Aksa Tufanı’nın 1. Yıldönümü idrak edilirken Gazze’nin bir öğretmen gibi insanlığa çok önemli dersler öğretmesi de gündemdeki yerini koruyor. Filistinli yazar Edhem Şarkavi Katar Vatan Gazetesi’nde kaleme aldığı yazıda ‘’Gazze’ye birçok noktada teşekkür borçlu olduğumuzu’’ belirtti. Makalenin tercümesi şu şekilde;
1-      Bir yıl geçti. Bize BM Güvenlik Konseyi'nin bir çete, uluslararası hukukun sadece kağıt üzerindeki bir mürekkep ve insan hakları yasasının ise bir komedi olduğunu öğrettiğin için teşekkürler Gazze!
2-      Bir yıl geçti. Bize bu dünyanın tek gözlü olduğunu, gören gözünü istediği yere, kör gözünü istediği yere çevirdiğini, Gazze'nin çocuklarının Ukrayna'nın çocukları gibi olmadığını öğrettiğin için teşekkürler Gazze! Çünkü onlar da kendileri gibi Romalı ama biz Arap'ız!
3-      Bir yıl geçti. Bize hakkın dilenmek değil, koparılmak olduğunu öğrettiğin için teşekkürler Gazze! Kimse sana gelip sen iyisin ve sana istediğini vereceğim demez! Eğer bir şey istiyorsanız, elinizi uzatmalı ve dünyaya rağmen onu almalısınız!
4-      Bir yıl geçti. Bize Filistin'in denizinden nehrine kadar özgürleşmesinin mümkün olduğunu ve bu sefer yaşananların sadece olacakların minyatür bir “provası” olduğunu öğrettiğin için teşekkürler Gazze!
5-      Bir yıl geçti. Bize isteyenin yapabileceğini ve meselenin hiçbir zaman imkânlarla değil iradeyle ilgili olduğunu öğrettiğin için teşekkürler Gazze! Kuşatma altındaki Gazze'nin kendi silahlarını üretebileceğini, onlarla savaşabileceğini ve düşmanlarından önce dostlarını şaşırtabileceğini kim hayal edebilirdi ki?
6-      Bir yıl geçti. Bize nimetlerimize saygı duymayı öğrettiğin için teşekkürler Gazze! Bize bir bardak temiz suyun hayal, taze bir somun ekmeğin kazanım, banyo yapmanın Maldivler sahillerinde uzanmaya benzer bir lüks ve çok küçük bir evin, sakinlerinin başına yıkılmadığı sürece dünya saraylarından daha değerli olduğunu öğrettin!
7-      Bir yıl geçti. Sahabenin benzerlerinin aramızda yaşadığını, Halid bin el-Velid'in (r.anh) torunlarının düşman saflarına azimle saldırdığını, Sa’d bin Ebi Vakkas'ın (r.anh) torunlarının isabetli atışlar yaptığını, İkrime'nin (r.anh) torunlarının hala ölüme biat ettiğini ve el-Ka'kâ'nın (r.anh) torunlarının ordudaki seslerinin kalbi yerinden oynattığını bize öğrettiğin için teşekkürler Gazze! Nitekim onların şöyle dediklerini duyduk: ‘’Galip olan Allah’ın adıyla!’’
8-      Bir yıl geçti. Teşekkürler Gazze! Bize Hansa Hatun’un (r.anha) ölmediğini ve onun on binlerce benzerinin hala aramızda yaşadığını, çocuklarını Allah yolunda, sabırla, lisân-ı halleriyle şöyle diyerek sunduklarını öğrettin: ‘’Allah'ım razı oluncaya kadar çocuklarımızın kanı senin yoluna feda olsun!’’
9-      Bir yıl geçti. Bize, çocuklar zorluklarla büyütülürse, zamanlarından önce büyüdüklerini ve yaşıtlarından önce adam statüsüne ulaştıklarını, sanki hepsi diri diri yakılan ve irtidat etmeyen müminleri kanıyla canlandıran Uhdûd Ashabı’nın çocuğu olduklarını öğrettiğin için teşekkürler Gazze! Nitekim bu din kanla canlanır ve gözyaşlarıyla söner. Bu yüzden gözyaşlarınızı silin ve yarının şehitlerini yetiştirin!
10-   Bir yıl geçti. Bize imanın söz değil hal olduğunu öğrettiğin için teşekkürler Gazze! Senin sakinlerinin içinde Allah'ın hükmünden memnun olmayan kimseyi görmedik. Sevdiklerinin geriye kalan kemiklerini toplayıp Rablerine hamd ediyorlar, bir elleriyle gözyaşlarını silip diğer elleriyle toplamaya devam ediyorlar. İmanları kalplerini doldurup bedenlerine taşıyor!
Tercüme: Hamza Korkmaz