Flaş Haber
Ümmetin Habibullah Hasreti
Emre Belözoğlu geçmiş yıllara ait açıklamalarda bulundu! Arda Güler Ali Koç İrfan Can Kahveci
Teknik direktör Emre Belözoğlu gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Emre Belözoğlu yıllar önce Ali Koç ve kendisiyle ilgili çıkan iddialara cevap verdi.
SPOR
30.11.2024, 15:20
1
Son olarak Ankaragücü'nü çalıştıran Emre Belözoğlu, gündeme dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Fanatik'e konuşan Belözoğlu, Ali Koç ve kendisi hakkında yıllar önce çıkan bir iddiaya da değindi.
Tabii ki her teknik direktörün hayali budur. Milli takımda en çok oynayan oyunculardan birisi oldum. Kaptan olarak en fazla maça çıkan futbolculardan birisiyim. Yapmak isterim ama daha öncelikli hedeflerim var. Onları yaptıktan sonra nasip olursa bunun önüne kimse geçemez.
Avrupa'da hocalık yapmak istiyorum. Bunu sürekli hale getirmek istiyorum.
Fatih Terim ilk olarak sizi genç bir yaşta sahaya sürdü. Siz de genç oyunculara şans veren bir hocasınız. Bu kapsamda Fatih Terim'den ilham aldığınızı söyleyebilir misiniz?
Birçok teknik direktörle çalıştım ve onların metotlarından ilham aldım. Ben zaten 32 yaşından beri hocalık yapmak istediğimi hep söyledim. Çalıştığım hocalardan hep bir şeyler öğrenmeye çalıştım ve Fatih Terim de bunlardan bir tanesi. Bu ülkedeki en önemli teknik adamlardan birisi. Birçok kişinin rol modeli. Ben biraz daha farklı bakıyorum oyuna. Karşıt planlar yapmak ve farklı oyunlara karşı farklı oyun tarzları üretmeyi seviyorum. Fatih Terim çok daha pragmatik bir hoca. Biraz daha oyunun üzerine değerlendirmeler yapan bir teknik direktörüm ben. Fatih Terim olmak da bu ülkede hiç kolay değil. Başarılar ve kupalar... Şampiyonluklar. Herkesin rol model olarak gördüğü bir hocadan bahsediyoruz.
"Alo ben Emre abin" döneminde Mert Hakan'ı Galatasaray da istiyordu. Siz o zamanlar Mert Hakan'ı arayıp ikna etme döneminde ekstra bir katkınız oldu mu?
Şimdi tabii ki yöneticilere göre bizim futbolcu geçmişimize binaen onları ikna etme sürecimiz daha kolay oluyor. Mert Hakan da bunlardan bir tanesi. Yabancı oyuncular da var. Bu anlamda benim tabii ki katkım olmuştur ama bu tek başına olabilecek bir şey değil. Takımın gücü, yöneticilerin gücü, ilişki ağı gibi bir sürü parametreler var transfer sürecinde.
İrfan Can Kahveci'nin transfer döneminde Başakşehir kulübüne gidip transferin çok zor olduğu bir dönemde oyuncuyla bire bir konuşmasaydık o transfer olmazdı. Başka bir takıma çok rahat bir şekilde giderdi. Aslında gitmişti de gitmedi. İrfan Can Fenerbahçeli duruşunu ve taraf olduğunu gösterdi. Şu anki profiliyle de gösteriyor herkese.
İngiltere'de Newcastle United'da oynadığınız dönemde Fenerbahçe'ye geldiniz. O dönemde Aziz Yıldırım'la neler konuştunuz?
Aziz başkanla eski bir dostumun evinde buluştuk. Beni istediğini söyledi ve ben de ailemle konuşmam gerektiğini söyledim. Onlarla konuştuktan sonra karar vermek zor olmadı benim için. Aziz başkanın beni cezbeden tarafı benim için hep oluştur. Onun takımının kaptanlığını yapmak da zordur. Her zaman başarıyı hedefleyen profiller olduğumuz için iyi anlaştığımız dönemler olmuştur. Benim için Aziz Yıldırım denildiğinde, durduğumuz ve yutkunduğumuz insanlardan birisi olmuştur.
Hiçbir şeyi farklı yapmazdım. Her şeyi aynı yapardım. Yine inandığımı yapardım. Fenerbahçe'nin menfaati için gecemi gündüzüme kattım. Yine aynısını yapardım. Çok farklı bir şey yapmazdım. Kimse mutlu olsun diye değil ben sınırlarımı zorlayarak yaşadım. Fenerbahçe taraftarına hoş görünmekten ziyade onların mutlu olmasını istiyorum. Fenerbahçe taraftarına hoş görünmek için hiçbir çaba içerisinde bulunmam. Bu işin de cilvesi budur. En büyük Fenerbahçeliyim diyen en büyük Fenerbahçeli değildir. Fenerbahçe için ne yaptığına bakmak lazım. Fenerbahçe'nin başına gelsem bir öncekinden daha fazla yapacağımı garanti ederim. Daha fazla mücadele edeceğimi, daha fazla gecemi gündüzüme katabileceğimi vadederim. En büyük Fenerbahçeli benim diye göreve gelmem.
Sebeplerini bugün masaya yatırmak kolay değil. Bu sürecin içerisinde ben futbolcu, hoca ve yönetici olarak da bulundu. Sabırsız ve çok çabuk bir şeyleri kazanma isteği ki bu da doğaldır başarısızlıktan sonra hemen bir reaksiyon beklenir. Büyük takım refleksidir bu. Daha akil davranılırsa ve sezonun henüz başındayken bütün kartlarınızı ortaya dökmeden sezonun daha kızıştığı dinamik dönemlerinde reaksiyon gösterilerek oyunu kuralına göre oynamanız gerekiyor. Eğer bu süreçler doğru yönetilirse 10 senenin ardından Fenerbahçe'nin taraftarına bu tür dönemleri unutturacak başarılar yaşayacağına inanıyorum.
Bu kadar önemli bir hocanın Türkiye'ye geldiğini ben yaşadığım tarih boyunca görmedim. Bu sabırsız ortamın değişebileceğini düşünürken böyle bir profil bile geldiğinde değişmediğini gördüğünüzde bu ülkede bazı şeylerin asla değişmeyeceğini görüyorsunuz. Demek ki problem başka bir yerde. Burada herkes futbolu çok iyi yorumlayıp çok iyi biliyor gibi bir durum var. Buna bağlı olarak bizim ülkemizde olan oyuncular başka bir ülkeden olsa aynı oyuncu 10 milyon değil de 50 milyon euroya gider ama bizim ülkemizde böyle olmuyor. Bu yüzden herkes bu kadar iyiyse biz neden böyleyiz diye sormak lazım. Bu yüzden kendimizi bilmemiz çok önemli.
2 sene üst üste şampiyon oldu ve iç saha dış saha bütün rekorları Okan Buruk kırdı. Çok başarılı olması dışında Okan Abi için söylenecek çok fazla bir şey yok. Çok başarılı bir teknik direktör. Geçmişte yaşadığı başarılar ve başarısızlıklar bir bütün olarak tecrübe olarak elinde. Bunu da en iyi şekilde kullanıyor diye düşünüyorum.
Kolay değil. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin arasında geçeceğini düşünüyorum. Kadro kaliteleri ligin çok üstünde.
Ben bundan elli sayfalık, yüz sayfalık bir kitap çıkarırım. O yüzden bir tanesini sıkıştırmak çok da hakkaniyetli olmaz çektiğim acılara. En büyük acın ben miydim diye üzerime afakan gibi çöker yani. Ben, içimde ne yaşadığımı biliyorum. Hemen hemen her süreçte, içimde barındırdığım duyguların tersi duygular yaşattı insanlar ve camialar. Bir tanesine indirirsem diğer acılarıma haksızlık olur. Unutmak istediğim o kadar çok anım oldu ki. Ama yine de Fenerbahçe taraftarının bana küfretmesini söyleyebilirim. Unutulmayacak kadar acı bir durumdu. Oyunculuğumda da yine aynı süreçler yaşandı. Kendi içinde bir doğurganlığı var bu toksik yapının özellikle Fenerbahçe'de. Fenerbahçe'nin içinde temiz olan cenahı kullanmak üzere olduğu bir yapı oldu. hedeflerinde olduk yani biz. Fenerbahçe taraftarının bize küfretmesi bizi üzerdi, üzmeliydi de. O bizim için unutulmaz oldu.
Genç oyuncuların gelişimine şahit olmak çok güzel. Arda'yla ara sıra konuşuyoruz da. Bazı şeyleri söyleme gereği duyduğumda haberleşiyoruz ve sağ olsun o da beni dinliyor. Çok yetenekli olduğunu söylememe gerek yok. Sergen Yalçın, Oğuz Çetin, Tugay Kerimoğlu... Bu tür oyuncular hep geldi. Bizim jenerasyonumuz, Arda Turan ve şimdi de Arda Güler... Yaşı itibarıyla 15-16 yaşlarındayken bizden daha iyi olduğunu düşündüğümü söylemiştim. Aynı fikirdeyim. Şu an bulunduğu yer itibarıyla da hiçbir Türk oyuncu orada olmadı zaten. Orada kalması ve orada devam etmesi bana gurur veriyor. Geçen seneye göre çok daha fazla süre alıyor. Orada kalmasını ve başarılı olması... İsterse kariyerinin son döneminde Fenerbahçe'ye gelmesi dışında benim Arda Güler'le ilgili başka bir temennim yok. Daha Arda Turan'ı, Sergen Yalçın'ı ve Oğuz Çetin'i geçmedi. Önünde bir süreci var ve hep beraber göreceğiz.
Benim oynadığım iki yönlü oyunu oynayan futbolcuyu, Türk futbolu çok fazla yetiştirmedi benim seviyemde. Ben 40 yaşına kadar oynadım. Kendimi herkesle aynı konuma koymaktan ziyade 1 adım geride durmak istiyorum. Benim gibi hem ofansif hem de defansif oyunu yüksek seviyede oynayan başka bir oyuncu yok. Benim anıldığım büyük oyuncuların bir tarafı hep daha baskındır. Benim gibi ofansif ve defansif oyuncu yüksek seviyede oynayabilen bir profil olduğunu düşünmüyorum Türk futbolunda. Ben en iyiyim demek benlik değil.
2021'deki Fenerbahçe-Sivasspor maçında tribünden size bir tepki olduğu söylendi. Ali Koç'un size doğru bağırdığı iddia edilmişti. Böyle bir şey oldu mu?
Hayır, asla böyle bir şey olmadı. Sivasspor maçında hepimiz büyük bir üzüntü yaşadık. Teknik adam olarak kimsenin benim işime karışmasına müsaade etmem.
Kaynak: İnternet Haber Merkezi
Tabii ki her teknik direktörün hayali budur. Milli takımda en çok oynayan oyunculardan birisi oldum. Kaptan olarak en fazla maça çıkan futbolculardan birisiyim. Yapmak isterim ama daha öncelikli hedeflerim var. Onları yaptıktan sonra nasip olursa bunun önüne kimse geçemez.
Avrupa'da hocalık yapmak istiyorum. Bunu sürekli hale getirmek istiyorum.
Fatih Terim ilk olarak sizi genç bir yaşta sahaya sürdü. Siz de genç oyunculara şans veren bir hocasınız. Bu kapsamda Fatih Terim'den ilham aldığınızı söyleyebilir misiniz?
Birçok teknik direktörle çalıştım ve onların metotlarından ilham aldım. Ben zaten 32 yaşından beri hocalık yapmak istediğimi hep söyledim. Çalıştığım hocalardan hep bir şeyler öğrenmeye çalıştım ve Fatih Terim de bunlardan bir tanesi. Bu ülkedeki en önemli teknik adamlardan birisi. Birçok kişinin rol modeli. Ben biraz daha farklı bakıyorum oyuna. Karşıt planlar yapmak ve farklı oyunlara karşı farklı oyun tarzları üretmeyi seviyorum. Fatih Terim çok daha pragmatik bir hoca. Biraz daha oyunun üzerine değerlendirmeler yapan bir teknik direktörüm ben. Fatih Terim olmak da bu ülkede hiç kolay değil. Başarılar ve kupalar... Şampiyonluklar. Herkesin rol model olarak gördüğü bir hocadan bahsediyoruz.
"Alo ben Emre abin" döneminde Mert Hakan'ı Galatasaray da istiyordu. Siz o zamanlar Mert Hakan'ı arayıp ikna etme döneminde ekstra bir katkınız oldu mu?
Şimdi tabii ki yöneticilere göre bizim futbolcu geçmişimize binaen onları ikna etme sürecimiz daha kolay oluyor. Mert Hakan da bunlardan bir tanesi. Yabancı oyuncular da var. Bu anlamda benim tabii ki katkım olmuştur ama bu tek başına olabilecek bir şey değil. Takımın gücü, yöneticilerin gücü, ilişki ağı gibi bir sürü parametreler var transfer sürecinde.
İrfan Can Kahveci'nin transfer döneminde Başakşehir kulübüne gidip transferin çok zor olduğu bir dönemde oyuncuyla bire bir konuşmasaydık o transfer olmazdı. Başka bir takıma çok rahat bir şekilde giderdi. Aslında gitmişti de gitmedi. İrfan Can Fenerbahçeli duruşunu ve taraf olduğunu gösterdi. Şu anki profiliyle de gösteriyor herkese.
İngiltere'de Newcastle United'da oynadığınız dönemde Fenerbahçe'ye geldiniz. O dönemde Aziz Yıldırım'la neler konuştunuz?
Aziz başkanla eski bir dostumun evinde buluştuk. Beni istediğini söyledi ve ben de ailemle konuşmam gerektiğini söyledim. Onlarla konuştuktan sonra karar vermek zor olmadı benim için. Aziz başkanın beni cezbeden tarafı benim için hep oluştur. Onun takımının kaptanlığını yapmak da zordur. Her zaman başarıyı hedefleyen profiller olduğumuz için iyi anlaştığımız dönemler olmuştur. Benim için Aziz Yıldırım denildiğinde, durduğumuz ve yutkunduğumuz insanlardan birisi olmuştur.
Hiçbir şeyi farklı yapmazdım. Her şeyi aynı yapardım. Yine inandığımı yapardım. Fenerbahçe'nin menfaati için gecemi gündüzüme kattım. Yine aynısını yapardım. Çok farklı bir şey yapmazdım. Kimse mutlu olsun diye değil ben sınırlarımı zorlayarak yaşadım. Fenerbahçe taraftarına hoş görünmekten ziyade onların mutlu olmasını istiyorum. Fenerbahçe taraftarına hoş görünmek için hiçbir çaba içerisinde bulunmam. Bu işin de cilvesi budur. En büyük Fenerbahçeliyim diyen en büyük Fenerbahçeli değildir. Fenerbahçe için ne yaptığına bakmak lazım. Fenerbahçe'nin başına gelsem bir öncekinden daha fazla yapacağımı garanti ederim. Daha fazla mücadele edeceğimi, daha fazla gecemi gündüzüme katabileceğimi vadederim. En büyük Fenerbahçeli benim diye göreve gelmem.
Sebeplerini bugün masaya yatırmak kolay değil. Bu sürecin içerisinde ben futbolcu, hoca ve yönetici olarak da bulundu. Sabırsız ve çok çabuk bir şeyleri kazanma isteği ki bu da doğaldır başarısızlıktan sonra hemen bir reaksiyon beklenir. Büyük takım refleksidir bu. Daha akil davranılırsa ve sezonun henüz başındayken bütün kartlarınızı ortaya dökmeden sezonun daha kızıştığı dinamik dönemlerinde reaksiyon gösterilerek oyunu kuralına göre oynamanız gerekiyor. Eğer bu süreçler doğru yönetilirse 10 senenin ardından Fenerbahçe'nin taraftarına bu tür dönemleri unutturacak başarılar yaşayacağına inanıyorum.
Bu kadar önemli bir hocanın Türkiye'ye geldiğini ben yaşadığım tarih boyunca görmedim. Bu sabırsız ortamın değişebileceğini düşünürken böyle bir profil bile geldiğinde değişmediğini gördüğünüzde bu ülkede bazı şeylerin asla değişmeyeceğini görüyorsunuz. Demek ki problem başka bir yerde. Burada herkes futbolu çok iyi yorumlayıp çok iyi biliyor gibi bir durum var. Buna bağlı olarak bizim ülkemizde olan oyuncular başka bir ülkeden olsa aynı oyuncu 10 milyon değil de 50 milyon euroya gider ama bizim ülkemizde böyle olmuyor. Bu yüzden herkes bu kadar iyiyse biz neden böyleyiz diye sormak lazım. Bu yüzden kendimizi bilmemiz çok önemli.
2 sene üst üste şampiyon oldu ve iç saha dış saha bütün rekorları Okan Buruk kırdı. Çok başarılı olması dışında Okan Abi için söylenecek çok fazla bir şey yok. Çok başarılı bir teknik direktör. Geçmişte yaşadığı başarılar ve başarısızlıklar bir bütün olarak tecrübe olarak elinde. Bunu da en iyi şekilde kullanıyor diye düşünüyorum.
Kolay değil. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin arasında geçeceğini düşünüyorum. Kadro kaliteleri ligin çok üstünde.
Ben bundan elli sayfalık, yüz sayfalık bir kitap çıkarırım. O yüzden bir tanesini sıkıştırmak çok da hakkaniyetli olmaz çektiğim acılara. En büyük acın ben miydim diye üzerime afakan gibi çöker yani. Ben, içimde ne yaşadığımı biliyorum. Hemen hemen her süreçte, içimde barındırdığım duyguların tersi duygular yaşattı insanlar ve camialar. Bir tanesine indirirsem diğer acılarıma haksızlık olur. Unutmak istediğim o kadar çok anım oldu ki. Ama yine de Fenerbahçe taraftarının bana küfretmesini söyleyebilirim. Unutulmayacak kadar acı bir durumdu. Oyunculuğumda da yine aynı süreçler yaşandı. Kendi içinde bir doğurganlığı var bu toksik yapının özellikle Fenerbahçe'de. Fenerbahçe'nin içinde temiz olan cenahı kullanmak üzere olduğu bir yapı oldu. hedeflerinde olduk yani biz. Fenerbahçe taraftarının bize küfretmesi bizi üzerdi, üzmeliydi de. O bizim için unutulmaz oldu.
Genç oyuncuların gelişimine şahit olmak çok güzel. Arda'yla ara sıra konuşuyoruz da. Bazı şeyleri söyleme gereği duyduğumda haberleşiyoruz ve sağ olsun o da beni dinliyor. Çok yetenekli olduğunu söylememe gerek yok. Sergen Yalçın, Oğuz Çetin, Tugay Kerimoğlu... Bu tür oyuncular hep geldi. Bizim jenerasyonumuz, Arda Turan ve şimdi de Arda Güler... Yaşı itibarıyla 15-16 yaşlarındayken bizden daha iyi olduğunu düşündüğümü söylemiştim. Aynı fikirdeyim. Şu an bulunduğu yer itibarıyla da hiçbir Türk oyuncu orada olmadı zaten. Orada kalması ve orada devam etmesi bana gurur veriyor. Geçen seneye göre çok daha fazla süre alıyor. Orada kalmasını ve başarılı olması... İsterse kariyerinin son döneminde Fenerbahçe'ye gelmesi dışında benim Arda Güler'le ilgili başka bir temennim yok. Daha Arda Turan'ı, Sergen Yalçın'ı ve Oğuz Çetin'i geçmedi. Önünde bir süreci var ve hep beraber göreceğiz.
Benim oynadığım iki yönlü oyunu oynayan futbolcuyu, Türk futbolu çok fazla yetiştirmedi benim seviyemde. Ben 40 yaşına kadar oynadım. Kendimi herkesle aynı konuma koymaktan ziyade 1 adım geride durmak istiyorum. Benim gibi hem ofansif hem de defansif oyunu yüksek seviyede oynayan başka bir oyuncu yok. Benim anıldığım büyük oyuncuların bir tarafı hep daha baskındır. Benim gibi ofansif ve defansif oyuncu yüksek seviyede oynayabilen bir profil olduğunu düşünmüyorum Türk futbolunda. Ben en iyiyim demek benlik değil.
2021'deki Fenerbahçe-Sivasspor maçında tribünden size bir tepki olduğu söylendi. Ali Koç'un size doğru bağırdığı iddia edilmişti. Böyle bir şey oldu mu?
Hayır, asla böyle bir şey olmadı. Sivasspor maçında hepimiz büyük bir üzüntü yaşadık. Teknik adam olarak kimsenin benim işime karışmasına müsaade etmem.
Kaynak: İnternet Haber Merkezi
18
açık
Namaz Vakti
05 Aralık 2024
İmsak | 06:05 | ||
Güneş | 07:30 | ||
Öğle | 12:34 | ||
İkindi | 15:07 | ||
Akşam | 17:29 | ||
Yatsı | 18:49 |
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|