16.07.2021, 11:47 68

İnsan olmak farkedebilmektir

İnsan fıtratı itibarıyla, varlıkla yakın olabilme kabiliyetine sahiptir. Zaten insan kelimesi de etimolojik olarak, tıpkı tanışıklık anlamına gelen ünsiyet kelimesi gibi aynı kökten gelir. Dolayısıyla insan kelime olarak, varlıkla kurulan yakınlığı ifade eder.  

Ragib el İsfahani’ye göre “insiyyun” hemcinsleriyle beraber uyumlu yaşayabilene denir. Onun için “vahşiyyun” kelimesinin zıddıdır. 

Kur’an’da Kasas suresinde “anestu naren” formunda geçen “ateşi farketti/hissetti” tamlamasındaki “anestu” kelimesi insan kelimesi ile aynı kökten gelir. Dolayısıyla insan, tıpkı ayette Musa’nın ateşi farketmesi gibi varlığın içinde Rabbin ikramını, kudretini, hikmetini, azametini ve güzelliğini farkedebilendir. 

İşte bu farkediş insanın varlıkla münasebet kurmasına vesile olur. Havayı teneffüs ederken, onun bir ikram olduğunu farkederek oksijeni ciğerlerine çekenle, bu ikramı hayatı boyunca farketmeyen bir olabilir mi? 

İşte insan olmanın sırrı da bu ikramları görebilmektir. Yürüdüğü zaman ayaklarının ikram olduğunu bilerek yürüyebilen insanın attığı adımlardaki huzuru hissedebiliyormusunuz? 

Ağzına lokmayı insanın besmeleyle alması zaten o aldığı lezzeti sadece dilinde değil yüreğinde de hissetmesine vesile olacaktır. İnsan kafasını neye çevirirse baktığı şeyleri farkedip görebildiğinde onlarda Rabbin bir isminin alameti olduğuna şahit olacaktır. 

Bu satırları okurken dahi sahip olduğunuz gözlerinizin, bu kelimeleri görmesi ve onun idrakinizde algılanması ve tüm duygu dünyanıza yayılarak hayatınızı etkilemesi, mucizevi bir ikram değil midir? 

Aslında en büyük hakikat yalnız olmadığımızın farkına varmamızdır. Yalnız değilsin! Sana şah damarından yakın bir Rabbin var. 

Yalnız değilsin! Sana senden yakın bir Rabbin var!  

Öyleyse dudaklarından çıkan sözü iyi duy! Rabbin sana dudaklarından yakın! 

İçinden geçenlerin kıymetini bil! Rabbin sana yüreğinden yakın! Bastığın zemine vefalı ol! Rabbin sana ayaklarından yakın! 

Kur’an da, Hud suresi 61. ayette “inne rabbî karîbun mucîb” yani “Rabbim, kullarına yakındır; dualara cevap  verendir ” ayetinde “çok yakın” anlamına gelen Karib ismi ile “dualara cevap veren” Mucib isimlerinin birlikte zikredilmesi boşuna değildir. 

Aslında bunun anlamı, Yalnız değilsin! tesellisi vermek içindir. Ben bu ayeti hücrelerinde başını eğip bir yere sabit bakan depresif mahkumlara sürekli hatırlatırım. 

Aslında insan, bu hakikati umutsuzluk kasavetinin çukuruna düşmeden idrak edebilmeli. Benim Rabbim rahmetiyle, sevgisiyle, kudretiyle her yerde ve ben de O’nun taht-i idaresindeyim diyebilmeli. 

O halde nedir bu umutsuzluk! Bu kasavet neden? Bittim dediğin yerde yettim diyen bir Rabbin olduğunu unuttun mu?  

Madem ki Rabbin rahmetiyle ve azametiyle her daim seninle, o halde ümitvar ol ve gecenin ardındaki şafağı bekle! 

İnsan evvela kendine yakın olmalı. Benliği ile tanışmalı! 

Evet, farkedebilmektir insan olmak.  

Sancıyı, acı çekeni, ihtiyacı olanı, yetimi, fakiri, hastayı, düşmüşü, yolda kalmışı farkedebilmektir. Lakin evvela kendi vicdanının farkına varabilmek. 

Sahi bir vicdanımız olduğunun farkındamıyız? 

 

Selam ve dua ile 

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 03 Aralık 2024
İmsak 06:03
Güneş 07:28
Öğle 12:33
İkindi 15:07
Akşam 17:29
Yatsı 18:49
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı