Finlandiya’da mutlaka görülmesi gereken doğal ve tarihi 9 yer

Finlandiya, doğal güzellikleri ve zengin tarihi mirasıyla Kuzey Avrupa'nın en dikkat çekici ülkelerinden biridir. Buzul gölleri, yemyeşil ormanları ve etkileyici mimarisiyle ziyaretçilerine adeta bir masal diyarında olduklarını hissettirir.
Ülkenin dört bir yanına yayılan tarihi kaleler, büyüleyici katedraller ve modern sanat müzeleri, hem doğa tutkunlarını hem de kültür meraklılarını kendine çeker. Finlandiya'yı keşfetmek isteyen gezginler için mutlaka görülmesi gereken dokuz doğal ve tarihi yeri sizler için derledik.

Helsinki'nin hemen açıklarında yer alan Suomenlinna Adası, adeta açık hava müzesi niteliğinde. 18. yüzyılda inşa edilen ve altı adadan oluşan bu muazzam kale kompleksi, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.
Suomenlinna'da gezerken, İsveç, Rus ve Fin tarihinin izlerini görebilirsiniz. Kalenin surları, müzeleri, eski tersanesi ve tünelleri, ziyaretçilere zengin bir tarih deneyimi sunuyor.

Rovaniemi şehrinde bulunan Santa Claus Köyü, yılın her günü Noel coşkusunu yaşamak isteyenler için ideal bir durak. 2010 yılında Noel Baba'nın resmi memleketi ilan edilen bu büyülü köy, özellikle kış aylarında bir masal diyarına dönüşüyor.
Köyde Noel Baba'nın evini ve postane ofisini ziyaret edebilir, hediyelik eşya dükkanlarından alışveriş yapabilir ve geleneksel Fin lezzetlerini tadabilirsiniz. Kuzey Işıkları'nı görme şansınız da olabilir.

Helsinki'nin simgesi haline gelen bu görkemli yapı, şehrin tam kalbinde yükseliyor. 19. yüzyılda inşa edilen katedral, Neo-klasik mimarinin en güzel örneklerinden biri.
Beyaz duvarları ve yeşil kubbesiyle dikkat çeken katedral, hem dışarıdan hem de içeriden etkileyici bir görünüme sahip.

Finlandiya'nın en büyük sanat müzesi olan Ateneum, ülkenin sanat tarihine ışık tutuyor. Müzede Fin sanatının önemli isimleri Albert Edelfelt, Akseli Gallen-Kallela ve Helene Schjerfbeck'in eserlerini görebilirsiniz. Ayrıca Van Gogh, Gauguin ve Cézanne gibi dünyaca ünlü sanatçıların tabloları da burada sergileniyor.

Helsinki'nin merkezinde yer alan Kiasma, çağdaş sanatın en iyi örneklerini sergiliyor. Binanın kendisi de modern bir sanat eseri niteliğinde; Amerikalı mimar Steven Holl tarafından tasarlanan yapı, ilginç geometrik formuyla dikkat çekiyor.
Müzede Finlandiyalı ve uluslararası sanatçıların eserleri sergileniyor. Enstalasyonlar, video sanatı, performans sanatı ve interaktif sergiler, ziyaretçilere farklı deneyimler sunuyor.

Helsinki'nin hemen yanı başındaki bu küçük ada, şehrin gürültüsünden kaçmak isteyenler için mükemmel bir sığınak.
Adada, Finlandiya'nın farklı bölgelerinden getirilen geleneksel ahşap evleri ve yapıları görebilirsiniz. Yaz aylarında düzenlenen folk dans gösterileri ve el sanatları sergileri, Fin kültürünü yakından tanıma fırsatı sunuyor.

Helsinki'nin en ilginç yapılarından biri olan Temppeliaukio Kilisesi, ya da diğer adıyla "Kaya Kilisesi", sizi şaşırtmaya hazır. 1960'larda inşa edilen kilise, tamamen granitin içine oyulmuş durumda.
İçeri girdiğinizde, doğal kaya duvarların ve bakır kubbeden süzülen ışığın yarattığı atmosfer sizi büyüleyecek. Kilise aynı zamanda mükemmel akustiği sayesinde konser mekanı olarak da kullanılıyor.

Kızıl tuğlaları ve altın kubbeleriyle Helsinki siluetinde hemen göze çarpan Uspenski Katedrali, Batı Avrupa'daki en büyük Ortodoks kilisesi. 19. yüzyılda inşa edilen katedral, Rus mimari tarzının güzel bir örneği.
İçerideki ikonalar, freskler ve süslemeler, Bizans sanatının zenginliğini yansıtıyor. Katedralin tepeden Helsinki manzarası sunması da ayrı bir bonus.

Finlandiya'nın en ünlü bestecisi Jean Sibelius'un anısına yapılan bu ilginç anıt, Helsinki'nin en çok fotoğraflanan noktalarından biri. Yüzlerce çelik borudan oluşan heykel, rüzgarda hafifçe ses çıkararak Sibelius'un müziğini anımsatıyor.