Flaş Haber
Ümmetin Habibullah Hasreti
Sakın hiç kimse, ‘Bu bana değil ki’ diye düşünmesin.. Bir sabah vakti senin de kapını çalarlar
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasıyla ilgili “Bunu seyretmek, ‘Bana bir şey olmaz’ demek kadar, bir insanın kendini aldatması düşünülemez. Sakın hiç kimse, ‘Bu bana değil ki’ diye düşünmesin. Bugün yandaş gibi görünenler, yanında gibi duranlar dahi, öyle bir an gelir ki, çıkarına ters düşersin, bir gecede seni alabora eder; bir sabah vakti senin de kapını çalarlar” dedi.
GÜNDEM
17.01.2025, 17:15
1
TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Camii çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İmamoğlu, “Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanmasıyla ilgili neler söyleyeceksiniz” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Kötü bir hafta yaşadık aslında. Pazartesi sabah, günün doğmadığı bir şafak operasyonuyla, yine öyle ifade etmek zorundayız, ev basılarak, bir belediye başkanını evden almak istediler, bulamadılar. Sonra, Edremit'te babasının yanından gidip teslim almaya çalıştılar. Beklediler, aldılar. İşte sağlık kontrolü… Gösterilen muamele… Sonra 3 saat yol… Geldi, 72 saat nezarette tutuldu, tek bir ifadesi alınmadı. Daha sonra, yine ifadesi alınması adına adliyeye sevk edildi. Saatlerce bekletildi. Derken, işte bu gece sabaha karşı da tutuklama kararıyla nihayete erdi mesele. Ve bugün Paşakapısı Cezaevi’ne sevk edilecek. Benzer bir durum, Prof. Dr. Ahmet Özer… Hemen komşu ilçe burada, Esenyurt'ta. Ahmet Özer Hocamız da aynı şekilde gün doğmadan alındı, götürüldü, apar topar cezaevine kondu.
Şimdi bu bahsettiğim zulüm, itibarsızlaştırma, yasanın, hukukun yerle bir edildiği meseleleri, cezaevini, adliye koridorlarını en iyi sayın Cumhurbaşkanı bilir. Sayın Cumhurbaşkanı, biliyorsunuz, 90’lı yıllarda yargılandı. Hep o günlerden şikayet eder, o günleri aşağılar, kötüler. Ama o kötü dediği zamanda… Hem de çok daha ağır bir suçla yargılandı o dönemde. Ama o dönemde, hem de Devlet Güvenlik Mahkemesi gibi, böyle üst yetkili mahkemelerde bu süreç yönetildi. Ama ona rağmen sayın Cumhurbaşkanı, duruşmalara elini kolunu sallaya sallaya gitti. Yine elini kolunu sallaya sallaya çıktı. Olması gerektiği gibi yani. Mahkemeye gitti. Hakkında karar verildi. Ceza verildi ama yine oradan elini kolunu sallaya sallaya ayrıldı. Ardından zaman geçti, itiraz etti. Ve tam iki yıl, yine görevini yaptı. Ardından ceza aldı, 4 ay hapis yattı. Ve ondan sonraki süreci, zaten malumunuz herkes biliyor. Ama baktığınızda yargılanma biçimine… Yargının o gün aldığı kararı konuşmuyorum. Yargılanma biçimine, mahkemeye gidişine… Yani kimse sabahın kör vakti evini basıp, onu evden almadı. Yani 25-30 yıl öncesini adalet olarak arar haldeysek, çok kötü durumdayız biz. Gerisini konuşmak boş. Başından beri anlattığımız mesele bu. Bakın ne diyorum? 2 yıl görevini yaptı yine.
Kaynak: ANKA
“Kötü bir hafta yaşadık aslında. Pazartesi sabah, günün doğmadığı bir şafak operasyonuyla, yine öyle ifade etmek zorundayız, ev basılarak, bir belediye başkanını evden almak istediler, bulamadılar. Sonra, Edremit'te babasının yanından gidip teslim almaya çalıştılar. Beklediler, aldılar. İşte sağlık kontrolü… Gösterilen muamele… Sonra 3 saat yol… Geldi, 72 saat nezarette tutuldu, tek bir ifadesi alınmadı. Daha sonra, yine ifadesi alınması adına adliyeye sevk edildi. Saatlerce bekletildi. Derken, işte bu gece sabaha karşı da tutuklama kararıyla nihayete erdi mesele. Ve bugün Paşakapısı Cezaevi’ne sevk edilecek. Benzer bir durum, Prof. Dr. Ahmet Özer… Hemen komşu ilçe burada, Esenyurt'ta. Ahmet Özer Hocamız da aynı şekilde gün doğmadan alındı, götürüldü, apar topar cezaevine kondu.
Şimdi bu bahsettiğim zulüm, itibarsızlaştırma, yasanın, hukukun yerle bir edildiği meseleleri, cezaevini, adliye koridorlarını en iyi sayın Cumhurbaşkanı bilir. Sayın Cumhurbaşkanı, biliyorsunuz, 90’lı yıllarda yargılandı. Hep o günlerden şikayet eder, o günleri aşağılar, kötüler. Ama o kötü dediği zamanda… Hem de çok daha ağır bir suçla yargılandı o dönemde. Ama o dönemde, hem de Devlet Güvenlik Mahkemesi gibi, böyle üst yetkili mahkemelerde bu süreç yönetildi. Ama ona rağmen sayın Cumhurbaşkanı, duruşmalara elini kolunu sallaya sallaya gitti. Yine elini kolunu sallaya sallaya çıktı. Olması gerektiği gibi yani. Mahkemeye gitti. Hakkında karar verildi. Ceza verildi ama yine oradan elini kolunu sallaya sallaya ayrıldı. Ardından zaman geçti, itiraz etti. Ve tam iki yıl, yine görevini yaptı. Ardından ceza aldı, 4 ay hapis yattı. Ve ondan sonraki süreci, zaten malumunuz herkes biliyor. Ama baktığınızda yargılanma biçimine… Yargının o gün aldığı kararı konuşmuyorum. Yargılanma biçimine, mahkemeye gidişine… Yani kimse sabahın kör vakti evini basıp, onu evden almadı. Yani 25-30 yıl öncesini adalet olarak arar haldeysek, çok kötü durumdayız biz. Gerisini konuşmak boş. Başından beri anlattığımız mesele bu. Bakın ne diyorum? 2 yıl görevini yaptı yine.
Kaynak: ANKA
10
hafif yağmur
Namaz Vakti
17 Ocak 2025
İmsak | 06:18 | ||
Güneş | 07:44 | ||
Öğle | 12:45 | ||
İkindi | 15:15 | ||
Akşam | 17:36 | ||
Yatsı | 18:57 |
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|