Suriye konulu 22'inci Yüksek Düzeyli Toplantı ortak bildirisi

Astana’da düzenlenen Suriye konulu 22'inci Yüksek Düzeyli Toplantı'nın ardından yayınlanan ortak bildiride, Suriye’nin kuzeydoğusunda ''Terörle mücadele ve yerel seçim girişimi kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü teşebbüsün reddedildiği” belirtildi.

GÜNDEM 12.11.2024, 17:20
Suriye konulu 22'inci Yüksek Düzeyli Toplantı ortak bildirisi
Dıişişleri Bakanlığı, Astana'da düzenlenen Suriye konulu 22. Yüksek Düzeyli Toplantı’nın sona erdiğini duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada pazartesi günü başlayan toplantıda, bölgesel gelişmelerin Suriye’ye yansımaları değerlendirildiği, sahadaki güvenlik, insani ve ekonomik durum ile terörle mücadele çabalarının ele alındığı belirtildi. Bakanlık, ''Suriye’deki ihtilafın kapsamlı çözümünün tek yolu olan siyasi sürecin canlandırılması imkânları üzerinde durulduğunu” ifade etti. Toplantıda, Türkiye’yi Genel Müdür Büyükelçi Mustafa Yurdakul temsil etti.
Toplantının ardından Astana formatının garantör ülkeleri olan İran, Rusya ve Türkiye temsilcilerinin imzaladığı bir ortak bildiri yayınlandı. Ortak bildiride Astana formatında gerçekleşecek bir sonraki zirvenin 2025 yılının ilk yarısında Rusya’da gerçekleşeceği belirtildi.

Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne taraflarca saygı gösterildiğinin altı çizilen ortak bildiride, Suriyeli mültecilerin geri dönüşü ve Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerini normalleştirme çabalarına ilişkin şu ifadelere yer verildi:
''Terörle mücadele edilmesi, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) katılımıyla Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşü için uygun koşulların oluşturulması, siyasi sürecin canlandırılması ve tüm Suriyelilere insani yardımın engelsiz aktarılmasının sağlanması için Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygı, iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde yeniden tesis edilmesine yönelik çabaların sürdürülmesinin önemini vurgulamışlardır. İki ülkenin de birliği, toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı prensibine tam bağlılık temelinde Türkiye ve Suriye arasında iletişimin devamının önemini teyit etmişlerdir.
25 Nisan 2023’te Moskova’da gerçekleştirilen Savunma Bakanları toplantısında ve 10 Mayıs 2023’te gerçekleştirilen Dışişleri Bakanları toplantısında alınan kararların takibi mahiyetindeki Rusya, İran, Suriye ve Türkiye’nin dörtlü format çerçevesindeki çabalarını memnuniyetle karşılamışlardır. Bu formatta iletişimin sürdürülmesinin önemini vurgulamışlardır.’’
TUSAŞ saldırısı kınandı
TUSAŞ saldırısının kınandığı ortak bildiride, Suriye’nin kuzeyine dair alınan kararların bütünüyle uygulanmasının önemine dikkat çekildi. Bildiride, şöyle dendi:
''Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü zayıflatan ve sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dahil olmak üzere, komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma konularında birlikte çalışmaya devam etme yönündeki kararlılıklarını ifade etmişlerdir. 23 Ekim 2024 tarihinde Ankara’da TUSAŞ binasına yönelik gerçekleştirilen saldırı dahil olmak üzere, terörist grupların eylemlerini ve Suriye’nin muhtelif bölgelerinde, farklı isimlerle faaliyet gösteren ve sivil tesisleri hedef alarak sivil kayıplara neden olan terörist grupları kınamışlardır. Suriye’nin kuzeyine dair alınan tüm kararların bütünüyle tatbik edilmesinin lüzumuna dikkat çekmişlerdir.’’
''İdlib’e ilişkin tüm anlaşmaların tam olarak uygulanması gerekiyor''
Suriye’nin kuzeyinde, Fırat Nehri’nin doğusu ile batısındaki durumun ele alındığı ortak bildiride, Fırat’ın batısında daha önce varılan Türkiye'nin de yükümlülüklerinin bulunduğu anlaşmaların uygulanmasının önemi vurgulandı. Bildiride, şu ifadelere yer verildi:
 ''İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki (İGAB) durumu ayrıntılı olarak gözden geçirmişler ve İdlib'e ilişkin tüm anlaşmaların tam olarak uygulanması suretiyle sahada sükunetin korunması gerekliliğinin altını çizmişlerdir. Üçüncü tarafların mevcut durumu daha da istikrarsızlaştırabilecek yıkıcı faaliyetlerine mahal verilmemesine dikkat çekmişlerdir.
İGAB içinde ve dışında sivillere tehdit oluşturan terör gruplarının varlığı ve faaliyetlerine ilişkin ciddi endişelerini dile getirmişlerdir. İnsani durum dahil olmak üzere, İGAB içindeki ve çevresindeki durumun sürdürülebilir şekilde normalleşmesini sağlamak için daha fazla çaba gösterilmesi konusunda mutabakata varmışlardır.”
Suriye’nin kuzeydoğusunda ''Yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü teşebbüs'' reddedildi
Suriye’de askeri çözüm olamayacağına dair kanaatlerini ifade eden taraflar, sorunun BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu, bir şekilde çözümüne yönelik taahhütlerini yeniden teyit ederken Suriye’nin kuzeydoğusundaki duruma ilişkin şu ifadelere yer verdi:
''Suriye Arap Cumhuriyeti’nin kuzeydoğusundaki durumu ele almışlar ve bu bölgede kalıcı güvenlik ve istikrarın ancak ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması temelinde sağlanabileceği hususunda mutabık kalmışlardır. Suriye’nin kuzeydoğusundaki gayrimeşru öz yönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere, terörle mücadele ve yerel seçim girişimi kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü teşebbüsü reddetmişlerdir. Suriye’nin birliğini zayıflatmayı amaçlayan ve Fırat’ın batısından da gerçekleşen sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dahil olmak üzere komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı koyma kararlılıklarını yeniden teyit etmişlerdir.
Suriye'ye ait olması gereken petrol ve diğer kaynakların yasa dışı olarak ele geçirilmesine ve aktarılmasına karşı olduklarını yinelemişlerdir. Bu eylemlerin ve Suriye ekonomisi üzerine tek taraflı olarak uygulanan yaptırımların olumsuz etkilerine dikkat çekmişlerdir.
Terörü destekleyen devletlerin Suriye devletinin birliğini zayıflatan eylemlerini kınamışlardır.
Arap aşiretleriyle çatışmalara da neden olan, zorla silah altına alma, barışçıl gösterilerin bastırılması, eğitim alanındaki ayrımcı uygulamalar ve müfredat dayatma ile siyasi eylemlere, gazetecilere, toplanma hakkına ve seyahat hürriyetine getirilen kısıtlamalar dahil olmak üzere ayrılıkçı grupların Fırat’ın doğusunda sivillere yönelik her türlü zulmü karşısında derin endişe duyduklarını ifade etmişlerdir. BM başta olmak üzere uluslararası toplumu bu ihlalleri ortaya koyma çağrısında bulunmuşlardır.
Herhangi bir ülkenin, bireysel etnik ve inanç nüfus gruplarının terörist ve ayrılıkçı isteklerinin körüklenmesi ve bahsi geçenlerin silahla donatılmasına dönük her türlü çabasını kınamışlardır.’’
 

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 14 Kasım 2024
İmsak 05:47
Güneş 07:09
Öğle 12:28
İkindi 15:13
Akşam 17:37
Yatsı 18:55
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı