İsrail’le ticaret ahlaki ve vicdani değil!

TBMM’de bütçe maratonu devam ediyor. Saadet Partili vekiller ise bütçenin tamamı ve ayrı ayrı tüm kalemleri üzerine Meclis kürsüsünden konuşmalarını sürdürüyor. Saadet Partili vekiller, bütçelere ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Ticaret Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde konuşan Saadet Partili vekiller, İsrail ile sürdürülen ticarete yönelik “Ne ahlaki ne de vicdani bulmuyoruz” eleştirisinde bulundular.

GÜNDEM 18.12.2024, 08:30
İsrail’le ticaret ahlaki ve vicdani değil!
Meclis’te bütçe maratonu devam ediyor. Saadet Partili vekiller ise açıklamalarını kürsüden sürdürüyor. Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Kaya, Ankara Milletvekili Mesut Doğan, Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, İstanbul Milletvekili Birol Aydın, Ticaret Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde kürsüde açıklamalarda bulundu.
Ticaret Bakanlığı bütçesine ilişkin açıklamalarda bulunan Saadet Partisi YİK Üyesi ve Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, İsrail ile süren ticarete tepki göstererek, “Dünyanın en azgın terör örgütü olan İsrail’le doğrudan veya dolaylı olarak yapılan ticareti ahlaki bulmadığımız gibi vicdani de bulmuyoruz, insani de bulmuyoruz. Uluslararası kamuoyunun tescillediği katil İsrail ve eli kanlı yöneticileriyle her türlü ilişkinin sonlandırılması gerektiğini defalarca ifade ettik, ediyoruz. Siz bu gerçekleri sadece inkâr ediyorsunuz. ‘Petrol ticaretinde varil başına 1 dolar 27 sent komisyon alıyoruz’ diye burada kendiniz itiraf ettiniz. Son bir yılda Filistin’e yapılan ihracatın yüzde 20 bin oranlarında artmış olmasını normal karşılamamızı bekliyorsunuz. Size soruyorum: Filistin’de hiç kimsenin haberdar olmadığı devasa bir devrim mi yaşanıyor ki Filistin’e çelik ihracatımız yüzde 11 bin 45 artmıştır? Filistin, İsrail işgalinden kurtuldu mu ki Filistin’e hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımız yüzde 29 bin 915 oranında artmıştır? İşgal altındaki Filistin'de çok büyük bir imar ve inşa süreci mi başladı ki Filistin’de çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri ihracatımız yüzde 11 bin 778 oranında artmıştır? Gazze’de soykırım sonlandı mı ki Filistin’e halı ticaretimiz yüzde 25 bin 799 oranında artmıştır? Hayır, üzülerek ifade ediyorum ki Gazze’de İsrail soykırımı devam ederken bu mallar Filistin adı altında İsrail’e gidiyor” dedi.
İktidarın “Dünyaya meydan okuyoruz” sözlerini anımsatan Kılıç, “Gerçekler er ya da geç ortaya çıkıyor. Gerçekleri ifade edenleri yaftalamakla bir yere varamazsınız. Sizin de bu durumdan rahatsız olduğunuzu sanıyorum, tüm yetkilileri şahsiyetli bir davranış sergilemeye davet ediyorum. Necip milletimize bu utancı daha fazla yaşatmayın. Bu tavrınız ülkemize ve milletimize hakarettir, bir an önce bundan vazgeçin. Öyle bir duruş ortaya koyun ki hep beraber sizi takdir edelim, ayakta alkışlayalım. Unutmayın, İsrail’e ticaret başta Filistin olmak üzere bütün insanlığa ihanettir” ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanlığı bütçesine ilişkin konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, Türkiye’nin en çok Avrupa Birliği ülkeleri ile ticaret yaptığını ifade ederek, aynı anda ise Orta Asya’da ticaretin sürdürüldüğünü kaydetti. Kaya, “Türkiye'nin Avrupa Birliği’ne yaptığı ihracatın toplamda ihracat payındaki oranı yaklaşık yüzde 45, şu anda Orta Asya’ya yaptığımız ihracat ise yaklaşık 12 milyar dolar fakat en büyük problem şu anda gümrük kapılarında bekleyen tırlar. Saatlerce, günlerce gerek Doğu sınırında gerek Batı’da, Macaristan’da, Hırvatistan’da, Sırbistan’da insani koşullardan arındırılmış şekilde oralarda, yollarda sersefil olan tır şoförleri var. Gerçekten çok büyük bir akıl tutulması olduğunu düşünüyorum. İnsani krize dönüşen tır şoförlerinin karşı karşıya bulunduğu bu risklerin bir an önce üst bir akılla birlikte çözüme kavuşturulması gerekir. Buna, tabii ki sadece tır şoförleri için değil ama yazın özellikle Avrupa’dan ülkemize gelen yüz binlerce vatandaşımızın yaşadığı sorunları da ilave ettiğinizde, daha böyle üst bir akıl üzerinden değerlendirilmesinin, problemin yıl boyunca masaya yatırılması gerektiğinin şart olduğu ortada” dedi. Ticaret için yolculuk eden tır şoförlerinin birçok açıdan problemler yaşadığını ifade eden Kaya, “Sayın Ticaret Bakanımıza bu konu özelinde özel bir gayret gösterilmesi gerektiğini ve bu sorunun aşılması adına hem kısa vadeli planların hem de uzun vadeli planların yapılmasının zorunludur” ifadelerini kullandı. 
Görüşülen bütçede var olan açığa dikkat çeken Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Mesut Doğan, bütçe verilerine göre gelirin 12 trilyon 800 milyar olduğunu, giderin ise 14 trilyon 730 milyar olduğunu kaydetti. Doğan, “2026 yılında da, 2027 yılında da yaklaşık 2 trilyonun üzerinde açık olacağı ifade ediliyor. Zaten AK Parti iktidarı döneminde yirmi iki yıldır yapılan tüm bütçelerde açık var. Hepimiz biliyoruz ki denk bütçe demek bir ülkenin ekonomik olarak bağımsızlığını ilan etmesi demek ama açık bütçe yapmak demek ise para baronlarını, dolar baronlarını veya küresel baronları ülkeye davet etmek anlamına geliyor. Belki de tam da bu noktada iktidara sormamız gereken soru şu: Açık bütçe bir ihtiyaçtan dolayı mı, yoksa bir tercihten dolayı mı yapılıyor?” dedi.
Açık bütçenin bedelini vatandaşların ödediğini ifade eden Doğan, her kesimin borçlandığını kaydederek, “İnsanımız borçlu, esnafımız borçlu, tüccarımız borçlu, devletimiz borçlu, insanlar âdeta nefes alamayacak hâle geldiler. Şu anda dış borcumuz 512 milyar dolar, brüt olarak. Bunun yanında, iç borcumuz yaklaşık 4,5 trilyon, bunun yanında hane halkı borcumuz 3 trilyon 750 milyara çıkmış bir vaziyette. Bunun yanında reel sektörün borcu ise 14 trilyon 340 milyar. Ülke olarak dört kalemde toplam borcumuz 40 trilyon 500 milyar. Bunun içerisinde, sadece reel sektörün dış borcu ve brüt dış borcumuzun kesiştiği noktada 4 trilyon var ki, bu 4 trilyonu geri çektiğimiz zaman devletin, reel sektörün ve hane halkının toplam borcu 36,5 trilyon demektir. 36,5 trilyon ne demek? Bu ülkede her ailenin ortalama 1,5 milyon borcu var demek” diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Kaya, Cumhurbaşkanı’nın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na belediyeleri “silkeleme” görevi verdiği, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ise vatandaşı “silkeleme” görevi verildiğini belirtti. Kaya, “Bu bütçe, rantiyeyi kayıran ama vatandaşı silkeleyen bir bütçedir, bu bütçe patronları kayıran ama işçiyi silkeleyen bir bütçedir, bu bütçe faizciyi kayıran ama emekçiyi silkeleyen bir bütçedir, bu bütçe ihale çetelerini kayıran, çiftçiyi, köylüyü ise silkeleyen bir bütçedir yani, Sayın Bakanım, kısaca, tek kelimeyle bütçenizi özetlemek gerekirse bu bütçenin adı ‘vatandaşı silkeleme bütçesi’dir” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sigara örneğine dikkat çeken Kaya, “Bu bütçe bu sene sigaradan dolayı ÖTV’den 400 milyarı aşkın para toplayacak. Bir de hadi, bakanlarınız ve siz, arkadaşlarınız 1 sigaranın fiyatını bilmiyor olabilir ama ortalama 75 TL’lik 1 paket sigaradan 61 TL vergi aldığınızı da mı bilmiyorsunuz Sayın Bakanım? Yani, vatandaş 1 paket sigara içmek için size 4 paket sigara almak zorunda. Dolaylı vergilerle vatandaşın sırtına vergileri yüklüyorsunuz. Hani az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alacaktınız? 1 paket sigara içen zenginden de fakirden de aynı vergileri alıyorsunuz, ‘Bu, az kazanıyor; bu, çok kazanıyor’ demiyorsunuz. Dolayısıyla, dolaylı vergilerle siz aslında vergileri fakirden fukaradan, işçiden, emekliden alıyorsunuz ama sildiğiniz vergi borçlarıyla, vergi muafiyetleriyle, teşviklerle asıl zenginlerden, maalesef, vergi almamayı tercih ediyorsunuz” diye konuştu.
Kürsüye 5, 10, 25, 50 kuruş ve 1 TL’lik madeni paralar ile çıkan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, piyasada yeni banknotların basılması ile ilgili bir beklentinin olduğunu hatırlattı. Aydın, paranın alım gücüne dikkat çekerek, “Parayı pek çok açıdan tanımlayabiliriz ama gerçekte para en temelde bir hak ölçüsüdür. İnsanlar gelecekte yapacakları yatırımlar için ya da tasarruflar için parayı bir hak ölçüsü olarak gördükleri için tutarlar, devletle bağlarını, yönetimle bağlarını bu güven üzerine, bu hak ölçüsü üzerine ikame ederler. Gerçekte para bir ülkenin gücüdür ya da parasının gücü, mali gücü o ülkenin aynı zamanda siyasi gücüdür; tarih boyunca hep böyle olmuştur. Bir ülke mali açıdan güçlüyse siyasi açıdan da güçlü olagelmiştir. Bugün kabul edelim ki ülke ve millet olarak sağlam bir para birimine sahip değiliz. Biz artık ülkemizde TL değil de başka yabancı döviz kurları üzerinden planlamalar yapıyoruz; bu da ne kadar kırılgan ve zayıf olduğumuzu göstermektedir. ‘Bereket’ sokağımızda, hazinemizde, çarşımızda pazarımızda, cebimizde bereket yok. Bereketin olabilmesi için doğru bir paradigmaya, dürüstlüğe, samimiyete ihtiyacımız var. Bu konularda önemli eksiklerimizin olduğunu biliyorum” dedi.
Paranın adil toplanması, harcanması konusunda da ölçüsüz olunması ile bütçede açığın ortaya çıkacağını ifade eden Aydın, “Bu anlayışın, zincirin en zayıf halkalarını zorladığını ve zincirin kopma tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu ifade ediyorum. Yoksulluğu ve borçluluğu globalleştiren dünya sisteminin Türkiye temsilciliği anlayışıyla Türkiye'nin dertlerine derman olamayacağımızı, ‘altta kalanın canı çıksın’ anlayışı olan neoliberal ekonomik anlayışla Türkiye'nin refaha, felaha erişemez” diye konuştu.
Kaynak: Mehmet Fahri Özkan

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 19 Aralık 2024
İmsak 06:14
Güneş 07:40
Öğle 12:41
İkindi 15:11
Akşam 17:31
Yatsı 18:52
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı