BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı öncesinde partisinin Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, "Suriye'de iç barış 2011 yılında bozulmuş ve bugüne kadar temin edilememiştir. Suriye'de iç barışın temin edilmesi ya da Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması da açıkcası çok kolay gözükmemektedir. Çünkü emperyalist küresel güçler oradadır. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, İngiltere, Çin, İran bütün bunlar o bölgededir. Kimisi fiili olarak askeri güçleriyle, ordularıyla oradadır kimi vekaletçileri yoluyla oradadır kimi dışarıdan verdiği destekle oradadır. Tabii bizim devletimizi ve milletimizi de yakından ilgilendirmektedir. Bizim için Suriye'nin iç barışı, toprak güvenliği çok önemlidir. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nin özellikle de İsrail'in orada yapmaya çalıştığı Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurdurmaktır. Maalesef bu konuda da çok mesafe almışlardır" dedi. Destici, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olarak bizim orada da tıpkı Irak'ta olduğu gibi Türkmenleri öncelememiz gerekiyor. Biz Suriye'de Türkmen varlığını muhafaza edemezsek, Suriye'de Türkmenleri Suriye Türklerini etkin pozisyona getiremezsek, güçlü bir hale getiremezsek biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti olarak burada kendi stratejimizi uygulayamayız. Daha da önemlisi başta Suriye'nin kuzeyi olmak üzere Suriye'nin bütün bölgelerinde aleyhimize olacak gelişmeleri engelleyemeyiz. Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurdurulma çalışmaları çok aleni şekilde sürmektedir. Benzer durum Irak'ın Türkmeneli bölgesinde de geçerlidir. Özelikle Kerkük üzerinde demografiyi değiştirme adına planlı çalışmalar yürütülmektedir. En son nüfus sayımında bunu çok açık bir şekilde gördük. Biz sayımdan önce uyarılarımızı yaptık ama maalesef beklediğimiz etkinlikte girişimleri göremedik. O bölgelerden gelmiş olan düzensiz göçmenleri de harekat yapılan yerlere götürüp oraya yerleştirmek ve sağlamlaştırmak gerekiyor."
Destici, "Bu 40 yıllık süreçte şunu gördük ki dönem dönem Turgut Özal'la birlikte başlayan, en son 2013-2014'te tekrar hayata geçirilmeye çalışılan müzakere süreçleri oldu. Bu süreçlerin hiçbirisinden netice alınamadı ve bu süreçlerin tamamının sonunda terör örgütü karlı çıktı. Terör örgütü güçlendi, siyasi partisi daha önce 3-4'lü oylardayken, 2015 seçimine tek başına yüzde 10 barajını aşarak girdi. Terör ve teröristle müzakere olmaz, mücadele edilir, elindeki silah alınır ve kafası koparılır" dedi. Destici, kayyım atanan belediye başkanlıklarına ilişkin olarak, "Ne yapacak yani hükümet, Anayasa ve yasa hükümleri açıkken terör örgütü üyeliği ve örgüt adına suç işlemekten ceza almış kişiler belediye başkanı olarak o koltuklarda oturtmaya devam mı edecek? Elbette etmeyecek. Onun için bu kayyum atamaları doğrudur. CHP'nin Genel Başkanı Özgür Özel, dün bir sözde belediye başkanını ziyaret etmiştir. CHP Genel Başkanı, eş başkanlarla görüşme yaptı. '1930'lu yıllarda bu bölge nasıl işgal edilmişse yeni bir işgalle karşı karşıyayız' dediler. Onun işgal diye nitelendirdiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir ayaklanmayı bastırdığı olayları gerçekleştirdiğinde Türkiye'de iktidarda CHP vardı, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'tü. Peki sen nasıl bunları hazmedebiliyorsun Özgür Özel. Sana ve senin partine söylüyor. Nasıl yerel seçimleri kent uzlaşısı yaparak kazanmışsa önümüzdeki seçimleri de işbiriliği yaparak kazanmayı ümit ettiği için sessiz kalıyor" ifadesini kullandı.