Sağlık çalışanları geniş katılımın gerçekleştiği 5-7 Kasım 2024 tarihleri arasındaki iş bırakma eyleminde sağlık çalışanlarının taleplerini göz ardı eden Sağlık Bakanlığı’nı uyarmak üzere eylemlerine devam ediyor. Aile hekimleri, ebeler ve sağlık çalışanları sözleşme ve ödeme yönetmeliğinin geri çekilmemesi üzerine Sağlık Bakanlığı’nı bir kez daha uyarmak üzere 2-6 Aralık tarihleri arasında beş gün boyunca iş bırakacak.
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, Sağlık Bakanlığı’nın tüm uygulamaları ile birinci basamak sağlık hizmetini bozmaya çalıştığını belirterek, “Sağlık Bakanlığı, hasta ile hekim, ebe ve hemşire arasına sağlık söz konusu olduğunda asla olmaması gereken sayı, formül ve birtakım denklemleri sokarak karşılıklı güven ilişkisini bozuyor. Biz hasta ve sağlık çalışanı arasına meslek ilkelerine uymayan ve hastanın da yararına olmayan herhangi bir hesap girmesini istemiyoruz” dedi. Mengücük, "Sağlık sisteminin tüm problemlerinin sağlık çalışanına yüklendiği, hastaların tek muhatap olarak çalışanı gördüğü bir ortamda, Sağlık Bakanlığı’nın tüm bu sorunlara çözüm bulmak ve daha nitelikli bir sağlık hizmeti gerçekleştirilmek yerine yeni sorunlar ürettiği" uyarısında bulundu.
Yönetmeliğinin, aile hekimleri ve aile hekimliğinde çalışan ebe hemşirelerin başta iş güvencesi olmak üzere özlük ve mali haklarını yasalara aykırı şekilde ihlal ettiğini belirten Mengücük, yönetmenliğin hastaların sağlık hakkına da dolaylı olarak müdahale ettiğini ifade etti. Mengücük, "Sağlık Bakanlığı, halkımız tarafından benimsenen, özellikle bağışıklama ve koruyucu sağlık hizmetlerinde büyük başarı sağlamış olan bir birinci basamak sağlık hizmetini adeta bozmaya çalışıyor. Sağlık Bakanı’nın yönetmeliği savunmak amacıyla söylediği akılcı ilaç kullanımı, kronik hastalıkların tarama ve takibi, aile hekimliğinin güçlendirilmesi gibi iddiaların gerçekle ilgisi yoktur. Bunu anlamak için sadece günlük bakılan hasta sayısına ve hastaya ayrılabilen muayene süresine bakmak yeterli" diye konuştu.
Bakanlığın bir taraftan 3-5 dk da muayene, günde 90-100 muayene ve çalışana performans dayatmasına devam ederken nitelikli sağlık hizmetinden bahsetmesinin inandırıcı olmadığına işaret eden Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, "Bu yönetmelik, hastaların kullanacağı ilacı, gideceği hastaneyi, hekime başvurma sayısı ya da gelmeme hakkını sağlık çalışanlarını kullanarak kısıtlamaya çalışırken, bunlar üzerinden çalışanın emeğine el konuluyor. Mesleki olarak uygun olmayan, çalışanın kendisinden kaynaklanmayan kriterlerle ücretlerinde kesinti yapıyor. Özellikle ebe ve hemşirelerin yoksulluk sınırı altında, hekimlerin ise biraz üstünde ücret aldığı durumda haksız şekilde ayrıca kesinti kabul edilemez. Ayrıca kendi elinde olmayan koşul ve şartlar öne sürülerek ve belirsiz hedefler üzerinden değerlendirip sözleşme yenilememek açıkça hukuksuzluktur" dedi.
Mengücük yönetmeliğe ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Meslek ilke ve onuruna sahip çıkarak, halkın sağlığına katkısı ve yararı olmayan uygulamalara karşı durmaya devam edeceklerini dile getiren Mengücük, halka ve meslek derneklerine eylemleri ve taleplerine verdiği destek için teşekkür etti. Dr Derya Mengücük açıklamasında, "Emeğimizin karşılığını, işimizin özel ve önemli sorumluğunun karşılığını almak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Performans, katsayı, formül, vergi gibi çok sayıda değişken ile manipüle edilen, gasp edilen değil emekliliğe yansıyan, insanca yaşamı ve çalışmayı sağlayan, yıpranma ve aldığımız risk ve sorumluğun karşılığı olan tek kalem ödeme talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Taslak olarak ortaya çıktığından beri uyarı ve itirazımızı dile getirip, 5-6-7 Kasım tarihlerinde geniş katılımlı 3 gün iş bırakarak uyarımızı yinelediğimiz halde Aile Hekimliği Yönetmeliği geri çekilmedi. Talebimiz öncelikle ve derhal yönetmeliğin geri çekilmesidir" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: Anka
"Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmetini acil başvuru sayısı, yıllık toplam muayene sayısı, tetkik ve yoğun bakım yatak sayısı gibi sözde başarı sayıları ile değerlendirirken kronik hastalık takiplerini de verilerin elektronik ortama girilmesi olarak görüyor. Yeterli süre, yetki ve donanımı sağlamıyor ama aşırı iş yükü arasında imkansız olanı istiyor. Bakanlık yalnızca sayı, katsayı ve rakamları görüyor. Biz ise bebeği, genci, çocuğu, hastayı, yaşlıyı ve her birinin farklı ihtiyacını biliyor ve görüyoruz. Biz sayıları değil öncelikle insanı, sağlığını ve şifasını önemsiyoruz. Yönetmelik ve formüllerle geçimimizi tehdit etseler de böyle bilmeye ve görmeye devam edeceğiz."