Flaş Haber
Ümmetin Habibullah Hasreti
Hamas hareketi Gazze lideri Halil El Hayya'nın zafer konuşmasının tam metni
Hamas'ın liderlerinden Halil El Hayya, zafer konuşması yaptı.
GÜNDEM
17.01.2025, 19:25
Hamd, vaadini gerçekleştiren, kuluna yardım eden, ordusunu yücelten ve düşman birliklerini tek başına mağlup eden Allah’a mahsustur. Salat ve selam, cihad edenlerin en hayırlısı liderimiz, önderimiz ve örneğimiz olan Peygamberimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) olsun.
“Sözümüz, gönderdiğimiz kullarımıza önceden geçmiştir. Onlar mutlaka galip gelecektir. Bizim ordumuz ise üstün gelecektir.” (Saffat, 171-173)
Ey Filistin halkımız, ey Arap ve İslam ümmeti, ey dünyanın özgür insanları!
Halkımızın yıllardır süren cihadının ve mücadelesinin bu tarihi anında size tüm gurur, şan ve övgü ifadeleriyle sesleniyoruz.
Ey kahraman Gazze halkımız! Ey taife-i mansura, ey kerem sahibi Gazze halkı, ey şehitler, yaralılar, esirler ve kayıplar diyarı!
Sizler sözünüzde durdunuz, sabrettiniz, kimsenin yaşamadığı acıları tattınız, kimsenin karşılaşmadığı zorluklara göğüs gerdiniz, emaneti hakkıyla yerine getirdiniz ve bu emanete layık oldunuz. Kendinizi fedakarlığın zirvesine adadınız, cömertliğin doruğunu gösterdiniz. Sabır gerektiren yerlerde sabrettiniz, cihad gereken yerlerde cihat ettiniz ve Allah’ın izniyle en büyük şerefi elde ettiniz.
Ribatınız, cihadınız, sabrınız, cömertliğiniz ve fedakarlıklarınız kutlu olsun. Sabrettiniz diye size selam olsun. Ne güzel bir yurt sonu!
"Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!" (Ra’d-24)
Şu anda, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, mücahitler, doktorlar, gazeteciler, sivil savunma görevlileri, güvenlik, hükümet ve polis mensupları, aşiret liderleri ve aileler de dahil olmak üzere, en şerefli savaşta ve en yüce davada; Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı savunma savaşı olan “Aksa Tufanı” savaşında can veren şehit kervanlarının önünde saygı ve takdirle duruyoruz. Onlardan sonra sözünde duran, yoluna devam eden, görevi tamamlayan ve onların ardından sancağı taşıyan herkese de selam olsun.
“Nice peygamberler vardır ki, beraberlerinde birçok Allah yoluna baş koymuş kişi savaştı da Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşemediler, zayıf düşmediler ve boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.” (Âl-i İmrân, 146)
Bu savaşta bedenleri parçalanan şehit liderlerimizin, şehit lider İsmail Heniyye'ye (Allah rahmet eylesin), şehit lider Yahya es-es-Sin'a (Allah rahmet eylesin), şehit lider Şeyh Salih el-Aruri'ye (Allah rahmet eylesin) ve Gazze’deki siyasi ve askeri liderlikten kardeşlerimize, ayrıca tüm direniş gruplarından ve mücahitlerden şehitlerin önü saygıyla duruyoruz. Tümünü selamlıyoruz.
Onlara ve halkımıza diyoruz ki: Liderlerimiz ve şehitlerimiz, ticaretiniz kazançlı olmuştur, Allah’ın izniyle bu, asla zarara uğramayan bir ticarettir. Biz de, Allah’ın izniyle, zafer veya şehadet elde edinceye kadar şehit liderlerimizin izinden yürümeye devam edeceğiz.
Aziz halkımız, Arap ve İslam ümmeti, dünyanın özgür insanları!
Aksa Tufanı savaşı, davamızın ve büyük halkımızın direniş aşamalarının tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur. Bu savaşın etkileri devam edecek ve Allah’ın izniyle bu savaş sona erse bile durmayacaktır.
7 Ekim’de yaşanan mucizevi ve büyük askeri başarı, Kassam Tugayları’nın seçkin birlikleri tarafından gerçekleştirilen güvenlik başarısıyla birlikte, halkımız ve direnişimiz için nesilden nesile aktarılacak bir gurur kaynağı olarak kalacaktır.
Bu başarı, düşman varlığını ölümcül bir şekilde sarsmış, halkımızın tüm haklarını geri kazanacağının ve işgalin kutsal topraklarımızdan, Kudüs’ümüzden ve mukaddes mekanlarımızdan çok yakında Allah’ın izniyle defedileceğinin işaretini vermiştir.
İşgalcinin ve destekçilerinin, 467 gün boyunca yürüttüğü vahşi soykırım savaşı, Nazi suçları ve insanlık düşmanlığı, halkımızın ve dünyanın hafızasında sonsuza dek kazılı kalacaktır. Bu, modern çağın en korkunç soykırımlarından biri olarak tarihe geçecektir....
...Tüm acıların, işkencelerin ve eziyetlerin her türlüsünü barındıran bu zulüm, sessiz kalan ve kayıtsız kalan insanlığın ve dünyanın alnında bir utanç lekesi olarak duracaktır.
Halkımız, soykırım savaşına destek veren, siyasi ve medya örtüsü sağlayan, Gazze’deki halkımızın, çocuklarımızın ve evlatlarımızın üzerine binlerce ton bomba ve patlayıcı yağdıran herkesi unutmayacaktır.
Şunu bir kez daha vurguluyoruz: Bu suçları işleyen tüm suçlular, er ya da geç işledikleri her şeyin bedelini ödeyeceklerdir.
Halkımızın yaşadığı, saçları ağartan dehşet ve zorluklara rağmen, direnişimizle başımız dik, kahramanlarımızla, direnişçilerimizle ve sabırlı halkımızla gurur duyuyoruz.
Düşmanımız bizden asla bir zayıflık veya yenilgi anı görmeyecektir.
Buradan yetimlerin, çocukların ve dul kadınların, yıkılan ev sahiplerinin, şehitlerin, yaralıların ve acı çekenlerin, tüm kurbanların, dökülen her damla kanın ve dökülen her acı gözyaşının adına sesleniyoruz.
Onların adına diyoruz ki: Ne unutacağız ne de affedeceğiz. Evet, asla unutmayacağız. Asla affetmeyeceğiz.
Aramızda ve içimizde, bu acılara ve fedakarlıklara karşı bir hakkı feda edecek hiçbir kimse yoktur ve olmayacaktır.
Aziz halkımız, Arap ve İslam ümmeti, dünyanın özgür insanları! İşgalci, saldırının başından itibaren birçok hedefe ulaşmaya çalıştı; bunların bir kısmını açıkladı, bir kısmını ise gizli tuttu. Açıkça, direnişi sona erdirmeyi, Hamas'ı yok etmeyi, askeri güçle esirleri geri almayı ve bölgenin yüzünü değiştirmeyi hedeflediğini söyledi.
Ancak gizli ve gerçek amacı, Filistin davasını tasfiye etmek, Gazze’yi yok etmek, halkından intikam almak, onları topraklarından sürmek, özgürlük irademizi yok etmek, umutlarımızı tüketmek ve 7 Ekim’deki yüce tufanın etkilerini sona erdirmekti. Fakat mücrim işgalci, halkımızın kararlılığına, topraklarına sıkı sıkıya bağlılığına toslayarak hem gizli hem de açıkladığı hiçbir hedefine ulaşmayı başaramadı.
Halkımız toprağında sabit kaldı, ne ayrıldı ne de göç etti. Direnişi için sağlam bir kalkan oldu. Kassam Tugayları’ndan direnişçiler ve diğer direniş gruplarından kardeşleriyle birlikte mevzilerini korudular. Bu kahramanlar, kahramanlıkları ve sıra dışı operasyonlarıyla tüm dünyayı hayrete düşürdüler ve bu savaşın son anına kadar şeref ve ahlakla savunmada ve saldırıda direnmeye devam ettiler.
Dünyanın benzerini görmediği cesaretle, özel operasyonlar gerçekleştirdiler. Patlayıcılar yerleştirirken, roketler fırlatırken, pusu kurarken ve sıfır noktada savaşırken inanılmaz bir kahramanlık sergilediler. Düşmanı büyük kayıplara uğrattılar ve işgalci güçlerin araçlarını kömürleşmiş tabutlara çevirdiler.
Tüm direniş gruplarının kahramanlarıyla birlikte, özellikle İslami Cihad Hareketi’nin mücahitleri, Kudüs Tugayları’nın yiğit evlatlarını anmak istiyorum. Onlar ki iman, kahramanlık ve silah kardeşlerimizdir. Onlar fedai savaşçının özgür bir örneği oldular. Allah yolunda, vatanları ve halklarını savunmak için canlarını seve seve feda ettiler.
Ve işte bugün, Allah’ın izni ve yardımıyla işgalcinin halkımızı ve direnişimizi asla yenemediğini ve yenemeyeceğini kanıtlıyoruz. İşgalci, halkımıza yönelik yalnızca yıkım, tahribat ve katliamlar gerçekleştirdi, başka hiçbir şey başaramadı.
Esirlerini bile ancak savaşın ve saldırıların durdurulmasıyla ve direnişle onurlu bir takas anlaşması yapılarak geri alabilir.
Bu nedenle, büyük bir güven ve kesinlikle diyoruz ki: Halkımızın direnişi, büyük fedakarlıkları ve direnişimizin cesareti, işgalcinin bu savaştaki açık ve gizli hedeflerini boşa çıkarmış ve başarısızlığa uğratmıştır. Halkımızın iradesi hâlâ özgür, asil ve saf kalmıştır; ne bir zayıflık ne de bir ihanet gölgesi düşmüştür. Allah’ın lütfuyla, son ana kadar izzetli ve onurlu kalmıştır.
“O, seni yardımıyla ve müminlerle destekledi.” (Enfâl, 62)
Vefalı ve fedakar halkımız!
Bugün savaşın ve saldırıların durdurulmasına ilişkin anlaşmaya ulaşıldığını ilan ediyoruz. Bu zorlu anlarda halkımızın ve direnişimizin yanında duran herkese şükran ve minnettarlığımızı ifade ediyoruz.
Burada özellikle kardeş Lübnan’daki destek cephelerinde bulunan kardeşlerimizi anıyoruz.
Kudüs yolunda başta Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrallah olmak üzere yüzlerce lider ve mücahidi şehit veren Hizbullah’taki kardeşlerimizi özellikle anıyoruz.
Aynı şekilde, İslami Cemaat’teki kardeşlerimizi ve Lübnan halkının büyük direnişi, fedakârlıkları, sabrı ve Filistin halkımıza verdikleri desteği de takdirle anıyoruz. Onlar büyük bir mücadele göstererek işgalcilerin hayatını cehenneme çevirdiler ve onları perişan ettiler. Bu tablo, İslam ve Arap kardeşliğini yansıtan gerçek bir dayanışma ve destek örneğidir.
Ayrıca, coğrafi uzaklığı aşarak savaşın ve bölgenin denklemini değiştiren, işgalci yapının kalbine füze ve insansız hava araçları gönderen ve onu Kızıldeniz’de kuşatan sadık kardeşlerimiz Yemen’deki Ensarullah'ı da anıyoruz.
Direnişimizi ve halkımızı destekleyen, savaşa dahil olup “Sadık Vaad ” 1 ve 2 operasyonlarıyla işgalci yapının kalbini vuran İran İslam Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizi de anıyoruz.
Aynı şekilde, tüm engelleri aşarak Filistin’e ve direnişine destek olan, füzeleri ve insansız hava araçları işgal altındaki topraklarımıza ulaşan Irak direnişini de takdirle hatırlıyoruz.
Batı Şeria’da bulunan halkımızı, devrimci insanlarımızı ve kahraman direnişçilerimizi de anıyoruz. Özellikle direnişin ve kahramanlığın sembolü olan Cenin Mülteci Kampı’ndaki mücahitlerimizi, Kudüs’teki ve işgal altındaki topraklarda yaşayan kahramanlarımızı, sürgünde ve diasporada yaşayan halkımızı, Arap ve İslam ümmetlerimizi özel olarak selamlıyoruz.
Katar Devleti’ndeki ve Mısır Cumhuriyeti’ndeki aziz aracı kardeşlerimize derin teşekkür ve takdirlerimizi ifade ediyoruz. Onlar, saldırının ilk gününden itibaren bu ana, yani halkımıza yönelik soykırım savaşının ve saldırının durdurulması anına ulaşmak için yorucu çabalar ve birçok müzakere turu gerçekleştirdiler.
Çeşitli alanlarda yanımızda duran tüm ülkelerin şerefli duruşlarını hatırlıyoruz. Özellikle Türkiye, Güney Afrika, Cezayir, Rusya, Çin, Malezya ve Endonezya’daki kardeşlerimizi ve Filistin’in haklı davasını, Gazze’deki mazlumları ve ezilenleri destekleyen tüm ülkelerin onurlu tutumlarını anıyoruz.
Ayrıca, dünyanın dört bir yanındaki özgür insanları ve halkımıza destek veren herkesi şükranla anıyoruz. Söz, kalem, ses, görüntü, yürüyüş, gösteri, boykot silahı, siyasi, diplomatik ve hukuki çabalarla yanımızda duran; bölgesel ve küresel düzeyde saldırı ve zulme karşı sesini yükselten; sessizlik komplosunu bozan ve Gazze’deki işgalin insanlık suçlarını ifşa eden bu özgür insanlar, olayların gerçek yüzünü görmüş ve hakikati kavramışlardır.
Ey yüce Gazze halkı!
Şimdi, onurlu Gazzemizde yeni bir aşamanın eşiğindeyiz. Bu, yeniden inşa, dayanışma ve saldırının izlerini silme aşamasıdır. Bu, dayanışma ve merhamet aşamasıdır. Dünya’ya, özgür bir halk olduğumuzu, yıkmadığımızı, işgalin yıktığını yeniden inşa ettiğimizi göstereceğiz.
Savaşta nasıl kahramanca durduysanız, Allah’ın izniyle savaştan sonra da aynı şekilde kahraman olacaksınız, sizi hep böyle tanıdık.
Şimdi merhamet aşamasındayız. Birbirimize merhamet edelim, kenetlenelim. Yaşadığımız acılar ve zorluklar büyük, ancak bu halkın büyüklüğü daha da büyük. Ahlakı ise en büyüktür. Allah’ın yardımıyla ve kardeşlerimizin, dostlarımızın, dayanışma içinde olanların desteğiyle Gazze’yi yeniden inşa etmeye muktediriz. Acıları hafifletmeye, yaraları sarmaya, yetimlerin başlarını okşamaya, acı çekenlerin gözyaşlarını dindirmeye ve savaşın gülümsemelerini çaldığı dudaklara yeniden tebessüm kondurmaya gücümüz yetecektir....
...Aynı şekilde, kahraman esirlerimiz de Allah’ın izniyle özgürlük sabahına kavuşacaklar. Filistin’in tüm güçleri ve gruplarıyla kardeşlerimizle birlikte ulusal birliğimizi inşa etmek ve güçlendirmek, hedeflerimize ulaşmak için yolu tamamlamak adına çabalarımızı sürdüreceğiz.
Son olarak, Kudüs için başlayan bu mücadele, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı pusulamız, cihadımızın ve direnişimizin sembolü olarak koruyacak ve özgürlüğüne kavuşuncaya, bağımsız devletimizi kuruncaya ve başkenti Kudüs oluncaya kadar devam edecektir, inşallah.
Aziz şehitlerimize selam olsun
Cesur yaralılara selam olsun.
Kurbanlara ve yaslılara selam olsun.
İşgal hapishanelerinde, Allah’ın izniyle saldırının durmasıyla gelecek olan özgürlük şafağını bekleyen cesur tutsaklarımıza selam olsun.
Bizimle dayanışma içinde olan ve bizi kanlarıyla, tavırlarıyla ve sözleriyle destekleyen herkese selam olsun.
“Sözümüz, gönderdiğimiz kullarımıza önceden geçmiştir. Onlar mutlaka galip gelecektir. Bizim ordumuz ise üstün gelecektir.” (Saffat, 171-173)
Ey Filistin halkımız, ey Arap ve İslam ümmeti, ey dünyanın özgür insanları!
Halkımızın yıllardır süren cihadının ve mücadelesinin bu tarihi anında size tüm gurur, şan ve övgü ifadeleriyle sesleniyoruz.
Ey kahraman Gazze halkımız! Ey taife-i mansura, ey kerem sahibi Gazze halkı, ey şehitler, yaralılar, esirler ve kayıplar diyarı!
Sizler sözünüzde durdunuz, sabrettiniz, kimsenin yaşamadığı acıları tattınız, kimsenin karşılaşmadığı zorluklara göğüs gerdiniz, emaneti hakkıyla yerine getirdiniz ve bu emanete layık oldunuz. Kendinizi fedakarlığın zirvesine adadınız, cömertliğin doruğunu gösterdiniz. Sabır gerektiren yerlerde sabrettiniz, cihad gereken yerlerde cihat ettiniz ve Allah’ın izniyle en büyük şerefi elde ettiniz.
Ribatınız, cihadınız, sabrınız, cömertliğiniz ve fedakarlıklarınız kutlu olsun. Sabrettiniz diye size selam olsun. Ne güzel bir yurt sonu!
"Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!" (Ra’d-24)
Şu anda, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, mücahitler, doktorlar, gazeteciler, sivil savunma görevlileri, güvenlik, hükümet ve polis mensupları, aşiret liderleri ve aileler de dahil olmak üzere, en şerefli savaşta ve en yüce davada; Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı savunma savaşı olan “Aksa Tufanı” savaşında can veren şehit kervanlarının önünde saygı ve takdirle duruyoruz. Onlardan sonra sözünde duran, yoluna devam eden, görevi tamamlayan ve onların ardından sancağı taşıyan herkese de selam olsun.
“Nice peygamberler vardır ki, beraberlerinde birçok Allah yoluna baş koymuş kişi savaştı da Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşemediler, zayıf düşmediler ve boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.” (Âl-i İmrân, 146)
Bu savaşta bedenleri parçalanan şehit liderlerimizin, şehit lider İsmail Heniyye'ye (Allah rahmet eylesin), şehit lider Yahya es-es-Sin'a (Allah rahmet eylesin), şehit lider Şeyh Salih el-Aruri'ye (Allah rahmet eylesin) ve Gazze’deki siyasi ve askeri liderlikten kardeşlerimize, ayrıca tüm direniş gruplarından ve mücahitlerden şehitlerin önü saygıyla duruyoruz. Tümünü selamlıyoruz.
Onlara ve halkımıza diyoruz ki: Liderlerimiz ve şehitlerimiz, ticaretiniz kazançlı olmuştur, Allah’ın izniyle bu, asla zarara uğramayan bir ticarettir. Biz de, Allah’ın izniyle, zafer veya şehadet elde edinceye kadar şehit liderlerimizin izinden yürümeye devam edeceğiz.
Aziz halkımız, Arap ve İslam ümmeti, dünyanın özgür insanları!
Aksa Tufanı savaşı, davamızın ve büyük halkımızın direniş aşamalarının tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur. Bu savaşın etkileri devam edecek ve Allah’ın izniyle bu savaş sona erse bile durmayacaktır.
7 Ekim’de yaşanan mucizevi ve büyük askeri başarı, Kassam Tugayları’nın seçkin birlikleri tarafından gerçekleştirilen güvenlik başarısıyla birlikte, halkımız ve direnişimiz için nesilden nesile aktarılacak bir gurur kaynağı olarak kalacaktır.
Bu başarı, düşman varlığını ölümcül bir şekilde sarsmış, halkımızın tüm haklarını geri kazanacağının ve işgalin kutsal topraklarımızdan, Kudüs’ümüzden ve mukaddes mekanlarımızdan çok yakında Allah’ın izniyle defedileceğinin işaretini vermiştir.
İşgalcinin ve destekçilerinin, 467 gün boyunca yürüttüğü vahşi soykırım savaşı, Nazi suçları ve insanlık düşmanlığı, halkımızın ve dünyanın hafızasında sonsuza dek kazılı kalacaktır. Bu, modern çağın en korkunç soykırımlarından biri olarak tarihe geçecektir....
...Tüm acıların, işkencelerin ve eziyetlerin her türlüsünü barındıran bu zulüm, sessiz kalan ve kayıtsız kalan insanlığın ve dünyanın alnında bir utanç lekesi olarak duracaktır.
Halkımız, soykırım savaşına destek veren, siyasi ve medya örtüsü sağlayan, Gazze’deki halkımızın, çocuklarımızın ve evlatlarımızın üzerine binlerce ton bomba ve patlayıcı yağdıran herkesi unutmayacaktır.
Şunu bir kez daha vurguluyoruz: Bu suçları işleyen tüm suçlular, er ya da geç işledikleri her şeyin bedelini ödeyeceklerdir.
Halkımızın yaşadığı, saçları ağartan dehşet ve zorluklara rağmen, direnişimizle başımız dik, kahramanlarımızla, direnişçilerimizle ve sabırlı halkımızla gurur duyuyoruz.
Düşmanımız bizden asla bir zayıflık veya yenilgi anı görmeyecektir.
Buradan yetimlerin, çocukların ve dul kadınların, yıkılan ev sahiplerinin, şehitlerin, yaralıların ve acı çekenlerin, tüm kurbanların, dökülen her damla kanın ve dökülen her acı gözyaşının adına sesleniyoruz.
Onların adına diyoruz ki: Ne unutacağız ne de affedeceğiz. Evet, asla unutmayacağız. Asla affetmeyeceğiz.
Aramızda ve içimizde, bu acılara ve fedakarlıklara karşı bir hakkı feda edecek hiçbir kimse yoktur ve olmayacaktır.
Aziz halkımız, Arap ve İslam ümmeti, dünyanın özgür insanları! İşgalci, saldırının başından itibaren birçok hedefe ulaşmaya çalıştı; bunların bir kısmını açıkladı, bir kısmını ise gizli tuttu. Açıkça, direnişi sona erdirmeyi, Hamas'ı yok etmeyi, askeri güçle esirleri geri almayı ve bölgenin yüzünü değiştirmeyi hedeflediğini söyledi.
Ancak gizli ve gerçek amacı, Filistin davasını tasfiye etmek, Gazze’yi yok etmek, halkından intikam almak, onları topraklarından sürmek, özgürlük irademizi yok etmek, umutlarımızı tüketmek ve 7 Ekim’deki yüce tufanın etkilerini sona erdirmekti. Fakat mücrim işgalci, halkımızın kararlılığına, topraklarına sıkı sıkıya bağlılığına toslayarak hem gizli hem de açıkladığı hiçbir hedefine ulaşmayı başaramadı.
Halkımız toprağında sabit kaldı, ne ayrıldı ne de göç etti. Direnişi için sağlam bir kalkan oldu. Kassam Tugayları’ndan direnişçiler ve diğer direniş gruplarından kardeşleriyle birlikte mevzilerini korudular. Bu kahramanlar, kahramanlıkları ve sıra dışı operasyonlarıyla tüm dünyayı hayrete düşürdüler ve bu savaşın son anına kadar şeref ve ahlakla savunmada ve saldırıda direnmeye devam ettiler.
Dünyanın benzerini görmediği cesaretle, özel operasyonlar gerçekleştirdiler. Patlayıcılar yerleştirirken, roketler fırlatırken, pusu kurarken ve sıfır noktada savaşırken inanılmaz bir kahramanlık sergilediler. Düşmanı büyük kayıplara uğrattılar ve işgalci güçlerin araçlarını kömürleşmiş tabutlara çevirdiler.
Tüm direniş gruplarının kahramanlarıyla birlikte, özellikle İslami Cihad Hareketi’nin mücahitleri, Kudüs Tugayları’nın yiğit evlatlarını anmak istiyorum. Onlar ki iman, kahramanlık ve silah kardeşlerimizdir. Onlar fedai savaşçının özgür bir örneği oldular. Allah yolunda, vatanları ve halklarını savunmak için canlarını seve seve feda ettiler.
Ve işte bugün, Allah’ın izni ve yardımıyla işgalcinin halkımızı ve direnişimizi asla yenemediğini ve yenemeyeceğini kanıtlıyoruz. İşgalci, halkımıza yönelik yalnızca yıkım, tahribat ve katliamlar gerçekleştirdi, başka hiçbir şey başaramadı.
Esirlerini bile ancak savaşın ve saldırıların durdurulmasıyla ve direnişle onurlu bir takas anlaşması yapılarak geri alabilir.
Bu nedenle, büyük bir güven ve kesinlikle diyoruz ki: Halkımızın direnişi, büyük fedakarlıkları ve direnişimizin cesareti, işgalcinin bu savaştaki açık ve gizli hedeflerini boşa çıkarmış ve başarısızlığa uğratmıştır. Halkımızın iradesi hâlâ özgür, asil ve saf kalmıştır; ne bir zayıflık ne de bir ihanet gölgesi düşmüştür. Allah’ın lütfuyla, son ana kadar izzetli ve onurlu kalmıştır.
“O, seni yardımıyla ve müminlerle destekledi.” (Enfâl, 62)
Vefalı ve fedakar halkımız!
Bugün savaşın ve saldırıların durdurulmasına ilişkin anlaşmaya ulaşıldığını ilan ediyoruz. Bu zorlu anlarda halkımızın ve direnişimizin yanında duran herkese şükran ve minnettarlığımızı ifade ediyoruz.
Burada özellikle kardeş Lübnan’daki destek cephelerinde bulunan kardeşlerimizi anıyoruz.
Kudüs yolunda başta Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrallah olmak üzere yüzlerce lider ve mücahidi şehit veren Hizbullah’taki kardeşlerimizi özellikle anıyoruz.
Aynı şekilde, İslami Cemaat’teki kardeşlerimizi ve Lübnan halkının büyük direnişi, fedakârlıkları, sabrı ve Filistin halkımıza verdikleri desteği de takdirle anıyoruz. Onlar büyük bir mücadele göstererek işgalcilerin hayatını cehenneme çevirdiler ve onları perişan ettiler. Bu tablo, İslam ve Arap kardeşliğini yansıtan gerçek bir dayanışma ve destek örneğidir.
Ayrıca, coğrafi uzaklığı aşarak savaşın ve bölgenin denklemini değiştiren, işgalci yapının kalbine füze ve insansız hava araçları gönderen ve onu Kızıldeniz’de kuşatan sadık kardeşlerimiz Yemen’deki Ensarullah'ı da anıyoruz.
Direnişimizi ve halkımızı destekleyen, savaşa dahil olup “Sadık Vaad ” 1 ve 2 operasyonlarıyla işgalci yapının kalbini vuran İran İslam Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizi de anıyoruz.
Aynı şekilde, tüm engelleri aşarak Filistin’e ve direnişine destek olan, füzeleri ve insansız hava araçları işgal altındaki topraklarımıza ulaşan Irak direnişini de takdirle hatırlıyoruz.
Batı Şeria’da bulunan halkımızı, devrimci insanlarımızı ve kahraman direnişçilerimizi de anıyoruz. Özellikle direnişin ve kahramanlığın sembolü olan Cenin Mülteci Kampı’ndaki mücahitlerimizi, Kudüs’teki ve işgal altındaki topraklarda yaşayan kahramanlarımızı, sürgünde ve diasporada yaşayan halkımızı, Arap ve İslam ümmetlerimizi özel olarak selamlıyoruz.
Katar Devleti’ndeki ve Mısır Cumhuriyeti’ndeki aziz aracı kardeşlerimize derin teşekkür ve takdirlerimizi ifade ediyoruz. Onlar, saldırının ilk gününden itibaren bu ana, yani halkımıza yönelik soykırım savaşının ve saldırının durdurulması anına ulaşmak için yorucu çabalar ve birçok müzakere turu gerçekleştirdiler.
Çeşitli alanlarda yanımızda duran tüm ülkelerin şerefli duruşlarını hatırlıyoruz. Özellikle Türkiye, Güney Afrika, Cezayir, Rusya, Çin, Malezya ve Endonezya’daki kardeşlerimizi ve Filistin’in haklı davasını, Gazze’deki mazlumları ve ezilenleri destekleyen tüm ülkelerin onurlu tutumlarını anıyoruz.
Ayrıca, dünyanın dört bir yanındaki özgür insanları ve halkımıza destek veren herkesi şükranla anıyoruz. Söz, kalem, ses, görüntü, yürüyüş, gösteri, boykot silahı, siyasi, diplomatik ve hukuki çabalarla yanımızda duran; bölgesel ve küresel düzeyde saldırı ve zulme karşı sesini yükselten; sessizlik komplosunu bozan ve Gazze’deki işgalin insanlık suçlarını ifşa eden bu özgür insanlar, olayların gerçek yüzünü görmüş ve hakikati kavramışlardır.
Ey yüce Gazze halkı!
Şimdi, onurlu Gazzemizde yeni bir aşamanın eşiğindeyiz. Bu, yeniden inşa, dayanışma ve saldırının izlerini silme aşamasıdır. Bu, dayanışma ve merhamet aşamasıdır. Dünya’ya, özgür bir halk olduğumuzu, yıkmadığımızı, işgalin yıktığını yeniden inşa ettiğimizi göstereceğiz.
Savaşta nasıl kahramanca durduysanız, Allah’ın izniyle savaştan sonra da aynı şekilde kahraman olacaksınız, sizi hep böyle tanıdık.
Şimdi merhamet aşamasındayız. Birbirimize merhamet edelim, kenetlenelim. Yaşadığımız acılar ve zorluklar büyük, ancak bu halkın büyüklüğü daha da büyük. Ahlakı ise en büyüktür. Allah’ın yardımıyla ve kardeşlerimizin, dostlarımızın, dayanışma içinde olanların desteğiyle Gazze’yi yeniden inşa etmeye muktediriz. Acıları hafifletmeye, yaraları sarmaya, yetimlerin başlarını okşamaya, acı çekenlerin gözyaşlarını dindirmeye ve savaşın gülümsemelerini çaldığı dudaklara yeniden tebessüm kondurmaya gücümüz yetecektir....
...Aynı şekilde, kahraman esirlerimiz de Allah’ın izniyle özgürlük sabahına kavuşacaklar. Filistin’in tüm güçleri ve gruplarıyla kardeşlerimizle birlikte ulusal birliğimizi inşa etmek ve güçlendirmek, hedeflerimize ulaşmak için yolu tamamlamak adına çabalarımızı sürdüreceğiz.
Son olarak, Kudüs için başlayan bu mücadele, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı pusulamız, cihadımızın ve direnişimizin sembolü olarak koruyacak ve özgürlüğüne kavuşuncaya, bağımsız devletimizi kuruncaya ve başkenti Kudüs oluncaya kadar devam edecektir, inşallah.
Aziz şehitlerimize selam olsun
Cesur yaralılara selam olsun.
Kurbanlara ve yaslılara selam olsun.
İşgal hapishanelerinde, Allah’ın izniyle saldırının durmasıyla gelecek olan özgürlük şafağını bekleyen cesur tutsaklarımıza selam olsun.
Bizimle dayanışma içinde olan ve bizi kanlarıyla, tavırlarıyla ve sözleriyle destekleyen herkese selam olsun.
10
hafif yağmur
Namaz Vakti
18 Ocak 2025
İmsak | 06:18 | ||
Güneş | 07:44 | ||
Öğle | 12:45 | ||
İkindi | 15:15 | ||
Akşam | 17:36 | ||
Yatsı | 18:57 |
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|