Flaş Haber
Ümmetin Habibullah Hasreti
İstanbul'da devrik Beşar Esad yönetimi hakkında suç duyurusu
Suriye'deki saldırılarda hayatını kaybeden kişiler ile Sednaya Hapishanesi'nde işkence gören ve istismara uğrayan mağdurlara ilişkin devrik Beşar Esad yönetimi hakkında İstanbul'da suç duyurusunda bulunuldu.
DÜNYA
18.12.2024, 18:40
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, avukatlar Ömer Faruk Karagüzel ve Muhammed Kerim Karadağ tarafından sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Beşar Esad, Esma Esad, Mahir Esad ve Ali Memlük'ün yaşananlardan sorumlu olduğu anlatıldı.
Dilekçede, Esed rejiminin gerçekleştirdiği saldırılarda başta kadın ve çocuklar olmak üzere 500 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca insanın da zorla yerinden edilerek mülteci konumuna düştüğü ifade edildi.
Suriye'de hastaneler, okullar ve sivil yerleşim alanlarının kasıtlı olarak bombalandığı aktarılan dilekçede, bu durumun insanlığa karşı suçları oluşturduğu ve Türk Ceza Kanunu'nun yetki alanı gereği Türkiye Cumhuriyeti yargısının bu suçları soruşturma yetkisi bulunduğu belirtildi.
Dilekçede, devrik Esad yönetimi tarafından binlerce kişinin Sednaya Hapishanesi'nde işkence gördüğü, istismara uğradığı ve hayatını kaybettiği vurgulandı.
Beşar Esad, Mahir Esad ve diğer şüphelilerin, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaretini organize ettiği, Türkiye ve Suriye başta olmak üzere civardaki diğer ülke halklarının sağlığını tehlikeye atarak yasa dışı ekonomik faaliyetlere katıldığı görüşüne yer verilen dilekçede, şüphelilerin bu yaşanılanlarda sorumluluğu bulunduğu kaydedildi.
Dilekçede, şüphelilerin "insanlığa karşı suçlar", "kasten öldürme", "kasten yaralama", "nüfusun sürgün edilmesi veya zorla nakli", "uluslararası hukukun temel kurallarını ihlal ederek hapsetme veya fiziksel özgürlükten başka biçimlerde mahrum etme", "işkence, eziyet veya köleleştirme", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "nitelikli cinsel saldırı", "uyuşturucu madde imal ve ihraç etme" başta olmak üzere tespit edilecek tüm suçlardan cezalandırılmaları talep edildi.
Dilekçede, Esed rejiminin gerçekleştirdiği saldırılarda başta kadın ve çocuklar olmak üzere 500 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca insanın da zorla yerinden edilerek mülteci konumuna düştüğü ifade edildi.
Suriye'de hastaneler, okullar ve sivil yerleşim alanlarının kasıtlı olarak bombalandığı aktarılan dilekçede, bu durumun insanlığa karşı suçları oluşturduğu ve Türk Ceza Kanunu'nun yetki alanı gereği Türkiye Cumhuriyeti yargısının bu suçları soruşturma yetkisi bulunduğu belirtildi.
Dilekçede, devrik Esad yönetimi tarafından binlerce kişinin Sednaya Hapishanesi'nde işkence gördüğü, istismara uğradığı ve hayatını kaybettiği vurgulandı.
Beşar Esad, Mahir Esad ve diğer şüphelilerin, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaretini organize ettiği, Türkiye ve Suriye başta olmak üzere civardaki diğer ülke halklarının sağlığını tehlikeye atarak yasa dışı ekonomik faaliyetlere katıldığı görüşüne yer verilen dilekçede, şüphelilerin bu yaşanılanlarda sorumluluğu bulunduğu kaydedildi.
Dilekçede, şüphelilerin "insanlığa karşı suçlar", "kasten öldürme", "kasten yaralama", "nüfusun sürgün edilmesi veya zorla nakli", "uluslararası hukukun temel kurallarını ihlal ederek hapsetme veya fiziksel özgürlükten başka biçimlerde mahrum etme", "işkence, eziyet veya köleleştirme", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "nitelikli cinsel saldırı", "uyuşturucu madde imal ve ihraç etme" başta olmak üzere tespit edilecek tüm suçlardan cezalandırılmaları talep edildi.