Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde torba kanun teklifi üzerine yaptığı konuşmada, teklifte yer alan bazı maddeleri desteklediklerini, ancak birçok düzenlemede ciddi sıkıntılar ve adaletsizlikler bulunduğunu belirtti. Atmaca, özellikle kentsel dönüşüm, imar kanunu ve yapı denetim düzenlemelerini detaylı bir şekilde ele alarak, bu maddelerin kamu yararını değil, rantı hedeflediğini ifade etti.
Atmaca, Köy Kanunu kapsamında köylerde yaşayan, ancak ev sahibi olmayan vatandaşların borçlarını ödeyememesi nedeniyle haklarını kaybetmesinin önüne geçmeyi hedefleyen düzenlemeyi olumlu bulduklarını ifade etti. Şöyle konuştu: “Mevcut ekonomik sıkıntılar içinde bu insanlar borçlarını ödeyemiyor. Daha önce elde ettikleri hakların ellerinden alınmasını engellemek adına bu düzenlemeyi gerekli ve faydalı görüyoruz. Bu tür olumlu adımlar desteklenmeli, ancak ne yazık ki bu kanun teklifinin geneli için aynı şeyi söylemek mümkün değil.”
Gecekondu Kanunu’nda yapılan değişikliklere değinen Atmaca, özellikle uzun yıllardır kullanılan yayla ve mera alanlarındaki yapıların geleceğinin belirsizlik taşıdığını vurgulayarak, “Gecekondu Kanunu’nda yapılan değişiklikle kamu arazisi üzerinde yapılan yapılara tebligat yapıldıktan sonra yıkım serbestisi getiriliyor. Ancak yaylalar gibi kamu arazisi görünen, fakat yüzlerce yıldır kullanılan bölgelerdeki yapıların durumu net değil. İki yüz, üç yüz yıldan beri evi ve bahçesi olan insanların evleri bu kanuna istinaden yıkılacak mı? Bu çok ciddi bir sorun ve düzenlemede net bir açıklama yok” dedi.
Atmaca, bu düzenlemelerin depreme hazırlık amacından çok rant yaratmayı hedeflediğini belirterek, “Kentsel Dönüşüm Kanunu tamamen rantı amaçlayan bir düzenleme. Deprem korkusunu istismar ederek vatandaşlara ‘can güvenliğinizi sağlıyoruz’ mesajı veriliyor ama aslında bu düzenleme, mevcut yasa ve yönetmeliklerle imara açılamayan alanların rant alanına dönüştürülmesi için çıkarılmış bir kanun. Deprem riski taşıyan yapılarda dönüşüm zorunluluğu getirilmesi gerekirken, maalesef riskli yapıların tespitine dair bir zorlama bile yok” ifadelerini kullandı.
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na verilen yetkilerin genişletilmesine tepki gösteren Atmaca, bu durumun yerel yönetimlerin elini zayıflattığını belirterek, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığına, istediği alanı kentsel dönüşüm gerekçesiyle ele geçirme yetkisi veriliyor. Bu yetkilerin tamamen yerel yönetimlere devredilmesi gerekir. Yerel yöneticiler, bölgenin ihtiyaçlarını ve sorunlarını daha iyi bilir. Ancak burada dikkat çeken bir nokta var: Eğer AK Parti, büyükşehir belediyelerini kaybetmemiş olsaydı bu yetkileri merkezileştirme çabasında olur muydu? Bu da sorgulanması gereken bir konu” diye konuştu.
Atmaca, konuşmasının sonunda, Türkiye’nin deprem riski taşıyan bir ülke olduğunu hatırlatarak, “Yıkılma riski taşıyan yapıların kamu eliyle tespit edilmesi ve dönüşümünün zorunlu hâle getirilmesi esastır. Ancak bunu yaparken vatandaşın haklarını gasbetmeyen, adil ve şeffaf bir düzenleme yapılması gerekir. Mevcut yönetmelik, sağlam yapıları bile riskli göstererek istismar edilmesine yol açıyor. Bu durum kabul edilemez ve bir an önce düzeltilmelidir” dedi.