Flaş Haber
Ümmetin Habibullah Hasreti
Yenidoğan çetesi davasında kan donduran ifadeler! "Ölüyor mu ne olursa"
İstanbul’da bebek acil hastalarını daha önce anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden olan “Yenidoğan Çetesi” nin yargılanmasına devam ediliyor. Sanıkların ifadelerinde yine tüyler ürperten ayrıntılar dikkat çekti.
GÜNDEM
20.11.2024, 17:10
Masum bebekleri öldürmekle suçlanan “Yenidoğan Çetesi” üyelerinin yargılandığı davanın 3.gününde yine şok edici ayrıntılar adli kayıtlara geçti. Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda görülen davanın 3’ncü celsesinde 22’si tutuklu 47 sanık ve avukatları hazır bulundu. Sanıkların ifadelerinde yine tüyler ürperten ayrıntılar dikkat çekti.
Pazartesi günü başlayan davanın ilk iki gününde toplam 6 tutuklu sanık savunma yapmıştı. 3’ncü günde ise savunma sanık hemşire Cansu Akyıldırım ile başladı. Savunmasını yapan Akyıldırım, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben maaşlı çalışanım ve maddi çıkarım olmadı. İddaaname de hesabıma geçen paralarla ilgili olarak; Medisense şirketinden Fırat Sarı Bey bana aylık olarak toplu bir para atıyordu. Bende bunu hemşirelerin kıdemine göre dağıtırdım” dedi. Ayrıca sanık hemşire Cansu Akyıldırım, örgüt lideri Fırat Sarı ile üç yıllık gönül münasebeti olduğunu açıkladı. Çete iddiasını reddeden hemşire bebek ölümlerini haberleştiren gazetecileri de suçladı. Saat 11.48’de sanık hemşire Cansu Akyıldırım’ın savunması tamamlandı.
Davanın 8’nci sanığı olarak savunmaya gelen sanık hemşire Çağla Durmuş ise kendisinin örgüt üyesi olmadığını ortada örgüt olup olmadığını bile bilmediğini söyledi. Hakkında ki bütün suçlamaları reddeden Durmuş, “Maaşlı çalışan bir insanım. Hiçbir hastayı ihmal edecek davranışta bulunmadım” dedi. Durmuş’a, örgüt yöneticisi olarak gösterilen İlker Gönen’le arasında geçen “Artık bıraktım, ölüyor mu, ne olursa” diyalog sorulduğunda ise “Hastayı ihmal edecek şekilde bırakmak değil, serzenişte bulunuyorum” dedi.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumu sanık hemşire Damla Atak’ın savunmasıyla başladı. Fırat Sarı’nın işletmesinde çalıştığını söyleyen Atak’a, Kaya bebeğin ölüm sürecine ilişkin soru da yöneltildi. Sanık hemşire şunları söyledi: “500 gram bir bebek var. Müdahale edilmesi gerekiyor. Akciğerleri kanıyordu. Başhekim Ali Dirik’e mesaj attım. Bunun üzerine yoğun bakıma geldi. Sorular sordu. Ama bunları yaparken bizi yönlendiren yoğun bakım uzmanı yoktu. Zaten Güney Hastanesi’nde gece yoğun bakım uzmanı yoktu.” Atak, başhekim Dirik’in yenidoğan yoğun bakımın kameralarını söktürdüğünü de anlattı.
Kaynak: İnternet Haber Merkezi
Pazartesi günü başlayan davanın ilk iki gününde toplam 6 tutuklu sanık savunma yapmıştı. 3’ncü günde ise savunma sanık hemşire Cansu Akyıldırım ile başladı. Savunmasını yapan Akyıldırım, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben maaşlı çalışanım ve maddi çıkarım olmadı. İddaaname de hesabıma geçen paralarla ilgili olarak; Medisense şirketinden Fırat Sarı Bey bana aylık olarak toplu bir para atıyordu. Bende bunu hemşirelerin kıdemine göre dağıtırdım” dedi. Ayrıca sanık hemşire Cansu Akyıldırım, örgüt lideri Fırat Sarı ile üç yıllık gönül münasebeti olduğunu açıkladı. Çete iddiasını reddeden hemşire bebek ölümlerini haberleştiren gazetecileri de suçladı. Saat 11.48’de sanık hemşire Cansu Akyıldırım’ın savunması tamamlandı.
Davanın 8’nci sanığı olarak savunmaya gelen sanık hemşire Çağla Durmuş ise kendisinin örgüt üyesi olmadığını ortada örgüt olup olmadığını bile bilmediğini söyledi. Hakkında ki bütün suçlamaları reddeden Durmuş, “Maaşlı çalışan bir insanım. Hiçbir hastayı ihmal edecek davranışta bulunmadım” dedi. Durmuş’a, örgüt yöneticisi olarak gösterilen İlker Gönen’le arasında geçen “Artık bıraktım, ölüyor mu, ne olursa” diyalog sorulduğunda ise “Hastayı ihmal edecek şekilde bırakmak değil, serzenişte bulunuyorum” dedi.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumu sanık hemşire Damla Atak’ın savunmasıyla başladı. Fırat Sarı’nın işletmesinde çalıştığını söyleyen Atak’a, Kaya bebeğin ölüm sürecine ilişkin soru da yöneltildi. Sanık hemşire şunları söyledi: “500 gram bir bebek var. Müdahale edilmesi gerekiyor. Akciğerleri kanıyordu. Başhekim Ali Dirik’e mesaj attım. Bunun üzerine yoğun bakıma geldi. Sorular sordu. Ama bunları yaparken bizi yönlendiren yoğun bakım uzmanı yoktu. Zaten Güney Hastanesi’nde gece yoğun bakım uzmanı yoktu.” Atak, başhekim Dirik’in yenidoğan yoğun bakımın kameralarını söktürdüğünü de anlattı.
Kaynak: İnternet Haber Merkezi