İşgalci İsrail’in 7 Ekim’den bu yana devam eden Gazze soykırımı, bir süredir unutulan Büyük Ortadoğu Projesi’ni yeniden gündeme getirdi. Bu uğurda önce Irak ve Libya’nın işgalini gerçekleştiren ırkçı emperyalizm, sonra da Suriye’deki iç karışıklığı körükleyerek bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemişti. Yaşanan mülteci akını başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerinin sosyokültürel, ekonomik ve demografik yapısını tehdit ederken, ırkçı emperyalizm bu mesele üzerinden BOP’u derinleştirmeye ve “Büyük İsrail”e giden yolu açmaya çalışıyor.
Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kuklası işgalci İsrail’in 7 Ekim’den bu yana devam eden Gazze soykırımı, bölgeyi yine ateş topuna çevirdi. Filistin’in ardından Suriye, Lübnan ve Yemen’e saldıran İsrail’in asıl amacı ise savaşı Ortadoğu’da etkili ülkelere sıçratmak. Aylar öncesinde “başörtüsü” üzerinden İran’da çıkarılmak istenen iç karışıklıkların bir benzeri bu günlerde Türkiye için de planlanıyor. Suriyeli mülteciler üzerinden ülkemizin birçok şehrinde çıkan olaylar, emperyalist güçlerin işin arka planında olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca Mısır’ın da geçtiğimiz hafta Refah sınırına ciddi bir askeri birlik yığması ve İsrail’in kışkırtmalarına gözdağı vermesi de halen gündemde. Tüm bu yaşananlardan sonra Türkiye, İran ve Mısır için bir planın başlatıldığı tahmin ediliyor. Ortadoğu’da çıkacak bir iç karışıklığın en çok İsrail'in işine yarayacağı ortadayken bölgedeki yaşanan gelişmeleri emekli Kurmay Albay Salih Gamsız ile değerlendirdik.

Emekli Kurmay Albay Salih Gamsız, Ortadoğu’daki ülkelerin kendi içlerinde yaşadığı iç karışıklıkların bölge ülkelerini de etkilediğini belirterek, “Bir ülkede iç karışıklık çıkıyorsa başka ülkelerin de işine gelir. Çünkü başka ülkeler bu iç karışıklıktan istifade eder. Mesela İran’da çıkacak bir iç karışıklık İsrail’in işine yarar, Suudi Arabistan’ın işine yarar, Pakistan’ın işine yarar ama dostlarının işine yaramaz. İran’da bir iç karışıklık olursa bize çok sayıda göçmen gelir ve bizi etkiler. Bu konuda önümüzde büyük bir Suriye örneği var. Suriye’de yaşanan bir iç karışıklık ülkemizi doğrudan etkiledi. Suriye’deki durumun sonucu olarak gelinen süreçte şimdi birçok yabancı aktör var. Bu yabancı aktörlerin bazıları Suriye’nin tekrar eski haline gelmesini istiyor, bazıları da istemiyor. Çünkü bölgedeki karışıklık ve Suriye’nin zayıf olması Ortadoğu haritasının yeniden çizilmesine yol açacak.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki yabancı düşmanlığının kötü sonuçlar doğurabileceğini belirten Salih Gamsız, “Ülkemizde yabancı karşıtlığı üzerinden çıkartılmak istenen karışıklık beni üzüyor. Suriye’den gelenlerin bir kısmı Arap asıllı ama geriye kalan büyük bir kısmı da Türkmen ve bizim soydaşımız. Ülkemizdeki Suriyelilerin birçoğu 1967 yılına kadar Golan Tepeleri’nden köyleri işgal edilip Şam’ın civar mahallelerine yerleştirilen Türkmenler. İç karışıklık çıkınca Türkiye’ye geldiler, bir kısmı vatandaşlığı aldı, bir kısmı askerlik yapıyor ve ülkemizi çok seviyorlar. Ancak kriminal olarak gelenler de var. 1915 olaylarında Türkiye’den giden Ermenilerden gelenler var. Bunu çok iyi ayırt etmek lazım.” şeklinde konuştu.

Salih Gamsız, Ortadoğu’daki iç karışıklıkların, savaşların büyük bir bölümünün enerji nedeniyle çıktığını söyleyerek, “Ortadoğu’da Mısır olmadan savaş, Suriye olmadan da barış olmaz. O yüzden Mısır ve Suriye çok önemli. İran’ın de bölge üzerindeki etkisi ortada. Türkiye’nin de bölgede Osmanlı’dan kalan hamilik rolü var. Türkiye’nin aklı ve gücü bölge barışı Ortadoğu’da barışın sağlanması için çok önemli. Yani Türkiye, barışçı aktivitelerini geliştirmek zorunda ama bölgede öncelikle bir enerji sorunu var. Doğu Akdeniz’in gelecekte ciddi bir enerji potansiyeli var. Doğu Akdeniz’de bulunan doğal gaz ve petrol yatakları rezervleri şu an bölüşülemediği için çıkarılamıyor. Ancak bunlar bir gün çıkartıldığında çıkartan kimse ona büyük bir katkı sağlayacak. Şu an Akdeniz’deki doğal gaz rezervlerinin bir kısmı Mısır’da sıvılaştırılıp satılıyor ve bir kısmı da boru hatlarıyla İsrail’e taşınıyor. Ancak Doğu Akdeniz’deki enerji rezervlerinin Avrupa’ya taşınması için Türkiye’nin işin içinde olması şart” diye konuştu.

Salih Gamsız, “Ortadoğu’da petrol, doğal gaz ne zaman tükenirse savaş da o zaman biter. Ancak şu an dış politikada çok ciddi bir oyun oynanıyor ve bu, enerji kaynaklarıyla ilgili değilmiş gibi gösterilmek isteniyor. Eğer yakında İran, İsrail ve HAMAS arasındaki çatışmaya müdahil olursa konu farklı bir boyuta taşınabilir. Ayrıca Avrupa’da da aşırı sağ güç kazanıyor ve göçmen karşıtı politikalar destekleniyor. Avrupa, şu an geleceğini göçmenleri göndermekte görüyor ama Avrupa, yabancılar giderse hayatta kalamaz. Benzer durum ülkemiz için de geçerli. O yüzden hangi ülkede olursa olsun yöneticilerin, kanaat önderlerinin insanları sükûnete davet etmesi lazım. Ortadoğu için barış çok önemli bir konu.” diyerek, yabancı düşmanlığının çok kritik bir konu olduğunun altını çizdi.