Ne vardı Milli Görüş'e daha önce kulak verseydiniz?

2010 yılında Tunus'ta başlayan Arap Baharı'nın ardından Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan “Siyonizm kadro değiştiriyor” uyarısında bulunmuştu. Arap Baharı'nın Suriye sıçramasının ardından Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk de hükümete seslenerek “Mesele Esad değil mesele İslam coğrafyasının parçalanması” demişti. Arap Baharı ile birlikte başta Suriye olmak üzere İslam coğrafyasının tarumar olmasının üzerinden yıllar geçerken AK Parti hükümeti Suriye yönetimi ile bir araya gelme uğraşı veriyor. Hükümetin söz konusu adımı olumlu olsa da akıllarda "Suriye perişan bir hale gelmeden Milli Görüş'e kulak verilse ne olurdu?" düşüncesi yer alıyor.
Tam 14 sene önce Tunus’ta başlayan Arap Baharı, İslam coğrafyasında onarılması zor hasarlar bıraktı. Başta Suriye olmak üzere birçok İslam ülkesini perişan hale sürükleyen Arap Baharı sürecinde AK Parti hükümeti de ferasetsiz politikalar izledi. Özellikle Suriye’nin parçalanması amacına hizmet eden adımlar atan hükümet geç de olsa tehlikenin farkına vardı.

Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Arap Baharı’nın başlamasının ardından üstün feraseti önemli bir uyarıda bulunmuştu. Erbakan Hoca, Arap Baharı ile birlikte Siyonizm’in İslam coğrafyasında kadro değiştireceğini söylerken Erbakan Hoca’nın vefatının ardından Milli Görüş liderliğinde bulunan Oğuzhan Asiltürk de önemli bir tespit yapmıştı.  Dönemin Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Arap Baharı'nın Suriye sıçramasının ardından hükümete seslenerek “Mesele Esad değil mesele İslam coğrafyasının parçalanması” demişti. Asiltürk önderliğinde Milli Görüş hareketi, Suriye meselesinin çözümünün Esad ile bir araya gelip diyalog kurmaktan geçtiğini kaydetse de hükümet ne yazık ki o süreçte bu bilince erememişti.

Arap Baharı’nın Suriye’ye sıçramasının üzerinden 13 yıl geçerken bugünlerde hükümet Suriye yönetimi ile bir araya gelme çabasında bulunuyor. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan son süreçte sık sık Esad ile bir araya gelinmesi mesajı veriyor. Hükümetin söz konusu adımı olumlu olsa da "Suriye perişan bir hale gelmeden önce Milli Görüş’e kulak verilseydi” düşüncesi akıllarda bir keşke olarak bulunuyor.