19 gün süren acı bir bekleyişin ardından, Diyarbakır'da kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni, ne yazık ki şahsi kıyafetleriyle birlikte bir dere kenarında çuval içinde üzeri taşla gizlenmiş bir vaziyette bulundu. Yapılan ön otopsi neticesinde, çocuğun sol bacağında şiddetli bir yaralanma olduğu tespit edildi. Olayla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 kişi içerisinde, Narin'in yakın aile üyeleri de yer alıyor.
Yapılan incelemelerde, Narin'in vahşi bir şekilde öldürüldükten sonra, cesedinin bir çuvalın içine konulduğu, ardından dere kenarına getirilerek suya atıldığı ve üzerinin çeşitli materyallerle kamufle edildiği belirlendi.
Olayla ilgili gözaltına alınan şüphelilerin Jandarmadaki sorguları devam ederken, Narin'in cansız bedeni üzerinde yapılan incelemede, sol bacağının diz kapağından itibaren kopma olduğu tespit edildi.

Narin Güran'ın cesedi üzerinde gerçekleştirilen kapsamlı otopsi işlemleri dün gece sona erdi. Adli tıp raporunda, ölümün nasıl gerçekleştiğine dair ilk bulgulara yer verildi.
Narin Güran'ın ön otopsisinden detayları açıklayan Gazeteci İsmail Saymaz, Narin'in cansız bedeninden istismar dahil her türlü suçu ortaya çıkaracak şekilde biyolojik bulgu ve süprüntü örnekleri alındığını aktardı.
91 örnek alınmasının ardından cesedin skopi işlemine tabi tutulduğunu aktaran Saymaz, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

Gözle görülür şekilde kesici-delici alet veya ateşli silah yaralaması görülmezken iç kanama bulgusu da tespit edilmedi.

Yazısının devamında Saymaz, şunları söyledi:

"Sol bacakta diz kapağından itibaren kopma olduğu görüldü. Cesedin bulunduğu çuval içerisinde Narin’e ait olduğu değerlendirilen kaval kemiği çıktı. Kemik muhafaza altına alınarak, diğer kemik parçalarıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmek üzere ayrıldı. Bacaktaki kopma nedeninin, ancak burada yapılacak incelemeyle anlaşılabileceği vurgulanıyor."
"Cesetteki çürüme sebebiyle ölüm zamanına ilişkin bir beyanda bulunulamayacağı, kesin ölüm sebebinin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nce yapılacak moleküler incelemeler, patolojik çalışmalar, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilen numuneler üzerinde yapılacak incelemelerle belirlenebileceği anlaşıldı."