İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dünkü açıklamaları ve bugün partisinin grup toplantısında ip fırlatmasına ilişkin ANKA Haber Ajansı'na konuştu.
Dervişoğlu, grup toplantısı konuşmasının çok sert olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Yapılması gereken bir uyarıydı. 27 Ekim’de kuruluş yıl dönümümüzde orada biraz daha teferruatına gireceğiz. Daha kapsamlı konuşacağız. O gün, Türkiye’nin bütün meseleleriyle ilgili yapılması gerekenlere dair ayrıntılı bilgilerimizi paylaşacağız. Türkiye’nin buraya nereden geldiğini, bütün bu tartışmalardan iktidarın muradının ne olduğunu anlatacağız. Anayasa gündeme geldiğinden beri Abdullah Öcalan, etnik köken, Anayasa'nın değiştirilmesi mümkün olmayan ilk dört maddesi, Türkiye bunları konuşuyor. O zaman ortaya çıkan şey de şu. Bütün bu tartışmalar, Türkiye’nin yakıcı sorunlarını gölgede bırakıyor. Bu tartışmaları genel tartışma alanı olarak kabul edersek vatandaşların dertlerini konuşamayan bir Türkiye olur. Biz konuşan bir Türkiye arzu ediyoruz. Dolayısıyla ‘Kapı arkasında birtakım senaryolar varmış, sizin de bilmediğiniz işler varmış, acaba bunun arkasında ne büyük stratejiler var görmüyorsunuz’ türünden tartışmaların Türkiye'ye yakıştığı kanaatinde değilim."
Dervişoğlu, Bahçeli'nin dün söylediği "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun" sözlerini şöyle yorumladı:

"Sayın Bahçeli bir şeyler söyledi. Dün gece açtığım bütün televizyonlardane demek istediği anlatılıyor. Dört ayrı kanala baktım, dördü de Devlet Bey ile ilgili farklı şeyler söylüyor. Demek ki hiçbiri ya yapmak istemediğini anlamadı ya da yapmak istediği bir şey yok. Sadece bu tartışmadan muradı var. Ya da bizim söylediğimiz gibi cumhuriyetin değerlerinin tehdit edilmesinin imkanını sunuyor. Siyaset, bütün bunları kendi içerisinde konuşup tartışacak. Bu tartışmanın da demokrasi gelenekleriyle yakışan bir tartışma olarak yaşanması lazım. Türk siyaseti dokunulmaz değerlerini de muhafaza etmek mecburiyetinde. Bu devletin üniter yapısıyla şikayetleri, Türk tanımından kaynaklı sorunları varsa vatandaşlık tanımından kaynaklı problemleri varsa bunları açık ve net bir biçimde millete tartıştırmadan kendilerinin ifade etmesi lazım. Eğer bir şeyleri varsa bunu bir metne döküp milletin önüne koymaları lazım."
Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “El yükseltiyorum Devlet Bey. Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Tam olarak kendilerini ait hissetmeyen bütün Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sahibi olmayı teklif ediyorum” sözlerini ise şöyle değerlendirdi:

"O başka bir şey söyledi. Yani o bu ifadesiyle, tüm Kürt kökenli vatandaşlarımızı, Kürt kökenli Türk vatandaşlarını sorunun merkezi olarak tanımlayacak bir ifade. Çok yanlış ve tehlikeli. Kürtler zaten bu devletin asıl sahiplerinden biri. Bunlar, Türk vatandaşı kimliği taşıyor. Ayrı bir vatandaşlık tanımının içine dahil edilebilmeleri mümkün değil. Ayrıca Türkiye'nin eşit, onurlu vatandaşları."
Dervişoğlu, grup toplantısında ip fırlatmasına ilişkin ise şunları söyledi:

"Devlet Bey zamanında Erzurum’da konuşurken bir ip atmıştı. Göndermem onadır. Kendisi ipi istemiş zaten. İpe baktırıyorum, bulursam göndereceğim. İpten daha önemlisi, benim bugünkü konuşmam. Çerçeveletip onu assın. Eğer ipi bulur gönderirsem Bahçeli, ipi 17-25 Aralık saatinin yanına koysun. İnşallah, bulur gönderirim."