Flaş Haber
Ümmetin Habibullah Hasreti
Özgür Özel'den Erdoğan'a: Çökmüş Suriye politikanızın üzerinde yeni yıkıntılarla inşaat kurmaya çalışmayın
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye'de yaşanan son gelişmelere ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Lütfen geçmişten ders alın. Maceracılığı bırakın. Çökmüş Suriye politikanızın üzerinde yeni yıkıntılarla bir inşaat kurmaya çalışmayın. Temelsizdir. Dayanaksızdır, yeniden çökecektir" uyarısında bulundu.
SİYASET
03.12.2024, 15:40
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında Suriye'de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Özel, "Biz Türkiye'nin birinci partisiyiz ve bu ülkenin, bu partinin kurucusu bize vasiyet niteliğinde bir dış politika öğütleri bıraktı. Bunlardan en birincisi komşularla iyi geçin, onların iç işlerine karışma. Komşunun toprak bütünlüğüne saygılı ol, komşundaki devlet dışı unsurları muhattap alma. 2010'ların başlarından başlayıp bugüne kadar efendim emevi camiinde namaz kılmaya gitmeler, Esad'ı terörist, hain, katliamcı ilan edip Suriye'yi bölmek üzerinden söylemler gibi yani Atatürk ne dediyse ne öğütlediyse tersini yapıyorlar. Ve maalesef bunun sonucunda milyonlarca sığınmacı Türkiye'ye geldi. Bizim gencimiz yerine ucuz iş gücü oluyorlar. Bizim gencimiz işsiz. Bizim yoksulumuz yerine sosyal yardım alıyorlar. Bizimkilerin maaşları yetmiyor, sosyal yardım yetmiyor. Ve bu ülkede ne huzurları var ne huzur veriyorlar. Ve bu süreçte halen daha birileri aynı yanlışta ısrar ediyorlar" dedi. Özel, şunları kaydetti:
Bu bölgenin en önemli aktörü Türkiye'dir. Ve ilk seçimde iktidarı devralacak partinin genel başkanı olarak ifade ederim ki; biz bu yaşananlara kayıtsız kalamayız. Soğukkanlılığı elden bırakmamalıyız ve dış politikaya yaz boz tahtası gibi asla bakmamalıyız. Devlet kuran parti dış politikaya devlet ciddiyeti zaviyesinden bakmak durumundadır. Ne kendini akıntıya bırakmasını beklesinler ne de hareketsiz bir şekilde beklerken birden gelen sele atlamamızı beklesinler. Burada devlete düşen tüm kurumları ve kurallarıyla başta ana muhalefet partisi yarının iktidar partisi olmak üzere bu gelişmeler hakkında şeffaf, samimi bir iletişimin partilerle kurulması, TBMM'nin ivedilikle bilgilendirilmesidir. Biz toprak bütünlüğü korunan Türkiye'ye zarar gelmeyeceği sürece iç işlerinde kendi kararlarını veren bir Suriye'den tarafız. Oysa bugün Suriye tüm bölge istikrarsızlık üreten, vekalet savaşlarının yürütüldüğü bir ülkedir. Bu istikrarsız hal Suriye'ye zarardır. Ondan sonra en çok Türkiye'ye zarardır. Bizim beklentimiz Suriye'de istikrarın sağlanması, Türkiye'ye yönelen terör tehdidinin son bulması, ülkemizdeki Suriyelilerin bir an önce kendi vatanlarına dönmesidir.
Türkiye sonu belli olmayan maceralardan uzak durmalıdır. Bugün HTŞ gibi terör örgütlerinin Suriye rejimini geriletme çabalarına büyük bir temkin ve aklıselimle yaklaşılmalıdır. İran'ın bölgede zayıflatılması, mezhep savaşlarının körüklenmesi, İsrail'in hakimiyetinin artması ve güvenliğinin sağlanması Ankara'nın önceliği olmamalıdır. Önceliğimiz değildir. Asla olmamalıdır. Öte taraftan Rusya'nın mevzi kaybetmemesi, İran'ın yeniden toparlanması da Ankara'nın önceliği, oyun planı falan olamaz. Bizim safımız yurttaşlarımızın güvenliği ve esenliği neredeyse o taraftır. CHP, İkinci Dünya Savaşı koşullarında bile bu memleketin evlatlarını ölüme gitmekten korumuş, İsmet Paşa'nın partisidir. Bu macerada feda edilecek bir tane bile Mehmet'imiz yoktur. Bir gün İsmet Paşa'nın önüne çıkan birisi der ki; 'Paşa savaş yıllarında bizi, çocuklarımızı şekersiz bıraktın.' Paşa döner der ki; 'Ben onları savaşta şekersiz bıraktım. Ama babasız bırakmadım.' Her şehit arkasında bir yetim bırakmaktadır. Türkiye de bir elinde HTŞ'yi diğer elinde YPG'yi tutanların açtığı yolda yürüyemez, dışarıda yazılmış bir senaryonun uygulayıcısı figüranı olamaz. Kendine ait planı olmayan, başkasının planının parçası olur. Türkiye birilerinin planının parçası olamaz.
Hükümeti uyarıyoruz; Türkiye'yi 2010'ların başındaki politikalara geri döndürmeyin. Suriye'yi bölmeye yönelik planlardan uzak durun. Suriye bizim komşumuzdur. Rusya komşumuzdur. İran komşumuzdur. Tüm komşularımızla iyi ilişki içinde olmak zarurettir. Amerika bizim müttefikimizdir. Batı ile ilişkilerin iyi olması da zaruridir. Ancak biz ne Amerika'nın ne Rusya'nın bölgedeki çıkarları için çalışabiliriz. Ne Büyük Orta Doğu Projesi'nin eş başkanı gibi hareket edebiliriz ne Batıdaki yurttaşlarımızın zor durumda kalacağı angajmanların içine girebiliriz. Bu masanın etrafında konuşmak mı istiyorsunuz? CHP yardıma hazırdır. Esad'la görüşülsün derken temel gayemiz istikrar ve Türkiye'deki sığınmacı sorununun çözümüdür. Sayın Esad'a da çağrımızdır; herkes gittiğinde biz burada kalacağız. Burada olmaya devam edeceğiz. Türkiye'yle iyi ilişkiler kurmak sizin menfaatinizedir. Bugün Türkiye'yi yöneten yönetimle geçmişteki gerilimler, haklı haksız diyaloglar, karşılıklı söylenen sözler ne olursa olsun Suriye toprak bütünlüğü için Suriye ve Türkiye halklarının kardeşliği için yeni bir sayfa açılmalı, diyalog başlatılmalıdır. Bu noktada CHP üzerine ne düşüyorsa tam da oradadır.
Sayın Erdoğan'ı da uyarıyorum; lütfen geçmişten ders alın. Maceracılığı bırakın. Çökmüş Suriye politikanızın üzerinde yeni yıkıntılarla bir inşaat kurmaya çalışmayın. Temelsizdir. Dayanaksızdır, yeniden çökecektir. İktidar yanlıları bir süredir Suriye'de karmaşaya müdahil olmakta fazla heveskarlar. Troller, sözde uzmanlar, yorumcular Suriye'de Türkiye adına adeta bir fetih hareketinin başlatıldığını anlatmaktalar. Oysa bu türden hayalci yaklaşımların neye mal olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir kez daha Erdoğan'a sesleniyorum; Gaziantep'teki yurttaşlarımızı, Hatay'daki, Kilis'teki yurttaşlarımızı onların acılarını hatırlayın. 10 Ekim katliamını hatırlayın. Şımartılanların, sınırın zaafiyete uğramasının ne maliyetleri olduğunu hatırlayın. Bu maceradan geri dönün."
Özel, geçtiğimiz hafta İzmir'de Dünya Robot Olimpiyatları'na katıldığını belirterek, "Dünyadan 90 ülkeden robot tasarlayan çocuklar kod yazan çocuklar her yaştan daha doğrusu küçük yaş gruplarından inanılmaz zeki çocuklar. Gitmişken Filistin standına gittim. Atkı taktılar, memnun oldular, moral verdik. Azerbaycan'ı unutmadık. Almanya standına gittim. Dedim ki; 'Suriye yok mu?' Dediler ki; 'Duydunuz mu?' Dedim; 'Duymadım.' Dediler ki; 91 ülke gelecekti bir tek Suriye gelemedi. Üç çocuk ve bir öğretmen, Beyrut Büyükelçiliğimize başvurmuşlar. 26 Eylül günü. 4 Kasım günü ret almışlar. Çocukla düşmanlık olur mu? Bir düşünün. O yaştaki çocuk Suriye'den dört kişi, üç çocuk ve öğretmen usulüne uygun vize istemiş. Gelmeye kalkmış, onları sokmamışsın. 4-5 milyon Suriyeli yalın ayak girdi içeri. Onlara da engel olamamışsın. Bu mu devlet yönetimi? Senin gücün üç tane çocuğa mı yetiyor? 4-5 milyon Suriyeli sınırdan geliyor. Onlara gücü yetmiyor. Üç tane vize isteyen çocuğa artistlik yapıyorsun, kabadayılık yapıyorsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bu duruma düşenenler utansın. Yazıklar olsun" ifadesini kullandı.
Bu bölgenin en önemli aktörü Türkiye'dir. Ve ilk seçimde iktidarı devralacak partinin genel başkanı olarak ifade ederim ki; biz bu yaşananlara kayıtsız kalamayız. Soğukkanlılığı elden bırakmamalıyız ve dış politikaya yaz boz tahtası gibi asla bakmamalıyız. Devlet kuran parti dış politikaya devlet ciddiyeti zaviyesinden bakmak durumundadır. Ne kendini akıntıya bırakmasını beklesinler ne de hareketsiz bir şekilde beklerken birden gelen sele atlamamızı beklesinler. Burada devlete düşen tüm kurumları ve kurallarıyla başta ana muhalefet partisi yarının iktidar partisi olmak üzere bu gelişmeler hakkında şeffaf, samimi bir iletişimin partilerle kurulması, TBMM'nin ivedilikle bilgilendirilmesidir. Biz toprak bütünlüğü korunan Türkiye'ye zarar gelmeyeceği sürece iç işlerinde kendi kararlarını veren bir Suriye'den tarafız. Oysa bugün Suriye tüm bölge istikrarsızlık üreten, vekalet savaşlarının yürütüldüğü bir ülkedir. Bu istikrarsız hal Suriye'ye zarardır. Ondan sonra en çok Türkiye'ye zarardır. Bizim beklentimiz Suriye'de istikrarın sağlanması, Türkiye'ye yönelen terör tehdidinin son bulması, ülkemizdeki Suriyelilerin bir an önce kendi vatanlarına dönmesidir.
Türkiye sonu belli olmayan maceralardan uzak durmalıdır. Bugün HTŞ gibi terör örgütlerinin Suriye rejimini geriletme çabalarına büyük bir temkin ve aklıselimle yaklaşılmalıdır. İran'ın bölgede zayıflatılması, mezhep savaşlarının körüklenmesi, İsrail'in hakimiyetinin artması ve güvenliğinin sağlanması Ankara'nın önceliği olmamalıdır. Önceliğimiz değildir. Asla olmamalıdır. Öte taraftan Rusya'nın mevzi kaybetmemesi, İran'ın yeniden toparlanması da Ankara'nın önceliği, oyun planı falan olamaz. Bizim safımız yurttaşlarımızın güvenliği ve esenliği neredeyse o taraftır. CHP, İkinci Dünya Savaşı koşullarında bile bu memleketin evlatlarını ölüme gitmekten korumuş, İsmet Paşa'nın partisidir. Bu macerada feda edilecek bir tane bile Mehmet'imiz yoktur. Bir gün İsmet Paşa'nın önüne çıkan birisi der ki; 'Paşa savaş yıllarında bizi, çocuklarımızı şekersiz bıraktın.' Paşa döner der ki; 'Ben onları savaşta şekersiz bıraktım. Ama babasız bırakmadım.' Her şehit arkasında bir yetim bırakmaktadır. Türkiye de bir elinde HTŞ'yi diğer elinde YPG'yi tutanların açtığı yolda yürüyemez, dışarıda yazılmış bir senaryonun uygulayıcısı figüranı olamaz. Kendine ait planı olmayan, başkasının planının parçası olur. Türkiye birilerinin planının parçası olamaz.
Hükümeti uyarıyoruz; Türkiye'yi 2010'ların başındaki politikalara geri döndürmeyin. Suriye'yi bölmeye yönelik planlardan uzak durun. Suriye bizim komşumuzdur. Rusya komşumuzdur. İran komşumuzdur. Tüm komşularımızla iyi ilişki içinde olmak zarurettir. Amerika bizim müttefikimizdir. Batı ile ilişkilerin iyi olması da zaruridir. Ancak biz ne Amerika'nın ne Rusya'nın bölgedeki çıkarları için çalışabiliriz. Ne Büyük Orta Doğu Projesi'nin eş başkanı gibi hareket edebiliriz ne Batıdaki yurttaşlarımızın zor durumda kalacağı angajmanların içine girebiliriz. Bu masanın etrafında konuşmak mı istiyorsunuz? CHP yardıma hazırdır. Esad'la görüşülsün derken temel gayemiz istikrar ve Türkiye'deki sığınmacı sorununun çözümüdür. Sayın Esad'a da çağrımızdır; herkes gittiğinde biz burada kalacağız. Burada olmaya devam edeceğiz. Türkiye'yle iyi ilişkiler kurmak sizin menfaatinizedir. Bugün Türkiye'yi yöneten yönetimle geçmişteki gerilimler, haklı haksız diyaloglar, karşılıklı söylenen sözler ne olursa olsun Suriye toprak bütünlüğü için Suriye ve Türkiye halklarının kardeşliği için yeni bir sayfa açılmalı, diyalog başlatılmalıdır. Bu noktada CHP üzerine ne düşüyorsa tam da oradadır.
Sayın Erdoğan'ı da uyarıyorum; lütfen geçmişten ders alın. Maceracılığı bırakın. Çökmüş Suriye politikanızın üzerinde yeni yıkıntılarla bir inşaat kurmaya çalışmayın. Temelsizdir. Dayanaksızdır, yeniden çökecektir. İktidar yanlıları bir süredir Suriye'de karmaşaya müdahil olmakta fazla heveskarlar. Troller, sözde uzmanlar, yorumcular Suriye'de Türkiye adına adeta bir fetih hareketinin başlatıldığını anlatmaktalar. Oysa bu türden hayalci yaklaşımların neye mal olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir kez daha Erdoğan'a sesleniyorum; Gaziantep'teki yurttaşlarımızı, Hatay'daki, Kilis'teki yurttaşlarımızı onların acılarını hatırlayın. 10 Ekim katliamını hatırlayın. Şımartılanların, sınırın zaafiyete uğramasının ne maliyetleri olduğunu hatırlayın. Bu maceradan geri dönün."
Özel, geçtiğimiz hafta İzmir'de Dünya Robot Olimpiyatları'na katıldığını belirterek, "Dünyadan 90 ülkeden robot tasarlayan çocuklar kod yazan çocuklar her yaştan daha doğrusu küçük yaş gruplarından inanılmaz zeki çocuklar. Gitmişken Filistin standına gittim. Atkı taktılar, memnun oldular, moral verdik. Azerbaycan'ı unutmadık. Almanya standına gittim. Dedim ki; 'Suriye yok mu?' Dediler ki; 'Duydunuz mu?' Dedim; 'Duymadım.' Dediler ki; 91 ülke gelecekti bir tek Suriye gelemedi. Üç çocuk ve bir öğretmen, Beyrut Büyükelçiliğimize başvurmuşlar. 26 Eylül günü. 4 Kasım günü ret almışlar. Çocukla düşmanlık olur mu? Bir düşünün. O yaştaki çocuk Suriye'den dört kişi, üç çocuk ve öğretmen usulüne uygun vize istemiş. Gelmeye kalkmış, onları sokmamışsın. 4-5 milyon Suriyeli yalın ayak girdi içeri. Onlara da engel olamamışsın. Bu mu devlet yönetimi? Senin gücün üç tane çocuğa mı yetiyor? 4-5 milyon Suriyeli sınırdan geliyor. Onlara gücü yetmiyor. Üç tane vize isteyen çocuğa artistlik yapıyorsun, kabadayılık yapıyorsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bu duruma düşenenler utansın. Yazıklar olsun" ifadesini kullandı.