Ocakları yıkan darbenin 11. yılı

Mısır’da 3 Temmuz 2013 tarihinde gerçekleşen askeri darbenin üzerinden 11 yıl geçti. Orta Doğu’nun temel dinamiklerini sarsan 3 Temmuz Mısır askeri darbesi, yıkıcı etkilerini bugün Filistin başta olmak üzere tüm İslam coğrafyasında en acı haliyle kendini gösteriyor.

GÜNDEM 03.07.2024, 04:35
1
Ocakları yıkan darbenin 11. yılı
Orta Doğu’nun en köklü İslam ülkelerinden Mısır, 3 Temmuz 2013 tarihinde sinsi ve haince planlanmış bir askeri darbeye sahne oldu. Mısır’ın en köklü İslami teşkilatı olan İhvan-ı Müslimin’in iktidarda olduğu dönemde, diktatörlerin izinden giden Mısır ordusu ülkenin meşru yönetimine karşı darbe gerçekleştirdi. Diktatör Hüsnü Mübarek’in devrildiği 2011’deki Mısır Halk Devrimi’nin ardından yapılan ilk seçimlerde iktidara gelen İhvan-ı Müslimin’in siyasi kanadı Hürriyet ve Adalet Partisi, bu askeri darbe ile birlikte feshedildi. Darbe sürecinde binlerce İhvan mensubuyla birlikte darbeye karşı çıkan farklı görüşlere sahip binlerce Mısır vatandaşı acımasızca öldürüldü. On binlerce Mısırlı mahkum edildi, bu mahkumlardan yüzlercesi usulsüz yargılamalarla idam edilirken, Muhammed Mursi, Muhammed Mehdi Akif gibi İhvan liderleri cezaevindeki sağlıksız koşullar sebebiyle hayatlarını kaybettiler.

3 Temmuz 2013 darbesiyle birlikte darbeye direnç gösteren Mısırlı muhalifler ‘siyasi mahkum’ olarak hapishanelere atıldı. İnsan hakları adına hiçbir emarenin bulunmadığı darbe cezaevlerindeki Mısırlı mahkumlar elektrikli işkence, cinsel taciz, darp, psikolojik baskı, inançlara hakaret ve küfür, sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılma, yakınlarıyla iletişim kuramama, savunma hakkının ellerinden alınması gibi onlarca farklı zulme maruz kalmaya devam ediyor. Mısır’da cezaevinden çıkabilmeyi başarıp resmi mercilere şikâyette bulunanlar olsa da bu şikâyet davalarından sonuç alınabilen kimse yok zira Mısır’daki mevcut hukuk düzeni de darbeciler tarafından satın alınmış hâkimlerin kontrolünde.

3 Temmuz askeri darbesinin en büyük mağduru, namlularını kendi halkına doğrultan orduya karşı muhalif bir duruş sergileyen darbe karşıtı Mısırlılar oldu. Büyük bir çoğunluğu İhvan-ı Muslimin hareketine mensup olmakla birlikte farklı görüş ve akımlardan on binlerce Mısırlı, 3 Temmuz darbesinin ardından cezaevlerine atıldı. Haklarında çıkarılan yakalama kararlarına rağmen ülkeden kaçmayı başarabilenler farklı ülkelere göç etmek zorunda kaldılar. Darbe yönetimi tarafından Mısır’a girmeleri yasaklanan ya da girdikleri takdirde cezaevine atılma endişesi yaşayan darbe mağdurları ülkelerinden kilometrelerce uzakta sürgün hayatı yaşamaya devam ediyor.  Bu vatansever insanların darbeciler tarafından tanımlanan tek suçları, çok sevdikleri ülkelerinin yeniden askeri diktatörlüğün egemenliğine girmesine karşı çıkmaktı.

3 Temmuz askeri darbesi Mısır’da ağır yıkımlara sebep oldu. 1928 yılında Hasan El Benna tarafından kurulan, ülkenin en köklü İslami teşkilatı olan İhvan-ı Müslimin’in binlerce mensubu ya darbe karşıtı gösterilerde katledildi ya cezaevlerinde ölüme terkedildi ya da memleketlerinden giriş yasağı konulmak suretiyle sürgüne mahkum edildi. Darbe öncesi dönemin iktidarı İhvan-ı Müslimin’in siyasi kanadı olan Hürriyet ve Adalet Partisi’nin lider kadrosunun tamamı darbeciler tarafından esaret altına alındı. Mısır’ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammet Mursi ve İhvan-ı Müslimin eski Genel Mürşidi Muhammed Mehdi Akif gibi çınarlar cezaevinde ölüme terk edilirken, hali hazırda onlarca İhvan lideri hâlâ Mısır zindanlarında esir hayatı yaşıyor.

3 Temmuz askeri darbesinin getirdiği baskı ve zulüm ortamında Mısır, ülke olarak berbat bir konuma geriledi. Darbecilerin sebep olduğu insan hakları ihlalleri Mısırlıları kendi ülkelerinde huzur içinde yaşayamaz hale getirdi. Darbe rejimi, kendi iktidarına tehdit olarak gördüğü İhvan-ı Müslimin’i imha hareketi başlattı. 50 bin İhvan mensubu kamu kurumlarındaki görevlerinden uzaklaştırıldı. İhvan’a ait gazeteler, televizyonlar, radyolar kapatıldı, Hasan El Benna ve hareketin öncü isimlerinin kitaplarının okunması ve yeniden basılması yasaklandı. İhvan’ı yok sayarak Mısır’ın İslami kültürel birikimine adeta dinamit döşeyen darbeciler, ülke ekonomisini de mahvetti. İhvan-ı Müslimin’in seçimle başa geçtiği sivil iktidar döneminde ekonomik kalkınma adına sinyaller veren Mısır ekonomisi, darbecilerin iktidarında yeniden IMF gibi faizci kurumlardan yüklü miktarlarda borç almak mecburiyetinde kaldı.

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’nın içinde bulunduğu Filistin toprakları, azgın ve lanetli kavim İsrailoğulları’nın işgali altında, tarihin en ızdıraplı günlerini yaşıyor. Siyonist işgalcilerin soykırımını sürdürdüğü Gazze’de İsrail tarafından katledilen masum Müslümanların sayısı 40 bine yaklaşırken, merhum Muhammet Mursi’nin Mısır Cumhurbaşkanı olduğu dönemde Gazze’yi nasıl sahiplendiği hafızalardaki canlılığını hâlâ koruyor. Filistin ve Kudüs meselesini Mısır’ın milli meselesi haline getiren ve İsrail’e karşı onurlu bir dış politika seyreden Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin iktidarı bugün devam etseydi, büyük olasılıkla Gazze’deki abluka ve ambargo çoktan kaldırılmış olacak, İsrail Filistin topraklarına bu kadar hoyratça saldırma fırsatı bulamayacaktı.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 05 Temmuz 2024
İmsak 03:34
Güneş 05:18
Öğle 12:48
İkindi 16:39
Akşam 20:09
Yatsı 21:45
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı