Medeni bir ülkede sokak kedileri dahi soğuktan ölmemeliydi
Acı bir haber acıtır bazen insanın içini
Mevsim ne olursa olsun üşür, insan olanın yüreği
Satırlardan sadırlara kan damlar o dem
Umutlar yara alır ve gurub eder içimizdeki güneş
Sükut eden hayaller vardır zira
Üstü açık mı diye uykularını bölen, aç mı açıkta mı diye endişe eden, annelerin feryadı kaplar sükun eden geceyi
Ağıt ve göz yaşı yükselir, huzur dolu evlerden
Genç kızların hayalleri yıkılır en dibinden
1914 yılında “Allahu Ekber” dağlarında donarak doksan bin insan can verdi
Yerdeki yiğit sayısı adeta gökteki yıldız sayısı kadardı
Hasretle bekleyenleri, yollarını gözleyenleri vardı onların
Düşmanı dahi hiç görmeden ve hatta tek kurşun dahi sıkmadan, açlıktan, soğuktan ve yorgunluktan yani ihmalden can vermişti onlar
Onları doğuran analara “Oğlun şehit oldu” dediler
Yollarını bekleyen kızlara nişanlın şehit oldu dediler
Oysa ki bu acı facia, Enver Paşa isimli bir muhteris komutanın yeteneksizliği ve iktidar tutkusu neticesinde yaşanmıştı
Enver Paşa, ardında soğuktan donarak can veren binlerce yiğit bırakarak, mesleğine kaldığı yerden devam etti
Enver Paşa, ordunun komutasını Hakkı Hafız Paşa’ya bırakıp İstanbul’a döndü ve savaş boyunca başka hiçbir cephede komutanlık üstlenmedi
26 Nisan 1915’te Harbiye Nazırlığı’nın yanı sıra Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, Eylül ayında korgeneralliğe yükseldi
Geriye onları doğuran annelerin göz yaşları ve babalarının feryatları ve genç kızların sükut eden yürekleri kaldı
Dönemin gazeteleri bu konuyla ilgili konuşmayı yasakladılar
Bugün dahi konuyla ilgili resmi belgeler mevcut değildir
Bize söylenen onların şehit olduğudur sadece
Oğlun şehit oldu şeklindeki hamasi nutuklar, bu Allah'ın kaderi dercesine soğuk ve aldatıcı oysa ki
Belki de o yiğitler şehit olmuşlardır lakin onlar düşman askerleri tarafından değil muhteris bir komutanın komutasıyla gitmişlerdi bu fani hayattan
Tarih 25 Ekim 2018 idi
Sarıkamış faciasından bugüne tam 104 sene geçmişti.
Bugünün imkanlarına ve şartlarına ve üstelik cihan harbi olmamasına rağmen iki askerimiz Tunceli ilimizde soğukta donarak can verdi
Hangi söz teselli eder ki bir annenin yüreğini?
Medeni bir ülkede sokak hayvanlarının dahi donarak ölmemesi gerekmez miydi?
Kurtların, kuşların rızkını düşünen Ömer adaleti nerede şimdi?
Bu tip facialar da en az Sarıkamış kadar yürek dağlayıcıdır. Zira 104 yıl sonrasından bahsediyoruz. Üstelik Cihan harbi de yok.
Lakin tarih yine tekerrür edecek ve hatta ediyor
Bizler yine hamasi nutuklar dinleyeceğiz.
Bu yiğitlerin annelerine ve babalarına oğlunuz şehit oldu denecek
Kimse görevinden alınmayacak hatta belki de terfi edecek
Çocuklar kar topu oynayacak. Askeri kamplarda şarkılar söylenip eğlenceli kokteyller düzenlenecek.
Üşümesin diye oğlucuğu’nun üstünü örtmek için uykusunu bölen ve yavrusunu vatan hizmetine gönderen analar yaralarına tuz basacak.
Medeni bir ülkede sokak kedileri dahi soğuktan ölmemeliydi oysa
Muhteris liderlerin mağdur ederek insanlığı adavete ve husumete sürüklediği ve onlar üzerinden güç, makam, şöhret ve servet ettikleri çukur bir dünya içinde yaşadığımız!
Lider tapınmacılığından vazgeçmedikçe bu durum devam edecek ve gençlerimiz yine ölecek. Bizlerin ise sadece içi üşüyecek.