Türkiye'de sağlık alarmı: Toplumun yüzde 15'i şeker bağımlısı!

Türkiye'de geçtiğimiz son 20 senede beslenme düzeni fast food gıdalara yöneliken, bu durumun neden olduğu obezite salgını da hızla yayılıyor. Son verilere göre, her 10 kişiden 3'ü obez, yüzde 15'i diyabet, yüzde 15'i ise gizli şekerle mücadele ediyor. Bu durum, ülkemizin sağlık tablosu açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Endokrinoloji ve Metabolizma hastalıkları Profesörü Dr. Kubilay Karşıdağ, mevcut bu gidişatın kontrol altına alınmaması durumunda daha ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalınabileceğinin altını çizdi.

Sosyal güvenli kurumu harcamalarının yüzde 15'inin yalnızca şeker hastalığına ayrıldığını söyleyen Kubilay, "toplumda her üç kişiden birinin kilolu olduğunu belirterek, bu durumun gelecekte daha büyük sorunlara yol açacağını ve öncelikle kilo alımını engellemenin önemini" vurguladı.

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ise konuya ilişkin, "Şeker bağımlılık demektir, Türkiye şeker tüketimini azaltmak zorundadır. Bu konuda tüm kurumlara, özellikle halkımıza büyük görevler düşüyor. Tuz tüketimini nasıl azalttıysak acilen şeker tüketimini de azaltmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Şekerin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Karşıdağ, şu önerilerde bulundu:

“Beslenme için 5 şeyden uzak durun. Şeker ve şekerli gıdalar, beyaz ekmek, pirinç pilavı, içine şeker veya fruktoz eklenmiş içecekler, dışarıda yapılmış ürünlerden mümkün olduğu kadar uzak durun. Bunun dışında yiyip içtiklerinize dikkat edin. Bunların üstünde her gün mutlaka yürüyün. Yaşımıza ve kapasitemize göre 20 ila 60 dakika arasında yürümeliyiz. Bu gençken kasların gelişmesi, ileri yaşta kasların erimemesi için son derece önemli. Özetle başta şeker, kilo fazlalığı ve kanser olmak üzere birçok hastalıktan sadece ve sadece başta şeker yemeyerek kendinizi koruyabilirsiniz."