İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, deprem bölgesini ziyaret ederek Malatya'da partisinin Genişletilmiş İl Divan Toplantısı'nda bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasında memleket için siyaset yaptıklarının altını çizen Dervişoğlu, İYİ Parti’nin kuruluş sürecini anlatarak, şu ifadeleri kullandı:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında açıklamalarına yönelik ise Dervişoğlu, "Türkiye’nin aşmak zorunda olduğu birtakım problemlerle de karşı karşıya bulunduğumuzun şuuru ve idraki içerisinde olmak mecburiyetindeyiz. Doğru çözümler önermeliyiz örneğin. Birilerinin dediği gibi bir sorunu çözmek için İmralı’daki canibaşını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kürsüye davet etmekle bu sorunlar çözülemez. Önümüzde bölünmüş Irak örneği varken Suriye'de yaşanan stratejik hataların bu ülkenin başına yeni belalar getirme ihtimalini nazarı itibara almadan bu sorunları çözemezsiniz" şeklinde konuştu.
Suriye’de meydana gelen gelişmeler hakkında da konuşan Dervişoğlu, şunları kaydetti:
Bölgemizde yaşanan olaylar sonrası hükümeti acil hareket etmeye ve doğru davranmaya çağrıda bulunan Dervişoğlu, "2 konuda hükümeti acil hareket etmeye ve doğru davranmaya davet ediyorum. Aksi Türkiye'nin gerçek bekasını tehdit edebilmesi muhtemel sonuçları da beraberinde getirir. Hükümet bu söylediklerimizi tartışsın, ellerinde herhangi bir eylem planı yoksa Milli Göç Doktrinimizi onlarla paylaşmaya hazır olduğumu buradan ifade etmek istiyorum. Doğru bir eylem planlarının olmadığını ben biliyorum ama bizim partimizin var. Çünkü başka partilerde olmayan bir başkanlık bizde var; Millî Göç Doktrini ve Millî Güvenlik Başkanlığı var İYİ Parti’de" dedi.
Konuşmasında MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye yönelik eleştirilerde bulunan Dervişoğlu, sözlerini şu şekilde devam etti:
İsim vermeden MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter'in kendisi ve partisine yönelik açıklamalarına tepki gösteren Dervişoğlu, "Şimdi hakkımızda konuşuyor. Bazı yerlerde bazı toplantılar yapıyorlar. Onu temsilen bizi tanıyan tanımayan birileri de aleyhimizde, partimizin aleyhinde bazı beyanlarda bulunuyorlar. Buradan onlara da söylüyorum; herkes geçmişine baksın. Milliyetçiliğimin zekatını versem 7 sülalenize 40 sene yeter" diye konuştu.
“Bundan 8-9 ay öncesine götüreyim sizleri. Hangi televizyon programını açsanız İYİ Parti’nin siyasi ömrüne vade biçen televizyon yorumcularına rastlıyordunuz doğru mu? Hangi gazetenin sayfalarını karıştırırsanız köşe yazarlarının İYİ Parti’nin ne zaman Türk siyasetinden tasfiye olacağına dair kehanetleri okuyordunuz doğru mu? 8-9 ay önce böyleydi. Anketler yapıyorlardı, anketlerde İYİ Parti’yi dibin dibinde gösteriyorlardı. Yeni siyasi partilerin önünü açabilecek yol haritaları tanzimine uğraşıyorlardı. Bugün hiçbir televizyonda artık İYİ Parti’nin siyasi ömrüne vade biçen televizyon yorumcusuna ya da herhangi bir gazetede İYİ Parti’nin akıbetiyle ilgili olumsuz ahkâm kesen bir köşe yazarına rastlamıyorsunuz. Bu sizin gayretlerinizle oldu.”
"Halep fethedildi falan gibi tartışmalar var işte kimileri de yazıyor işte. 81 vilayetimiz var ya 82 Halep, 83 bilmem ne 84 neresi… Siz bu hayalleri kurarken aklınızı başınıza alın. Siz 83’ten, 84’ten bahsederken Türkiye'nin geleceği üzerine tuzak kuranlar ve oyun planlayanlar 81’i 80, 80’i 79, 79’78, 78’i 77’ye düşürmenin peşinde. Türk milleti bu tuzağa izin vermemelidir ve vermeyecektir."
“1999 akşamı; ‘DYP ve Fazilet dinlensin’ dedi. Millet şaşkın şaşkın bakarken Türkiye'de merkez siyaseti tasfiye etti. 2002 yılında erken seçim kararı alınması gerektiğini söyleyerek milleti şaşırttı. Sonunda bu büyük milletin geleceğine zarar veren bir iktidar yapısının oluşmasına vesile oldu. 2015 yılında Türkiye seçime girdi. Birinci seçimden tek başına iktidar çıkmayınca Meclis’te iktidar arayışından vazgeçti, ikinci bir seçimi gündeme getirerek milleti şaşırttı. Bu iktidarın tekrar tek başına iktidara gelmesinin önünü açtı. 2007 tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimi yüzünden erken seçim kararı alınmıştı. Hiç kimseyle konuşmadan 2007 seçimlerinden sonra Meclis’e gireceğini söyledi, yine milleti şaşırttı. Bu iktidarın Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı yapmasının önünü açtı.”