ilgisi yoğun oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da izleyici olarak yer aldı. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, Özel ve Kılıçdaroğlu ile birlikte oturdu.

Duruşmanın ilk anları gergin başladı. Sanıklardan Doğukan Çep, müşteki sıralarında oturanlara sataşınca kolluk personeli tarafından duruşma salonundan çıkartıldı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Herhangi bir sataşma, laf atma olmasın. Gerek sanıklar gerek müşteki tarafından. Bunlara gerek yok. Bırakın işimizi yapalım. Tahrik etmeye çalışanlar olabilir. Sabırlı olacaksınız, sakin olacaksınız, tahriklere kapılmayın" uyarısında bulundu. Bu uyarının ardından Çep, duruşma salonuna tekrar getirildi.

Yargılama süreci ile ilgili en çok merak edilen, MHP’nin davaya katılıp katılmayacağıydı. Mahkeme başkanının celseyi açmasından hemen sonra müşteki sıralarında söz alan MHP avukatları, davaya katılma talebinde bulundu. Ancak savcı, “suçtan doğrudan zarar görmedikleri” gerekçesiyle talebin reddini talep etti. Mahkeme heyetinin yaptığı oylama sonucunda da MHP’nin talebi oy birliği ile reddedildi.

Mahkeme başkanının iddianame özetini okumasının ardından sanıkların savunması alındı. İlk savunma yapan tutuklu sanık tetikçi Eray Özyağcı oldu. Özyağcı, ilk ifadesini değiştirerek, kendisini dosyanın sanıklarından Doğukan Çep'in azmettirdiğini ileri sürdü.

Sinan Ateş’e öldürmek değil, yaralamak maksadıyla ateş ettiğini söyleyen Özyağcı, olay anını şöyle anlattı: “Doğukan abimden haber bekledim. Beni arayıp 'Sinan Ateş'in yanında iki kişi var. Ayaklarından vur, uzaklaş, diğerleriyle uğraşma' dedi. Yukarıdan aşağıya üç kişinin geldiğini gördüm. Sinan Ateş'in ayaklarına sağlı sollu ateş ettim ve sonra kaçmaya başladım. Bir kişi, hedef gözetmeksizin ateş etmeye başladı. Ben de onlara ateş ettim. Daha sonra 'reisi vurduk, reisi vurduk' diye bir ses duydum."

Yakalanması sonrası savcılıkta kendisine baskı yapıldığını ileri süren Özyağcı, şunları kaydetti: “Orada üç savcıya ifade verdim. Savcı Durmuş Ali Kaya, 'Bize hikâye anlatma. Bu işin siyasi olduğunu düşünüyoruz. Devlet Bey'den talimat aldıysan bizi uğraştırma. MHP'den iki, üç yöneticinin ismini ver seni kurtaralım’ dedi” şeklinde iddialarda bulundu.

İkinci savunmayı tetikçiyi taşıyan motosikleti kullanan Vedat Balkaya yaptı. Olay günü kullandığı motoru kendisine Doğukan Çep’in aldığını söyleyen Balkaya, cinayetten haberinin olmadığını ileri sürerek, “Bana alacak verecek meselesi dediler. Vurulma olayı deselerdi cezaevinden yeni çıkmış biri olarak asla yardım etmezdim. Beni buraya kandırarak getirdiler. Ben Sinan Ateş'i tanımıyorum, sosyal statüsünü bilmiyorum. Burada birinin vurulacağını, öldürüleceğini bilmiyordum" diyerek kendini savundu. Balkaya, savunmasının ardından suçsuz olduğunu iddia ederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Cinayeti organize ettiği gerekçesiyle tutuklanan sanıklardan eski Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş ise cinayetle hiçbir ilgisinin olmadığını ve kendisine yönelik komplo kurulduğunu ileri sürdü. Demirbaş, kendini şöyle savundu: "Böyle bir olay olacağından haberim yoktu, olayı olup bittikten sonra öğrendim. Maktulle hiçbir husumetim yoktur. Kendisiyle bağım yoktu. Ben maktule ait hiçbir bilgiye kimseye yönlendirmedim. Sanıkları tanımam, onlar beni tanımaz, ayrı şehirlerde yaşayan insanlarız. Dosyada gizlilik kararı olmasına rağmen gizli kalması gereken bilgiler, bir camiayı zan altında bırakmak ve kamuoyu baskısı yaratmak için cımbızla çekilerek servis edildi."

Cinayetin kilit isimlerinden Doğukan Çep ise yaptığı savunmada dosya ile ilgisi olmayan ifadeler verdi. Bunun üzerine araya giren mahkeme başkanı, "Sen deminden beri ne anlatıyorsun? Olayı anlatacaksan anlat, hikâye anlatma, sen mi azmettirdin?" diye sordu. Çep, soruyu, “Ben azmettirdim” diye cevapladı. Çep, Ateş ile arasında kişisel bir husumet olduğunu ve Ateş’e istediği parayı vermesine rağmen kendisine yardım etmediğini ileri sürdü.

Ateş’in kendisini dolandırdığını, bunun üzerine onu cezalandırmak istediğini söyleyen Çep, öldürme amacı taşımadığını ileri sürerek şunları söyledi: “Suikast olduğunu kabul etmiyorum. Ben öldürmeye gitmedim. Öldürmeye gönderseydim delikanlı gibi 'öldürmeye gönderdim' derdim. Nasıl öldüğünü de bilmiyorum. Ölmesini istemezdim. Kimin mermisiyle öldüğünün araştırılmasını istiyorum. Yanındaki Selman’ın mermisiyle karnından vurulduğunu düşünüyorum. Eray, Sinan Ateş’in ayaklarına 2-3 tane at, kimseyle uğraşma oradan çık' dedim. Ayaklarından vuruyor ama nasıl öldüğünü bilmiyorum. 'Sadece yaralayın' dedim, bütün dünyam yıkıldı, zaten 4 gün sonra yakalandım." Davanın ikinci duruşmasına yarın devam edilecek.