ABD’de öldüğü duyurulan FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in zehirli projesi ‘Dinlerarası Diyalog’a karşı en büyük panzehiri Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız sunmuştu.

15 Temmuz hain darbe girişiminin baş faili olan Fethullah Gülen, çok uzun yıllardır ikamet ettiği ve darbe girişimini yönettiği ABD’nin Pensilvanya eyaletinde öldü. Devlet içinde oluşturduğu paralel devlet yapılanmasıyla Türkiye’yi tam anlamıyla bir iç savaşa sürükleyen FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, ‘Dinler Arası Diyalog’ projesiyle uzun yıllar Türkiye merkezli olarak büyük bir ifsat çalışması olarak yürüttü. Sadece Türkiye’de kalmayıp Avrupa, Asya, Afrika gibi farklı kıtalarda da yayılan Dinlerarası Diyalog Projesi, küreselcilerin piyonluğu üslenen bir şer projesi olarak hafızalarda yer edindi. AK Parti iktidarının da zamanında büyük destek verdiği Gülen’in bu ifsat projesine en şiddetli tepkiyi Milli Görüş Hareketi verdi. Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, tarihe geçen sözü ‘FETÖ’ye evlat teslim eden Yahudiye asker yetiştirir’ sözüyle tehlikesine dikkat çektiği ‘Dinlerarası Diyalog’ ifsâtını etkisiz hale getirmek için tüm teşkilatlarıyla adeta seferberlik ilan etmişti.

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, siyasi hayatını Siyonizmle, emperyalizmle mücadeleye adarken FETÖ Lideri Gülen’in hayatı ise emperyalizmin, Siyonizmin ve onların yerli işbirlikçilerinin taşeronluğunu yapmakla geçti. Bu bağlamda Gülen’in en doğal düşmanlarından biri de Erbakan Hoca’nın lideri olduğu Milli Görüş Hareketi’ydi. Erbakan Hoca Dinlerarası Diyalog Fitnesi’nin, asırlarca İslam’ın kalesi olan Türkiye’deki saf- bozulmamış İslami gelenek ve kültürün yok edilmesi anlamına geleceğini söylerken, FETÖ örgütünün lideri arkasına aldığı küresel güçlerin ve yerli işbirlikçilerin desteğiyle bu fitne projesini gün be gün ilerletme görevini yerini getirdi. Milli Görüş Hareketi’nin iktidara geldiği 1995 yılında, Erbakan Hoca’nın başbakanlığını yaptığı hükümete karşı askeri darbe planlayan şer ittifakıyla iş birliği yapan Fethullah Gülen’in, dönemin meşhur gazetelerine verdiği çirkin beyanlar Milli Görüş’e beslediği düşmanlığı apaçık ortaya koyuyordu. FETÖ elebaşı Gülen, Erbakan Hoca’nın Dinlerarası Diyalog Projesi’ne karşı yılmaz ve sarsılmaz duruşundan büyük rahatsızlık duyuyor, 28 Şubat Postmodern Darbesi’nde cuntacılarla işbirliği yapmak suretiyle adeta Milli Görüş Hareketi’nden intikam alıyordu.

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Refah Partisi’nin cebren ve hile ile kapatılmasının ardından “Atımızı alan yolumuz da almadı ya” diyerek kutlu mücadelenin kaldığı yerden devam edeceğini bildirdi ve hızlı bir şekilde Fazilet Partisi’ni kurdu. Erbakan Hoca, Fazilet Partisi ve Milli Gençlik Vakfı başta olmak üzere bir çok Milli Görüş kuruluşunun çalışmalarında Dinlerarası Diyalog Fitnesi’nin zararlarını ve yıkıcı etkilerini kamuoyuyla paylaşmaya devam etti. FETÖ elebaşı Gülen, Erbakan Hoca’yı fikir yönünden yenemeyeceğini anlamış ve Fazilet Partisi’nden ayrılan ve kendilerini yenilikçi hareket olarak adlandıran AK Parti’nin kuruluşuna büyük bir destek vermişti. AK Parti ile Gülen Hareketi 2002 ve 2013 yılları arasında işbirliğinin zirvesine ulaştı. Türkiye’deki siyaset ve bürokrasi bu ittifakın gölgesinde şekillenmeye başladı. Bu ittifak, Erbakan Hoca’yı ve Milli Görüş’ü itibarsızlaştırmak, etkisiz hale getirmek için her yolu denediler. Lakin Erbakan Hoca’nın sözleri 2013 yılındaki FETÖ operasyonlarıyla bir kez daha haklı çıktı. İktidar FETÖ’nün zehirli bir hareket olduğunu ne yazıkki ülkeye devasa zararlar verildikten sonra anlayabildi. 2016 yılında gerçekleşen askeri darbe girişimden sonra dahi siyasetin ve bürokrasinin birçok kademesinde FETÖ’cülerin etkin olduğuna dair yorumlar yapılırken, Milli Görüş Lideri Erbakan Hoca’nın uyarılarını dikkate almayıp Fethullah Gülen’le yıllarca işbirliği yapan hükümetin ülkemize verdiği zararların yansımaları birçok kademede hala hissediliyor.