Kişilik bozukluğunun diğer bir adı ise boderline olarak bilinir. Bu sağlık sorunu kişinin sağlıksız bir düşünce yapısına sahip olmasına neden olur. Zihinsel bir bozukluk olarak da tanımlanabilen kişilik bozukluğu, kişinin insanları ve durumları algılamakta ve ilişkilendirmekte güçlük çekmesine neden olur. Bu rahatsızlığa sahip olan kişilerin ilişkileri, aile hayatları, sosyal aktiviteleri ve okul hayatları bir hayli zor ve sorunlu olur. Bu yazımızda sizlere, kişilik bozukluğunun belirtilerini, türlerini ve bu sağlık sorunun bir evliliğin bitmesi için yeterli olup olmadığından bahsedeceğiz.

Kişilik bozukluğu sadece tek bir şekilde karşımıza çıkmaz. Genel olarak bu sağlık sorunu üç farklı grup altında toplanır. Semptomları ve benzer özellikleri ile kümele haline getirilen kişilik bozuklukları şu şekilde sıralanabilir;
A Grubu Kişilik Bozuklukları: Şüphecilik

B Grubu Kişilik Bozuklukları: Duygusal ve Dürtüsel

C Grubu Kişilik Bozuklukları: Endişeli

Yukarıda yer alan kişilik bozuklukları, insanların son derece zorlayıcı bir hayata sahip olmasına neden olabilir. Bu zorlayıcılık hem kişinin hayatından olan insanlar için hem de kişinin kendisi için yıpratıcı olabilmektedir. Bir kişide, kişilik bozukluğunun olup olmadığının teşhis edilmesi için ilk basamak ruh ve sinir hastalıkları doktorları ya da ruh sağlığı uzmanları ile görüşmektir. Bu kişiler, hastalığın türünü belirler ve uygun bir tedavi yöntemi başlatır. Kişilik bozukluğu rahatsızlığının tedavi edilmesi için tercih edilebilecek yöntemler ise şu şekilde sıralanabilir;

İnsanların bazı psikolojik sorunları olabilir. Bu durum, diğer sağlık sorunları kadar normal karşılanmalı ve kabul edilmelidir. Bu nedenle de psikolojik rahatsızlıklar için gerekli tedavilere izin verilmesi, kişinin kendi sorunun farkında olması ve bu sağlık sorunun giderilebilmesi için iş birliği içerisinde olması son derece önemlidir. Bu soruna sahip olan birçok kişi, evliliklerinin rahatsızlıkları yüzünden bitip bitmeyeceğinden endişe duyar. Endişe duygusu, bu kişilerde normalden daha fazladır ve hareketlerinin de etkilenmesine neden olur. Ancak kişilik bozukluğuna sahip olan bir kişi, eşi tarafından sadece bu hastalığa sahip olduğu için boşanamaz. Bu konuya dair daha önce açılmış mahkemeler ve kararlar da bulunmaktadır. Aynı zamanda akıl hastalığı sebebi ile boşanma davasının şartları Türk Medeni Kanunu’nun (4721) 165’inci hükmünde anlatılmıştır. Kanun maddesinde; ‘’Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelir ise hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmek koşulu ile bu eş boşanma davası açabilir’’ Bu durumda, her psikiyatrik tedavi gören kişi için hastalığı boşanma nedeni olarak gösterilemez. Psikiyatri kliniğine yatarak tedavi almış olmak dahi tek başına boşanma için gerekçe değildir.

Kişilik bozukluğu gibi psikiyatrik hastalıklar uzun yıllar herhangi bir düzelme göstermeden devam edebilir. Kişinin düşünce yapısı ve buna bağlı olarak davranışları değişiyor, hastanın kendine ya da bir başkasına zarar verici davranışları bulunuyor, tüm bu belirtiler ortak yaşamı çok kötü bir şekilde bozuyor ve hastalığın tedavisinin mümkün olmadığı sağlık kurulu raporu ile belirtiliyor ise bu durumda hastalığın varlığı boşanma ve velayet davalarına dahil edilebilir.
Kaynak: Haber merkezi