Her Müslüman’ın ortak davası Filistin! Yeryüzünün mihenk noktası Filistin

Müslümanların en büyük mücadelelerinden birini teşkil eden Filistin, yeryüzünün en kadim topraklarına ev sahipliği yapıyor. Tarihi planda büyük bir önemi haiz olan Filistin toprakları, kutsal topraklar olarak görülen Kudüs’ün yanı sıra Gazze, Yafa, Eriha, Beytüllahim ve El Halil’i de barındırıyor.

GÜNDEM 27.06.2024, 07:10
1
Her Müslüman’ın ortak davası Filistin! Yeryüzünün mihenk noktası Filistin
Filistin meselesi, günümüzdeki Hak-Batıl mücadelesinin temel sac ayağını oluşturuyor. Siyonistler ve peşlerine taktıkları Evangelistler, Filistin topraklarının tamamını işgal etmek için ellerinden geleni yapıyor. Günümüzün batıl zihniyeti, Filistin’in yanı sıra tüm dünyada bir ifsat düzeni kurmak için çaba sarf ederken biz vicdan sahibi insanların Filistin davasını daha iyi bilmesi büyük önem arz ediyor. “Her Müslüman’ın Ortak Davası Filistin” başlıklı yazı dizisi de Filistin meselesinin daha iyi idrak edilmesi amacına hizmet ediyor.
Akdeniz sahilinde, Şam topraklarının güneybatısında ve Asya kıtasının batısında bulunan Filistin toprakları; kuzeyde Lübnan, kuzeydoğuda Suriye, doğuda Ürdün, güney ve güneybatıda ise Mısır ile komşu durumda… Uzunlamasına bir kara parçası görünümünde olan Filistin toprakları, kuzeyden güneye yaklaşık 430 km uzunluğunda… Merkezi ve stratejik bir önemi haiz olan Filistin; Asya, Afrika ve Avrupa kıtaları arasında uzanan bir köprü olma özelliğine de sahip…

Filistin coğrafyasına yerleşen milletler bu bölgeye çeşitli isimler verirken söz konusu alan günümüzde Filistin olarak adlandırılıyor. Filistin topraklarının tarihte bilinen ilk ismi ise “Kenan Diyarı” olarak geçiyor. Bu isimlendirmeye dair ilk izler “Amarna Tepesi” kapılarında ortaya çıkarken Kenan Diyarı ismini teşkil eden Kenaniler, yaklaşık dört bin beş yüz yıl önce Arap coğrafyasından gelerek bölgeye yerleşen en eski ırk olarak biliniyor.

Bugün Filistin olarak adlandırılan bölgenin isim gerekçesi de eski milletlere dayanıyor. Buna göre milattan önceki zamanlarda söz konusu bölgeye yerleşen kavimlerden türetilen Filistin ismi, Filistinlilerin ülkesi anlamına geliyor. Filistinlilerin MÖ. 12. yüzyılda Girit’ten veya Güney Anadolu kıyılarından bugünkü Filistin topraklarına göç ettikleri bilgisi tarih kitaplarında yer alıyor.

Yaklaşık 27 bin kilometrekarelik bir yüz ölçümüne sahip olan Filistin’in, kıyı ovalarında ve batı yükseltilerinde Akdeniz iklimine tanıklık ediliyor. Filistin’in Necef Çölü, Arabah ve Ürdün vadileri gibi bölgelerinde ise kuru ve yarı çöl ikliminin hakim olduğu görülüyor. Günümüzde büyük bir çoğunluğu işgal altında olan Filistin topraklarının en önemli kentlerini sıralamak gerekirse Kudüs, Hayfa, Yafa, Beytüllahim, El-Halil, Gazze ve Eriha isimleri ön plana çıkıyor.

Yebusiler tarafından beş bin yıl önce kurulduğu ifade edilen Kudüs, ilk kurulduğu günden bu yana Filistin topraklarının başkenti olma özelliğini taşıyor. Hz. Ömer (R.A.) tarafından Hicri 15 yılında fetholunan Kudüs, İslamiyet’in yanı sıra Hıristiyanlığa ait de önemli mekanlar barındırıyor. Kutsallığın başkenti olan ve adını bu kutsallığından alan Kudüs, miracın ilk basamağı olma niteliğine de sahip... Miraç yolculuğunda Efendimizin (S.A.V.) arkasında binlerce peygamberin namaz kılmasıyla, peygamberlerin toplandığı bir mekân olan Kudüs, ilk kıblemizin, ikinci mescidimizin ve üçüncü haremimizin bulunduğu müstesna bir şehir…

Hz. İbrahim, Hz. Yakup, Hz. Davud ve Hz. Süleyman (A.S.) başta olmak üzere birçok peygamberin ayak izini taşıyan Kudüs’ü, Talut’tan sonra İsrailoğulları’nın başına geçen Hz. Davut, alarak burayı başkent yapıyor. Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın temelini de Hz. Davut atarken, ondan sonra hükümdar olan oğlu Hz. Süleyman, Mescid-i Aksa’nın yarım kalan inşaatını tamamlıyor. Kudüs, M.Ö. 63 yılında Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetine geçiyor. Roma imparatoru Konstantin, 310 yılında Hıristiyan olup 313’te Milano fermanı ile devletin dinini Hıristiyanlık yaparken, 335 yılında da Kudüs’te Kıyame Kilisesi’ni yaptırıyor.

Kudüs, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) İsra ve Miracıyla çok daha önemli bir konuma geliyor. Hz. Ebubekir, önce Amr b. As’ı daha sonra da Halid b. Velid’i Filistin’in fethi için görevlendiriyor. Hz. Ömer (R.A.) zamanında Müslümanlar Kudüs’ü kuşatırken, şehir barış yolu ile fethediliyor. Hz. Ömer, şehrin anahtarlarını teslim aldıktan sonra halka, güven ve huzur içerisinde dinlerini yaşayacaklarına dair yazılı bir eman veriyor. Daha sonraki dönemde Kudüs’ün idaresini alan Emeviler de buraya büyük önem veriyor. Halife Abdülmelik b. Mervan, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) miraca çıkarken üzerine bastığı büyük kaya parçası (sahra) üzerine 691’de bir kubbe yaptırıyor. Bu nedenle buraya Kubbetu’s-Sahra deniyor.

Avrupa’nın, 1099 yılında başlattığı Haçlı Seferleri’nde Haçlılar, sadece Mescid-i Aksa’nın içinde 60 bin Müslüman’ı katlediyor. Bu seferler sonunda Kudüs Latin Krallığı kuruluyor ve Kudüs, bu krallığın başkenti oluyor. Haçlılar, Mescid-i Aksa’daki bütün binaları, kilise ve şapellere dönüştürürken; Miraç Kubbesi’ni vaftiz odasına, Kubbetü’s-Sahra’yı da kiliseye çeviriyor, Kubbetü’s-Sahra’nın üzerine çan yerleştiriyor, Mescid-i Aksa’yı da tapınak şövalyelerinin kullanımına sunuyor.

Selahaddin Eyyubi, 1187’de Hıttin Savaşı ile Kudüs’ü Haçlıların elinden alarak, Mescid-i Aksa’dan ve Müslümanlara ait diğer mekânlardan Haçlıların izlerini silerek, şehrin yeniden imarına ve yenilenmesine büyük önem veriyor. Sonraki tarihlerde Fatımilerin ve Memlûklerin yönetimine giren Kudüs, 1516 yılında Mercidabık Savaşı ile Osmanlı hâkimiyetine geçiyor. Yavuz Sultan Selim, şehri fethettikten sonra Kudüs’te iki gün kalmış ve şehrin ismini Kudüs-ü Şerif olarak değiştiriyor.

Akdeniz sahilinde bulunan ve Filistin’in en önemli limanlarını barındıran Hayfa, büyük bir sanayi bölgesi olma özelliği taşıyor. Petrol rafinerisine de sahip olan Hayfa, günümüzde İsrail işgali altında bulunuyor. Hayfa ile Gazze Şeridi’nin ortasında yer alan Yafa, “Denizin Gelini” şeklinde isimlendiriliyor. İnşası Kenaniler dönemine dek dayanan şehrin yaşının beş bin yıldan fazla olduğu biliniyor. Öte yandan Yafa; portakal bahçeleri, dokuma ve sabun sanayisi ile de öne çıkıyor. Kudüs şehrinin gündeminde yer alan Beytüllahim de dini açıdan çok önemli bir pozisyona sahip bulunuyor. Hz. İsa’nın doğduğu yer olan Beytüllahim, Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen “Doğuş Kilisesi”ni de barındırıyor. Beytüllahim, kıymetli taş, sedef ve işleme sanayisi ile de biliniyor. Beytüllahim’in güneyinde yer alan El-Halil de dini noktada çok önemli kent… Hz. İbrahim Camii’ni barındıran tarihi bir kent olan El-Halil, günümüzde İsrail işgali altında bulunan şehirlerden biri konumunda…

Günümüzde direniş ile özdeşleşen Gazze şehri, Filistin’in güneyinde yer alıyor. Binlerce yıldan bu yana Filistin’in en önemli şehirlerinden biri olan Gazze, eski zamanlardan bu yana ticaret yolu üzerinde bulunmuş ve önemli bir ticaret merkezi olmuştur. İçerisinde Haşim bin Abdi Menaf’ın kabri bulunduğu için “Gazzetü Haşim” olarak da adlandırılır. Ölü Deniz’in kuzeyinde yer alan Eriha da Filistin’in en önemli şehirleri arasında yer alıyor. On bin yıldan fazla tarihi ile dünyanın en kadim şehirlerinden biri olan Eriha çok sayıda tarihi eseri de barındırıyor.
***
YARIN 2. BÖLÜM: KUR’AN-I KERİM VE HADİSLERDE FİLİSTİN

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 02 Temmuz 2024
İmsak 03:32
Güneş 05:16
Öğle 12:48
İkindi 16:39
Akşam 20:09
Yatsı 21:46
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı