LAZKİYE’DE NELER OLUYOR?
Evrensel Gazetesinden Hediye Levent gazetesinde 2301.2025 tarihinde bir yazı kaleme almış.
Hediye Levent Suriye’ye gidip özellikle Alevi vatandaşların yaşadığı Lazkiye’nin birkaç ilçesini, köylerini, kırsal kesimlerini gezmiş.
İnsanların ürkmemesi için yanına kamera ve mikrofon almamış. Konuştukları insanlar arasında eski subaylar, sıradan devlet memurları, ya da çiftçi olanlar varmış.
O insanlarla bazen bir kahvaltı sofrasında, bazen de kahve köşelerinde samimi sohbetler etmiş. “Lazkiye’de neler oluyor” yazısını daha sonra kaleme almış. Ortaya hiçbir algı operasyonuna meydan vermeyen, gayet insancıl ve tarafsız bir yazı çıkmış.
“Alevilerin en çok rahatsız oldukları ve yıllardır açıklama yapmak zorunda kaldıkları en önemli nokta Esad yönetimi ile ilişkilerine dair iddialar ve ön kabuller.” Diyor.
“Lazkiye ve etrafındaki Aleviler, Esad döneminde güce ve paraya kavuşan, devletin imkanlarını kendi çıkarları için kullanan Alevi oranının yüzde 5 bile olmadığını söylüyorlar ki haklılar. Alevilerin çoğunluğu Lazkiye şehir merkezinden köylere kadar derme çatma binalarda gecekondu diyebileceğimiz mahallelerde oldukça mütavazi döşenmiş evlerde yaşıyorlar. Bugün bile suyu ve elektriği olmayan köyler var.. Sular ya da elektrik kesik değil, hatlar döşenmemiş. Hala çeşmelerden su taşıyor insanlar. Bu durumu görmek için Lazkiye’den çıplak gözle görülebilen köylere gidip dolaşmak yeterli.”
Anlayacağımız Lazkiye’nin Alevi köyleri de genel olarak Suriye’den farklı bir konumda değil. Küçük bir azınlık dışında yoksulluk ve sefalet diz boyu yaşanıyor.
“Lazkiye’deki Aleviler Esadlar döneminde güce ve paraya kavuşan, çıkar amaçlı yani mezhep/din gözetmeden bir araya gelen insanlar tarafından oluşturulan çetelerden on yıllardır ve özellikle de savaş döneminde çok çektiklerini anlatıyorlar. Uyuşturucudan silaha , fidye için insan kaçırmadan araç hırsızlığına her işe el atmış olan çetelerin sahil bölgesinde insanların tarlalarına, mülklerine, meyveliklerine çöktüklerini söylüyorlar”
Esad rejiminin altını oyan şey ise yaygınlaşan yolsuzluklar, hırsızlıklar olmuş. “Yolsuzluk deyip geçmemek lazım. Esad yönetimini düşüren şey Suriye ordusunun daha Halep-İdlip kırsalında savaşı bırakması oldu. Orduya bu kararı aldıran ise “Ne için savaşıyoruz” muhasebesiydi. Yıllardır savaşan insanların karınlarını bile doyuramıyor olmaları ama diğer taraftan birilerinin korkunç paralara, güce kavuşmaları ve kimseninde hesap sormaya yanaşamaması insanları vatan-devlet-ülke kavramlarından bile kopardı”
“Ne Lazkiye’de ne de köylerde “Önceki yönetim iyiydi” ya da keşke düşmeseydi” ya da “Direnecekler ve birgün dönecekler” diyen tek bir insana rastlamadım.
“Lazkiye ve çevresinde Aleviler HTŞ’den nefret etmiyorlar. 2011’den beri yavaş yavaş çöken devletin art arda yaptığı hataların bedelini en ağır şekilde ödeyenlerin arasında Aleviler de var. Kayıp evlatlar, kocalar, sayısı bilinmeyen dul ve yetimler… Diğer taraftan bitmeyen fakirlik…”
Alevilerin HTŞ’den iki talebi/beklentisi oluyor. Bunlardan biri güvenlik, diğeri ekonomi.
Henüz yeterli güvenlik gücü oluşmadığından bundan istifade eden bazı silahlı gurupların Alevi köylerine saldırılarından bahsediliyor. Çok sistemetik olmasa da bu durum Alevi halkı korkutuyor ve tedirgin ediyor. Böyle durumlarda HTŞ’nin köylere veya kaçırılan kişilerin ailesine heyet gönderdiği ve derhal araştırılacağı sözü verildiği söyleniyor. Ancak henüz devlet oturmamış ve yeterli güvenlik gücü yok. Bu araştırmaların bir kısmının sonucu alınmış ve ailelere bilgi verilmiş.
Henüz başıboş silahlı gurupların tamamen önü alınamamış. Bunların bir kısmı at oynatmaya devam ediyorlar. Ancak söylediğim gibi bu sistematik değilmiş. Aleviler bu gurupların bir an önce kontrol altına alınmasını yeni iktidardan talep ediyorlar. Ayrıca daha önce mahir Esad’ın birliğinde veya Mihrac Ural’ın yanında yer alan eski askerlerin tutuklandıklarını söylüyor ve bununla ilgili yapılan spekülasyonları anlatıyorlarmış. Bu iddialar için HTŞ’den düzenli ve detaylı açıklamalar bekleniyor. Bu bilgilendirmelerin spekülasyonları önleyeceği düşünülüyor.
Hediye Levent iyi bir gazeteciliğe imza atmış. Keşke bizim Hatay’daki klavye gazetecileri de bir Suriye’ye gitse Şam-Halep- İdlip ve Lazkiye’yi dolaşsa ve oralardan bir Hataylı olarak izlenimler paylaşsa diye düşünüyorum. Her gün ekrandan provakatif haberler vermekten daha iyi değil mi?
İmsak | 06:18 | ||
Güneş | 07:44 | ||
Öğle | 12:45 | ||
İkindi | 15:15 | ||
Akşam | 17:36 | ||
Yatsı | 18:57 |
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|