İnsülin direnci; Tip2 diyabet ve kalp hastalıkları riskini artıran bir faktördür. İnsülinin görevi vücudun glukozu enerji olarak kullanmasına yardımcı olmaktır. İnsülin, vücut kimyasının düzenlenmesini başlatmaya yardımcı bir hormondur. Eğer insülin direnci oluşmuşsa hücreler insüline yanıt vermez. Bunun sonucunda insülinin komutlarını yerine getirmemeye ve kan şekeri yükselmeye başlar. İnsan vücudu ise kan glikozunu normal düzeyde tutabilmek için daha fazla insülin salgılar. İnsülin direnci gelişiminde endokrin, metabolik, immünolojik ve genetik faktörlerin önemli olduğu düşünülmektedir. Fazla kilo, hareketsiz yaşam tarzı, yüksek kan basıncı, bazı ilaçlar, hiperglisemi, yaşlanma ve yüksek kan kolestrolü ve lipit düzeyleri de diğer önemli faktörler olarak bilinmektedir.
- Basit şekerden ve basit şeker içeren besinlerden uzak durun
- Karbonhidrat içeren besinleri tek başına tüketmemeye özen gösterin, yanına süt/yoğurt/peynir veya badem/fındık/ceviz gibi protein kaynağı olan besinler eklemek kan şekerini kontrol altına almanıza yardımcı olabilir.
- Çok uzun saatler aç kalmayın ve 3 ana öğünü atlamayın.
- Meyvelerin suyu yerine kendisini tüketmeye özen gösterin çünkü meyveler aynı zamanda lif içerirler ve bu sayede kan şekerini daha yavaş yükseltirler. Meyve tüketirken porsiyon ölçülerine de dikkat edin, meyve karbonhidrat içeren bir besin olduğu için fazla tüketmek kan şekerinizi kontrol altına almanızı zorlaştırabilir.
- Beyaz ekmek yerine tam buğday, tam çavdar ekmeği, pirinç yerine bulgur tüketmeye çalışın. Tam tahılların tüketimine özen gösterin.
- Haftada en az 2-3 kez kuru baklagil tüketin.
- Yoğurt, kefir, pancar gibi probiyotik besinleri beslenmenize ekleyin.
- Gün içinde en az 2 -2.5 litre su içmeye özen gösterin
- Öğünlerinizde mutlaka protein kaynağı besinlere yer verin.
- Düzenli egzersizi hayatınızın bir parçası haline getirin